09 Haziran 2016 Perşembe Saat 13:47
0
21
TR
:” ”
:””
” “,” ”
:” ”
Türk Adalet Bakanlığı, kadın hakları mücadelesine darbe
niteliğinde bir yasa tasarını önümüzdeki günlerde Meclis’e getirecek.
Kadınların mücadele ederek elde ettikleri hakları da yok sayan yasa tasarında
son günlerde artan taciz ve tecavüz vakalarını teşvik edici mahiyette
maddelerde yer alıyor. Buna göre taciz eden ile cinsel tacize maruz bırakılan
kadının ‘Mahkemeye gitmeden uzlaşması’ isteniyor. Aslında denilebilir ki
böylelikle kadına ve çocuklara yönelik suçları suç olmaktan “iyice çıkarıyor.
Nasıl mı?
* Taslak, 5 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlarda
şüpheli suçunu kabul ederse, mahkemeye gitmeden cezanın 1 yıla indirilmesini,
para cezasına çevrilmesini veya kamu hizmeti gibi yaptırımlar uygulanmasını öngörüyor.
* Para cezasında “ön ödeme kolaylığı da sağlıyor ön
ödemedeki sınırı 3 aydan 2 yıla çıkarıyor ve zanlılara “öde-kurtul fırsatı
sunuyor. Hapis cezasının karşılığı olarak her gün için 20 TL üzerinden
hesaplanacak miktarı ödeyenlere dava açılmayacak.
Konunun kadınlarla ilgili vahim kısmı pazarlığın, yaralama,
eziyet, sarkıntılık, reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz, tehdit,
şantaj, hürriyetinden yoksun kılma gibi özellikle kadınların mağdur edildiği
suçları da kapsıyor olması…
Bu taslak gündeme 16 Temmuz 2015 günü geldi. Kadın örgütleri
ortak bir açıklamayla “Kadınlara karşı suçların, suç olmaktan çıkarılması,
‘pazarlık, arabuluculuk/uzlaştırma, erteleme, paraya çevirme, ön ödeme’ ile
geçiştirilmesi kabul edilemez! demişlerdi.
Adalet Bakanlığı ise deyim yerindeyse geçen süre içinde kamu
spotlarıyla arabuluculuk ve uzlaşmayı özendirmeye devam etti, her açıklamada
Bakan “Geç gelen adaletin adalet olmadığını, yargının üstündeki iş yükünün
azaltılması gerektiğini söyledi.
20 Nisan 2016’da dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yargıyı
hızlandırmak için “Çok ciddi adımlar atma kararlılığında olduklarını
söyleyerek önümüzdeki günlerde Meclise 3 ayrı değişiklik paketi getireceklerini
duyurmuştu. Bu değişiklikler “Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, Hukuk Muhakemesi
Kanunu’nda, İdari Yargılama Usul Kanunu’nda yapılacak.
TC’nin Adalet Bakanı , kadını koruyan yasaların
çıkarılmasından ise deyim yerindeyse taciz ve tecavüzcüleri koruma altına
aldıklarını “Arabuluculuk konusunun genişletilmesinin gerektiğine “yürekten
inandıklarını söylerek kamuyu da inandırmaya çalıştı. Hatta gerekçesini ise
“Kadına karşı şiddeti önleme niyetine bağlamıştı. Adalet bakanı düşünelim
cinsel suçlarda arabuluculuğun kabul edilemez olduğunu söyleyenleri “ideolojik
yaklaşmakla ve kadına yönelik şiddeti önleme niyeti taşımamakla suçladı: “Geçen
ben bir şey söyledim, kıyameti kopardılar. Dediğim şey şu: ‘Kadına karşı
şiddeti önleme konusunda kadınla erkek arasında polisi koyuyoruz, savcıyı
koyuyoruz, sosyal çalışmacıyı koyuyoruz, psikologu koyuyoruz, hakimi koyuyoruz.
Şimdi bu uygulama Türkiye ‘de başarılı mı başarısız mı ? Ya bunu tartışalım.’
dedim. Kıyameti kopardılar… Ben Bakanlıktaki arkadaşlarıma talimat verdim,
inceleyin bakalım Evden uzaklaştırma kararı verilen eşlerden kaçının şimdiye
kadar bu uzaklaştırma kararı sonucunda aralarındaki ihtilaf tatlıya bağlanmış
ve evlilik birliği kurtulmuş, kaçı eşine şiddet uygulamaktan vazgeçmiş, kaçı
daha büyük suçlar işlemiş, kaçı cinayetle sonuçlanmış, kaçı boşanma ile
sonuçlanmış sonuçlarına bir bakalım… Maalesef Türkiye’de bazı çevreler, bir
uygulamaların sonuçları, çıktıları üzerinde tartışma yapalım, bunu bir görelim,
bunu bir değerlendirelim görüşüne dahi tahammül edemiyorlar. Buna tahammül
edemeyenler esasında kadına karşı şiddeti önleme niyetinde olmayanlardır
diyerek tecavüzcüyü-tacizciyi koruyan yaklaşımlarını ortaya koydu. Bozdağ ve
Adalet Bakanlığı’nın yasayı tartıştırmaya başladığı günden bu yana ise meydana
gelen cinsel tacizlerin artış gösterdiğini söylemek ise ‘niyetsel’ değil
veriseldir diyerek ekleme gereği duyuyoruz.
Kadınlara Karşı
Suçlar Adım Adım Suç Olmaktan Çıkarılıyor!
Bu taslağın öncesinde yapılan birtakım yasal değişikliklerle
kadınlara karşı işlenen suçların suç olmaktan çıkarılmasının yolu açılmıştı.
Türk Ceza Kanunu’nda 2014 yılında yapılan değişiklikle, kadınların tüm
itirazlarına rağmen cinsel suçlarda “sarkıntılık kavramı geri getirilmişti.
Böylece kimi cinsel suçlarda 5-10 yıl arası olan ceza 2-5 yıla indirilmişti.
Yani kadınlara ve çocuklara karşı cinsel suçlarda bir “gizli af getirilmişti.
Bu taslakla bir adım daha ileri gidilip bu suçlarda uzlaştırma/ pazarlık ile
ikinci bir büyük af getiriliyor. Hatta bu suçlar neredeyse suç olmaktan
çıkarılıyor!
Suçu yaratan ekonomik, toplumsal, siyasal koşullarda hiçbir
iyileştirmeye gitmeden, etkin kurumlar yaratmadan kadına karşı şiddeti
“uzlaşma sorunu olarak ortaya koymak, şiddet sorununu daha da derinleştirecek.
Tam da bu nedenlerle kadınlar bu taslakla uzlaşmayacak!
Çocuk İstismarcıları
‘Parayla’ Kurtulacaklar
Bu yasanın son günlerde çok tartıştığımız “çocuk istismarı
açısından da çok vahim sonuçları olabilir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu
işlendiğinde “uzlaştırma nasıl işleyecek? Failin ailesinin mağdurun ailesine
para vermesi ile mi? Bu, çocukların aileler arasında “alınır satılır hale
getirilmesinin devlet gözetiminde olması anlamına gelmez mi? Çocuğu istismar
eden kişinin çocuğun ailesiyle “pazarlık yapabilir hale gelmesi, çocuk
istismarı davalarının aynı zamanda “kamu davası olması niteliğini de ortadan
kaldırıyor. Bu durumda, çocuk istismarı gibi bir suçta, suçu bilenin suçu
bildirme yükümlülüğü de ortadan kalkabilir, çünkü artık suçun kendisi suç
olmaktan çıkarılıyor. Bu durumda pek çok çocuk istismarı vakası görünmezleşir
ve yok sayılır. Ortaya çıkan istismar vakalarının üstü ise “pazarlık la,
parayla örtülebilir!
Peki Kadınlar Yasayı
Neden Reddediyor?
Elbette kadınların itiraz etmelerinin çok sayıda haklı
gerekçesi var. Bu gerekçelere başlıklar halinde göz atacak olursak
* Kadın-erkek, ülkedeki tüm yurttaşların hayatlarını
yakından ilgilendiren konularda siyasi iktidarlar, tek başlarına hiçbir konuyu
belirleyememelidirler.
* 2005 TCK’si ve devamında getirilen sistem, suç ve ceza
adaletinde ciddi sorunlar yaratmıştır. Kadın/erkek bireye karşı işlenen tüm
“hafif sayılan suçlar, hükmün açıklanmasının ertelenmesi, paraya çevrilmesi,
olmadı takdir/iyi hal indirimi ile neredeyse “cezasız bırakılmıştır.
* Getirilmek istenen bu yeni ceza sistemi ile bir adım daha
ilerlemek ve adeta bireylere karşı suçlar, suç olmaktan çıkartılmak
istenmektedir. Ayrıca hukuk sistemine sokulan ve adeta iktidarca atanan
“arabulucular/uzlaştırmacılar kategorisi ile yargı daha da
“özelleştirilmektedir .
* Kadın ya da erkek, herhangi bir bireye karşı, hakaret,
tehdit, şantaj, yaralama, eziyet, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, çevrenin
kirletilmesi, imar kirliliğine neden olma, bozulmuş veya değiştirilmiş gıda
veya ilaçların ticareti gibi suçlar, bir toplum halinde yaşamayı tehdit eden
önemli suçlardır. Devlet bu suçları cezasız bıraktığında, daha büyük suçları
teşvik ediyor demektir. Kadına tehdit suç olmadığında, ardından gelen “cinayet
de yargı sistemince meşru olmaktadır!
* Kadınlara karşı suçları, suç olmaktan çıkarmaya
* Kadınları saldırganları ile barıştırma/uzlaştırma
girişimlerine
* Kadın/erkek tüm yurttaşların haklarına, güvenliğine ve
onuruna karşı suçları, halktan “yeni bir vergi toplama yöntemi haline
getirmeye
* Hukuk sistemini (iktidar atamalı)
arabulucular/uzlaştırmacılar olarak parça parça özelleştirmeye
* “Müstehcenlikle mücadele ve “çocukları koruma
bahanesiyle özgürlüklerimizin daha da kısıtlanmasına
* Yargıç kararı bile olmadan, “terörle mücadele
bahanesiyle, şirket, dernek, parti, vakıf iletişiminin tespiti, dinlenmesi,
gizli soruşturmacı (ajan) görevlendirilmesi ve teknik araçlarla izleme
yapılmasına
Diyen, kadınlar TCK taslağını tümüyle reddediyorlar,
yasaların kadınları koruyan, pozitif eşitliği savunan bir yerden ve kadınların
da fikirlerinin alınarak hazırlanmasından yana olduklarını vurguluyorlar.
Samara İzgin
Kürdistan Stratejik
Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com –
www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info – www.navendalekolin.com