• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Politik Analiz

Hamas Diskalifiye Sıra Hizbullah’ta

Sırada aynı akıl tutulmasını yaşayan Hizbullah var. İran ve Türkiye ise sıranın kendilerine geleceğinin hesabını şimdiden yapmaya başladılar. İç siyasettin yeniden dizaynı için arayışlara girdiler.

Yayınlayan Lekolin
24 Kasım 2024
Kategori: Politik Analiz
266 17
A A
Hamas Diskalifiye Sıra Hizbullah’ta
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Hamas örgütünün başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Hamas’ın kurulduğu 10 Aralık 1987, yakın bir tarihtir. Tarihi geçmişi iyi bilinen bir örgüttür. İsrail devletinin de desteklediği bir proje olarak öngörüldü ve gelişmesine uygun zemin sunuldu. Müslüman Kardeşlerin Filistin kolu olarak örgütlendi. Din milliyetçiliği üzerinden Filistin halkının Siyonizm’e karşı mücadelesini savundu. Din milliyetçiliği kadar Filistin milliyetçiliğini esas aldı. Militarist bir hareket olarak kuruldu. İzzeddin el- Kassam Tugayları adında silahlı bir güç oluşturarak İsrail’e ve daha sonra da Fetih hareketine karşı saldırılarda bulundu. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) İsrail ve Filistin’in karşılıklı olarak birbirlerini tanıma düşüncesinin gündemde olduğu iki devletli çözüm fikriyatına karşı çıkarak radikal bir çizgide kendisini konumlandırdı.

Hamas, Filistinliler arasında siyasi fikir ayrılığına yol açarak ve Fetih hareketiyle iç çatışmalara girerek kuruluş projesini hayata geçirdi. Fetih Hareketi’ne karşı 2006 yılında başlayan iç savaşta her iki taraftan yüzlerce Filistinli yaşamını yitirdi. Daha sonra girdiği seçimlerde meclisin çoğunluğunu kazanarak önemli bir kitle desteği elde etti. 2007 yılından beri Gazze Şeridi’ni kontrol ederek tek hâkim gücü haline geldi. Filistin fiilen Gazze Şeridi ve Batı Şeria olarak ikiye bölünüş oldu. İki parçanın tekrardan birleşmesi için birkaç kez müzakereler yapılmış olsa da istenen sonuç alınamamıştır. Suriye ve Mısır’da konumlanan dış merkez, Türkiye’ye ve daha sonra da Katar’a konumlanmıştır. Aradan geçen bunca zamandan sonra Katar’da Hamas’a hamilik yapmaktan vazgeçerek sınır dışı etme kararı aldı.

Kökten dinci, militarist, dini ve etnik milliyetçilik üzerinden kendisini var etmiş bir örgütün, Filistin halkına hiçbir gelecek vaat edemeyeceğini son İsrail saldırısında da ortaya koymuş oldu. Binlerce Filistinlinin ölümüne, Gazze’nin ise tümüne yakınının yıkımına yol açtı. İlk çıkışında radikal söylem ve eylemlerle kazandığı ün sayesinde, kendisine sağladığı dış destekler de birer birer ortadan kalkıyor. Destek veren ve ev sahipliği yapan ülkeler şimdi de kapıyı gösteriyor. Dış desteğe bağımlı yaşayana örgütlerin uğradığı akıbetten Hamas’da kurtulamadı. Vesayet savaşına girmekten, paravan olarak kullanılmaktan, dış güçlerin siyasi çıkarlarına hizmet etmekten, siyasetin malzemesi ve argümanı olmaktan kutulamaz hale geldi. Asıl gayesi olan Filistin davasının çözümü ise ikinci plana sarkması bir talihsizlik değil sahip olduğu zihniyetin bir tercihidir. Vuruşarak ölmek, kaçınılmaz bir son olarak kabullenilmiş bilinçli bir tercihtir.

İslam’da ortaya çıkan Haricilerden, Hanbelilerden, Vahabilerden tutalım Müslüman Kardeşlerden, en son da Moğollar türünden ortaya çıkan DAIŞ ve çeşitli türevlerine kadar bütün kökten dinci akımların, uğruna mücadele ettikleri İslami değerlerin yozlaşmasına, halkların yok oluşuna sebep olmanın ötesine geçemediler. Ortadoğu coğrafyasına kan kusturmaktan başka bir rolleri olmadığını tarih bir kez daha ispatlamıştır. Hamas’ı da böyle bitiren akıl asla uslanmaz bir akıldır.  Bitiş sırası Hizbullah’a gelmiştir. Tarihten ders çıkarma yerine, kör saplantılarla gelecek arayanların, düştüğü girdapta boğulmanın dışında seçenek arayışlarına tenezzül ve tevessül etmezler. Dinci ve etnik milliyetçi dogmaların esiri olmaktan kurtulamazlar.

AKP şefi Erdoğan, Filistin meselesini, seçimler arifesinde kampanya malzemesi haline getirdi. İç siyasete meze olarak sundu. Mavi Marmara macerasından tutalım, Hamas yönetimine büro açmaya kadar, sözde dayanışma söylevleriyle seçim kazandı. Arapların kanı üzerinden siyaset yapmayı, İsrail’e de ‘mış’ gibi yaklaşarak ticaret yapmayı marifet sanmaktadır. Bu sahtekâr pozlarla da dünya lideri olarak kendini pazarlamaktadır. Gariban Filistinliler de Erdoğan’ın posterlerini taşıyarak tezahürde bulunurlar. Gelinen nokta ise tam bir fecaattir. Filistin halkı ölürken, Türkiye’nin İsrail ile ticareti hız kesmeden devam ettirmektedir. Posasını çıkarana kadar Hamas’ı kullanarak bir tarafa bıraktı, İsmail Haniye’yi de Katar’a postaladı. Haniye İran’da öldürüldü, Hamas ise belini bir kez daha doğrultamayacak kadar felç edildi. Erdoğan ise ülkesinde yas ilan ederek sahte Timsah göz yaşlarını dökmekle yetindi.

Sırada aynı akıl tutulmasını yaşayan Hizbullah var. İran ve Türkiye ise sıranın kendilerine geleceğinin hesabını şimdiden yapmaya başladılar. İç siyasettin yeniden dizaynı için arayışlara girdiler. İran ruhbanları Velayeti Fekih mercii (Ayetullahlar kurumu) ılımlı, reform yanlısı Mesud Pezeşkiyan’ı Cumhurbaşkanı olarak seçerken Türkiye ise Faşist MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, eveleyip-gevelemesiyle ne dediği pek anlaşılmayan Kürt kelimesini diline dolayarak kendince bir şeyler yapmaktadır. Erdoğan ise serap görürcesine ‘İsrail saldırabilir’ noktasından ileriye bakarak iç cepheyi güçlendirmek için Kürtlere olan ihtiyacı dile getirmektedir. Tabii direnen Kürdü saf dışı bıraktıktan sonra geri kalan Kürtlerle ‘bin yıllık kardeşliği’ yeniden örecekmiş.

Reyisin kendi deyimiyle ‘Neredeeen nereyee’ geldiler. Hayret etmemek elde değil doğrusu.

Rauf KARAKOÇAN

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: DAISFaşist Şef ErdoğanFilistinHamasHizbullahİsrailMüslüman KardeşlerSiyonizim
Önceki yazı

`Kürtler 3. Dünya Savaşını Sona Erdirecek Alternatifin Merkezi`

Sonraki Haber

İradesi Olmayanın Barışı Olamaz!

Benzer Haberler

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz
Politik Analiz

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

17 Haziran 2025
Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi
Politik Analiz

Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

14 Haziran 2025
Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?
Politik Analiz

Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?

13 Haziran 2025
Sonraki Haber
İradesi Olmayanın Barışı Olamaz!

İradesi Olmayanın Barışı Olamaz!

Öne Çıkan Yazılar

  • Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

    Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

    511 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1

    658 Paylaşım
    Paylaş 263 Paylaş 165
  • İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

    527 Paylaşım
    Paylaş 211 Paylaş 132
  • Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

    533 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133
  • Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi-2

    578 Paylaşım
    Paylaş 231 Paylaş 145

Önerilenler

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç