• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Basından Seçmeler

Cellâdına Âşık Olmak

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Basından Seçmeler
249 13
A A
Cellâdına Âşık Olmak
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

29 Mayıs 2012 Salı Saat 15:54

Stockholm’de 23 Ağustos 1973 günü bir soygun oldu.

Stockholm’de 23 Ağustos 1973 günü bir soygun oldu.

Soyguncu, bir bankayı silahla bastı içerdekileri rehin aldı.

Polis hemen binayı kuşattı.

Buraya kadar her şey “normal di.

Ancak kuşatma 5 güne uzayıp polis de korsan da taviz vermeyince rehinelerde huzursuzluk baş gösterdi.

Halk, soyguncuyu sevmeye, polise tepki vermeye başladı.

Sonunda kriz, polis baskınıyla çözüldü ama yaşananlar, psikolojiye bir terim kazandırdı:

“Stockholm sendromu.

Yani rehinenin rehin alana, kurbanın avcıya, mahkûmun cellâdına âşık olma hali…

* * *
 

Dün bir kısım muhabir ve köşe yazarının, Ak Parti İstanbul Kongresi’nde konuşan Başbakan’la ilgili yazdıklarını okuyunca Stockholm Sendromu’na yakalandıklarını düşündüm.

Tek sesli-tek şefli gösteride Erdoğan her zamanki agresif üslubuyla köşe yazarlarını fırçalarken dedi ki:

“Daha düne kadar üniformalılar sizi arayıp yazdıklarınızdan dolayı azarlıyordu. Karşılarında hazırola geçip aldığınız emir doğrultusunda yazı yazıyordunuz. Sizi tasmalarınızdan biz kurtardık.

Bu ağır itham karşısında ne beklersiniz?

“Köpek iması ile işaret edilenlerin, meslek onuru bir kenara, hiç değilse kişisel itibar uğruna Başbakan’ı dava etmesini, en azından iki satır yazıyla itiraz etmesini değil mi?

Ne gezer!

Belki muhtemel bir adli soruşturmadan kurtulmaya hayrı olacağını umarak, belki de “Madem kaçış yok diye zevk almaya çalışarak, yeni model tasmalar için Başbakan’a doğru boyun uzattıklarını gördük.

Utandık.

* * *

Biz, dün askerce tasmalananlardan değildik bugün de Başbakan’ın tasmaladıklarından olmayacağız. 

“Ak tasmalı gazeteciler kadar, dışardan yularlı politikacılara, hocalara, paşalara da karşı duracağız.

Başbakan’ın, sadakat ayinlerinde alkışlandıkça coşan egosuna alkış tutmayacağız.

Uludere’yi unutturmak, “cambaza bak tırmak için ortaya attığı kürtaj tartışmasına dalmayacağız.

AK partili kadınlar, Başbakan’ın tarihin yayılmacı despotlarından kopya çektiği “Bolca doğurun emrini ve “Bedeninize ne yapacağınıza ben karar veririm tavrını yine Stockholm Sendromu gereği destekleyebilir.

Biz, hükümeti yatak odalarımıza sokmayacağız.

Fikrini beğenmediği genç kızı, “Çok mu kürtaj yaptırdın diye sorgulayan Ankara Belediye Başkanı’nı sevenler olabilir.

Biz bu çirkin maçoluğa karşı duracağız.
 

* * *

Hafta sonu Diyarbakır’daydım.

Başbakan’ın bahsettiği o “ölüleri seven insanlar ı gördüm.

Erdoğan’ın bir özrü esirgediği, sorumlularını ısrarla gizlediği katliamda yakınlarını kaybetmişlerdi evet, onlar da en az şehit aileleri kadar ölülerini seviyor, vur emri verenlerden, katliamı örtbas edenlerden hesap soruyorlardı.

Keşke siz de onları biraz sevebilseydiniz Sayın Başbakan!

Belki o zaman hiç değilse Hüseyin Çelik kadar empati yapabilir, bu katliamı kürtaja benzetmezdiniz.

Başkan olacağım diye milliyetçi oylara göz kırparken bölgeyi tamamen kaybetmezdiniz.    

Medyaya haki tasmalar yerine ak tasmalar dağıtmaz, tasmasız bir ülke dilerdiniz.

Tarihte pohpohlarla vicdanı köreltilmiş liderlerin sonunu bilir, alkışlar yerine vicdanınıza kulak verir, insaf ederdiniz.-www.candundar.com.tr

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info   

 

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

3.Dünya Savaşının Temel Karakteri Ortadoğu ve Kürdistan’ın Savaştaki Jeo-Politik ve Jeo-Stratejik Konumu

Sonraki Haber

15 ŞUBAT-15 MART HABER KRONOLOJİSİ

Benzer Haberler

Cizre belediyesi AKP’liler tarafından talan ediliyor
Basından Seçmeler

Cizre belediyesi AKP’liler tarafından talan ediliyor

5 Mayıs 2020
NCT: PKK İsveç’in güvenliği için tehdit oluşturmuyor
Basından Seçmeler

NCT: PKK İsveç’in güvenliği için tehdit oluşturmuyor

5 Mayıs 2020
Başkanlık Rejimi ve Ekonomi
Basından Seçmeler

Başkanlık Rejimi ve Ekonomi

5 Mayıs 2020
Sonraki Haber
15 ŞUBAT-15 MART HABER KRONOLOJİSİ

15 ŞUBAT-15 MART HABER KRONOLOJİSİ

Öne Çıkan Yazılar

  • Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

    Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

    510 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1

    658 Paylaşım
    Paylaş 263 Paylaş 165
  • İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

    526 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 132
  • Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

    533 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133
  • Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi-2

    578 Paylaşım
    Paylaş 231 Paylaş 145

Önerilenler

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç