• Turkish
  • العربية
  • Mal
  • Nûçe
  • Tişt
  • Lêkolîn
  • Analîza Siyasî
  • Rastiyên MIT
  • Hemû beş
    • Anketler
    • Anons
    • Röportaj
    • ji edîtorê
    • Herêmparêzî
    • Abor
    • Jin
    • Ciwanan
    • Ji Çapemeniya Derve
    • Dîrok û Zimanê Kurdistanê
    • Kî ye?
    • Daxuyaniyên Çapemeniyê
    • Hilbijartinên Çapemeniyê
    • Kronolojî
    • Belge
    • Series Text
    • Ji xwendevan
    • Perspektîfên Azadiyê
    • Mesajên Belaş
    • Teknolocî
    • Rastiyên MIT
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Mal
  • Nûçe
  • Tişt
  • Lêkolîn
  • Analîza Siyasî
  • Rastiyên MIT
  • Hemû beş
    • Anketler
    • Anons
    • Röportaj
    • ji edîtorê
    • Herêmparêzî
    • Abor
    • Jin
    • Ciwanan
    • Ji Çapemeniya Derve
    • Dîrok û Zimanê Kurdistanê
    • Kî ye?
    • Daxuyaniyên Çapemeniyê
    • Hilbijartinên Çapemeniyê
    • Kronolojî
    • Belge
    • Series Text
    • Ji xwendevan
    • Perspektîfên Azadiyê
    • Mesajên Belaş
    • Teknolocî
    • Rastiyên MIT
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Beşên Mesajên Belaş

DEVLETİ KİM YARGILAR?

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Mesajên Belaş
247 10
A A
DEVLETİ KİM YARGILAR?
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

08 Ocak 2014 Çarşamba Saat 10:48

Adalet, devleti mahkemesiyle, güvenlik gücüyle, ekonomi politikalarıyla tümden boşa çıkaracak alternatif örgütlenmeler yaratıp yaşamımızdan silmeyle sağlanır. Yani adalet Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik kurtuluş, özgür yaşamı inşa hamlesinin başarılmasıyla sağlanır.

7 ocak tarihinde TC. askeri savcılığı karar verdi:

Roboski katliamı davasına takipsizlik!

Söylediklerinin açık ifadesi şu: “ortada suç yoktur gereken yapılmıştır!

Tarihi bir davada daha devletten beklenen adalet böyle sonuçlandı.

Cumhuriyet kuruldu kurulalı devam eden gelenek sürdü. Yani söz konusu Kürtler olduğunda tüm doğrular, değerler ayaklar altına alındı.

Aslında tutuklu vekillerin serbest bırakılmasının hemen ardından böyle bir kararın verilmesi halk dilinde “hem nalına hem mıhına vurma denilen durumu anımsatıyor.

Tutuklu vekillerin bırakılması sonrasında pek çok kimse alkışlamaya başlamıştı. Nasrettin Hoca’nın eşeğini kaybedip bulması ve sonra Hoca’nın eşeği kaybettirip buldurana müteşekkir olmasıyla bu alkışlar ne kadar da birbirine benziyor.

Mevcut algıların, alkışların nedeni pek çok olayda olduğu gibi bu olayda da sadece sonuçların değerlendirilmesi yanlışına yoğunca giriliyor olmasıdır.

Alkış sesleri halen kesilmemişken, bu kararın verilmesi sonrasında bu durumu nasıl değerlendirmek, bundan sonra nasıl yaklaşmak gerekir?

Sonuçlar üzerinden değerlendirme yaparak, buna göre siyaset yapmanın ciddi bir eleştirisi şarttır ve gereklidir.

Bu tarz dışında nasıl bir politika yapmalı üzerinden tartışma ihtiyacı vardır.

Salt olayların sonuçları üzerinden yapılan siyaset pragmatist siyasettir. Yani çıkarcılıktır.

Peki, nasıl bir siyaset diye sorulursa

İlkeli siyasettir doğru olan.

Bu ne demektir? Bu olaya ilişkin ilkeli siyaset ne düşünür, ne yapar?

Devletin anlamının-devletin varlığının adaletsizlik, eşitsizlik, gasp, yalan-dolan olduğunu bilmek ve hiçbir zaman bu gerçeği unutmamak zorunludur. Bu demokrasi mücadelesi veren güçlerin temel ilkelerindendir.

İlk devletten bu güne, bu gerçek yoğunlaşarak, derinleşerek varlığını sürdürmüştür. Bu olumsuzluğun, kirliliğin böyle devam etmesi nasıl mümkün olmuştur diye sorulursa

Cevap: pek çok şekilde gerçeklerin kamufle edilmesi, çarptırılmasıyla olmuştur.

Bu kamufle yöntemlerinden asırlardır süregeleni ve çarpıtılmış olanlardan biri hukuktur. Hukukun “akademik yanı, onu kitleler açısından ulaşılmaz, anlaşılmaz kılar. Zaten dilinin halka bu kadar yabancı, bu kadar anlaşılmaz olması, elit olma amacının sonucudur.

Bu satırları yazarken haber bültenlerinden bir siyasetçi haykırıyor:

“adaleti nerede bulacağız? diye soruyor.

Cevap nettir: devlette, devletin mahkemelerinde değil!  Adaleti devletin hangi alanından, hangi devlet görevlisinden bekleyebiliriz ki! Kendi mücadelemizde, kavgamızda arayacağız. Adalet, demokrasi ve tüm insani değerleri mücadelemizle yaratacağımız toplumsallığımızla, toplumsallığımızda yaratacağız. Adalet, eşitsizliğin kaynağının ortadan kaldırılmasıyla yaratılır.

Daha da somutlaştırırsak: Adalet, devleti mahkemesiyle, güvenlik gücüyle, ekonomi politikalarıyla tümden boşa çıkaracak alternatif örgütlenmeler yaratıp yaşamımızdan silmeyle sağlanır. Yani adalet Kürt Halk Önderi  Abdullah Öcalan’ın demokratik kurtuluş, özgür yaşamı inşa hamlesinin başarılmasıyla sağlanır.

Demokrasi güçleri olarak bu düzeyde bir alternatif olursak gerçekten adaleti sağlar, adaletsizliklerin hesabını soracak güce ulaşırız.

Devlet kendini yargılamaz. Devletin kendini yargılamasını, deşifre etmesini beklemek mantıksızlıktır. Bu demokratik siyaset mantığına terstir. Bu anlayış mücadelenin liberalize edilmesine neden olur.

Peki, devleti kim yargılayacak, nasıl yargılayacak?

Halk yargılayacak, demokrasi güçleri yargılayacak, mücadeleyle, örgütlenmeyle yargılayacak.

Tabi bunun başarılması için doğru tarz ve yöntem gereklidir. Yoksa devleti yargılayamaz, sadece adalet dilenen oluruz.

Başarı, pragmatist ve liberal tarzı aşmakla, demokratik siyaseti, ilkeli ve devrimci tarzla yapmakla gelir. Adalette ancak bu yolla sağlanır.

Andok Kelaşin

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info

      

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

Redhack Türk Polis Sitelerini Hackledi

Sonraki Haber

Le Figaro: Davutoğlu Bile Erdoğan’ın Yerine Göz Dikti

Benzer Haberler

Doz
Mesajên Belaş

Doz

18 Kasım 2024
Kadın Bir Gerillanın Bakışı
Analîz Siyasî

Kadın Bir Gerillanın Bakışı

11 Ekim 2022
ŞER!
Analîz Siyasî

ŞER!

29 Eylül 2022
Sonraki Haber
Le Figaro: Davutoğlu Bile Erdoğan’ın Yerine Göz Dikti

Le Figaro: Davutoğlu Bile Erdoğan’ın Yerine Göz Dikti

Öne Çıkan Yazılar

  • Di Sêgoşeya Bexda-Hewlêr û Maxmûrê De Çi Diqewime?

    Di Sêgoşeya Bexda-Hewlêr û Maxmûrê De Çi Diqewime?

    518 Paylaşım
    Paylaş 207 Paylaş 130
  • Pevçûnên Îsraîl-Îran û Perspektîfa Çareseriya Demokratîk – DOSYA TAYBET

    498 Paylaşım
    Paylaş 199 Paylaş 125
  • Heleb Bi Tevahî Dikeve Bin Kontrola MÎT’ê – NÛÇE TAYBET

    496 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124
  • Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê-2

    508 Paylaşım
    Paylaş 203 Paylaş 127
  • Ceyş El Îslam Bê Mertal Mane – NÛÇE TAYBET

    492 Paylaşım
    Paylaş 197 Paylaş 123

Önerilenler

Ceyş El Îslam Bê Mertal Mane – NÛÇE TAYBET

Heya Rastiya Rêbertî Neyê Fêmkirin Azadiya Kurd Nayê Nîqaşkirin

Heleb Bi Tevahî Dikeve Bin Kontrola MÎT’ê – NÛÇE TAYBET

Pevçûnên Îsraîl-Îran û Perspektîfa Çareseriya Demokratîk – DOSYA TAYBET

Dewleta Tirk Bi Çekên Kîmyewî Bersivê Dide Biryara Agirbestê! – NÛÇE ANALÎZ

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist