• Turkish
  • العربية
  • Mal
  • Nûçe
  • Tişt
  • Lêkolîn
  • Analîza Siyasî
  • Rastiyên MIT
  • Hemû beş
    • Anketler
    • Anons
    • Röportaj
    • ji edîtorê
    • Herêmparêzî
    • Abor
    • Jin
    • Ciwanan
    • Ji Çapemeniya Derve
    • Dîrok û Zimanê Kurdistanê
    • Kî ye?
    • Daxuyaniyên Çapemeniyê
    • Hilbijartinên Çapemeniyê
    • Kronolojî
    • Belge
    • Series Text
    • Ji xwendevan
    • Perspektîfên Azadiyê
    • Mesajên Belaş
    • Teknolocî
    • Rastiyên MIT
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Mal
  • Nûçe
  • Tişt
  • Lêkolîn
  • Analîza Siyasî
  • Rastiyên MIT
  • Hemû beş
    • Anketler
    • Anons
    • Röportaj
    • ji edîtorê
    • Herêmparêzî
    • Abor
    • Jin
    • Ciwanan
    • Ji Çapemeniya Derve
    • Dîrok û Zimanê Kurdistanê
    • Kî ye?
    • Daxuyaniyên Çapemeniyê
    • Hilbijartinên Çapemeniyê
    • Kronolojî
    • Belge
    • Series Text
    • Ji xwendevan
    • Perspektîfên Azadiyê
    • Mesajên Belaş
    • Teknolocî
    • Rastiyên MIT
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Beşên Gotarên

FAC ‘PKK YASAĞINI’ KALDIRMALIDIR-Makale

Yayınlayan Cemal Şerik
24 Kasım 2020
Kategori: Gotarên
321 17
A A
FAC ‘PKK YASAĞINI’ KALDIRMALIDIR-Makale
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın
FacebookX

Avrupa’da PKK yasağı resmi olarak 26 Kasım 1993 günü ilan edilmişti. O zamanın Federal Almaya Cumhuriyeti(FAC) Hükümeti, gelişen Kürt toplumsal hareketlerini bahane olarak gösterse de, soykırımcı TC Devleti ile yaptığı anlaşmalar sonucunda böyle bir karara varmıştı. Bu yönüyle Bakurê Kürdistan’da, Türkiye metropollerinde uygulamaya konan topyekun özel-kirli savaş FAC’da karşılığını bulmuştu.

FAC’ın, soykırımcı TC Devlet’inin yanında Kürdistan halkına/ PKK’ye karşı almış olduğu ilk karar bu değildi. Daha önce de benzeri kararlar alarak TC Devletiyle birlikte eşgüdümlü ortak saldırılarda bulunmuştu. 30 Ocak 1986’da İsveç Başbakanı Olof Palme’nin katledilmesinden iki yıl sonra tarihe Duesseldorf mahkemeleri olarak geçen 1988 yılında başlatılan PKK tutuklamaları bu saldırıların en belli başlı olanları arasında yer almıştı.

Öncesinde de FAC’n soykırımcı TC Devleti’nin Kürdistan halkına karşı işlediği suçlarda ortaklığı söz konusu olmuştu. Osmanlı-Prusya imparatorluklarından devralınan ortaklıkları ilenen bu suçlara temel teşkil etmiş, İkinci Dünya Savaşı ve öncesinde Faşist Hitler rejimi ile TC Devleti birbirilerine daha da yakınlaşmışlardı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında NATO içerisindeki ortaklıkları var olan suç ortaklıklarının daha da derinleşmesine neden olmuştu. Zaten 1988’de, PKK’ye karşı başlattığı tutuklama kampanyasının asıl nedenini NATO’nun almış olduğu kararlar oluşturmuştu. 1993’de ilan edilen ‘PKK yasağı’ da bunların bir sonucuydu. Bu yönüyle, Kürdistan halkının meydanlara çıkarak soykırımcı TC Devleti’nin Kürdistan’da yürüttüğü topyekun özel-kirli savaşa karşı yaptığı gösteriler, FAC’ın saldırıları için sadece bir bahane olmuştu.

Sonrasında da bu gerçek defalarca doğrulanmıştır. Daha bir yıl önce yaşanan Serêkanî işgal saldırılarında soykırımcı TC Devleti ve çeteleri tarafından FAC’a ait kullanılan ‘Leopar tankları’ yine SİHA’ların yapımında kullanılan temel parçalarının FAC tarafından TC Devleti’ne verilmekte olması da bunun en açık delilleri arasında yer almaktadır.

Almanya’da ‘PKK yasağının’ üzerinden 27 yıl geçti. O zaman Almanya da hükümet koltuğunda Hıristiyan Demokrat Birliği(CDU)’nin lideri Helmut Kohl oturuyordu.  Helmut Kohl aynı zamanda 1988 tutuklamaları döneminin de başbakanıydı. Ardından başbakan olan Sosyal Demokrat Parti(SPD)’li Gerhard Schröder’de ‘PKK yasağını’ devam ettirmekle kalmadığı gibi FAC’ı Önder Apo’ya karşı gerçekleştirilen uluslararası komplonun ortağı haline getirmiştir. Ondan sonra başbakan koltuğunu devralan Angela Merkel’de daha da derinleştirilmiş bir şekilde Almanya’nın hem uluslararası komplo içerisindeki yerini korumaya hem de ‘PKK yasağını’ yürürlükte tutmaya devam etmiştir.

Bu şekilde hangi parti iktidar koltuğuna oturmuş olsa da, ‘PKK yasağı’ Almanya’da bir devlet politikası olarak uygulanmaya devam etmektedir. Fakat gelinen aşamada alınan bu kararın mesnetsiz olduğu ve bir komploya dayandırıldığı açığa çıkmıştır. Olof Palme cinayetinin faillerinin deşifre olması bunu sağlamıştır.

FAC savcılığı Olof Palme cinayetinde PKK’yi sorumlu tutmak için büyük bir çaba göstermiş ve yalancı tanık kullanmaya kadar işi vardırmıştı. Duesseldorf mahkemeleri de asıl olarak bu amaç doğrultusunda kurulmuş ve orada PKK mahkum edilmeye çalışılmıştı. Sonuçta bu çabası sonuç vermeyince, tutuklandıklarını serbest bırakmak zorunda kalmış hatta yapılan başvurular sonucunda açılan davalarda suçlu bulunarak, tazminat cezasına çarptırılmıştı.

Ancak FAC savcılığı PKK’ye karşı bulunduğu mesnetsiz saldırılarının uğradığı hezimete rağmen izlediği bu politikadan vazgeçmemiştir. 1993 yılında Almanya’da yaşayan Kürdistanlıların meşru olan haklarını kullanarak soykırımcı TC Devleti’ni protesto gösterilerini kendileri için bir fırsata dönüştürmüştür. O günden sonra da Almanya’da yaşayan Kürdistanlıların yaşam olanakları, hareket alanları sınırlandırılarak, baskılar uygulanmıştır. Öyle ki soykırımcı TC Devleti’nin Bakurê Kürdistan’da, Türkiye metropollerinde yaptıklarının benzerlerinin tatbikine yönelmiştir. Kürtlerin ulusal renklerini, değerlerini sembolize eden bayraklarını, resimlerini vb. yasaklamıştır.

Gelinen aşamada Dünya ve Avrupa genelinde olduğu gibi ‘PKK yasaklarını’ daha fazla yürürlükte tutmanın olanağı kalmamıştır. Başta yurt içerisinde ve yurtdışında yaşayan Kürdistan halkı ‘PKK yasağının’ kaldırılmasını ve ‘terör örgütleri’ listesinden çıkarılmasını istemekte ve Önder Apo’nun tutulduğu mutlak rehine ve tecrit koşullarına tahammülünün kalmadığını göstermektedir. Bu konuda birçok Avrupa ülkesinde mahkemelerin aldığı kararlar, yayınlanan raporlar, açıklamalar, demokratik kamuoyunun/güçlerinin bu doğrultuda sergilediği tutum ve kararlılık beyanları vardır. O nedenle de FAC’ın bu kararı daha fazla yürürlükte tutmasının ne bir olanağı ne de imkanı kalmıştır.

PKK’nin kuruluşunun yeni bir yıldönümüne girmeye hazırlanıldığı bugünlerde Almanya’da Kürtlerin, dostlarının PKK’yi, Önder Apo’yu selamlayarak, 21 Kasım’dan itibaren başlattıkları ‘PKK yasağının’ kaldırılması için başlattıkları gösteriler de, FAC’ın ‘PKK yasağı’ kararının kendileri için hiçbir meşruluğu olmadığının ilanı olmaktadır. Önemli olan da FAC’ın bu gerçeği görmesi ve dünya halklarının, insanlığının vicdanını sızlattığını, rahatsız ettiğini anlamasıdır.

Eğer bu gerçeğe rağmen ‘PKK yasağını’ yürürlükte tutarsa o zaman asıl amaçlarının ne olduğu, sömürgeci-faşist TC Devleti’nin bugüne kadar Kürdistan halkına karşı yürüttüğü ve hala da devam ettiği soykırım saldırılarının birinci derecede ortağı olduğunu tüm dünya halklarına, insanlığına çok açık bir şekilde ilan etmiş olacaktır.

43. Mücadele yılına giren PKK’nin 42. Kuruluş Yıl Dönümü; Önder Apo’ya Kürdistan halkına ve tüm dünya insanlığına kutlu olsun!

Cemal ŞERİK

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Önceki yazı

SURİYE’DE BOŞA ÇIKAN HAYALLER-Makale

Sonraki Haber

TSK’DA ÖZEL SAVAŞ TAKTİKLERİ (BÖLÜM-1) 2011 YILI VE ÖNCESİ YÜRÜTÜLEN ÖZEL SAVAŞ TAKTİĞİ (ARAŞTIRMA HABER)

Benzer Haberler

Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê – 1
Analîz Siyasî

Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê – 1

8 Haziran 2025
Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin-2
Analîz Siyasî

Bê Desthilatî û Bê Pere Bi Sosyalîstî Jiyankirin-2

7 Haziran 2025
Wêrekiya Di Navbera Kongreya Yekem û 12’an De Heman Wêrekî Ye
Analîz Siyasî

Wêrekiya Di Navbera Kongreya Yekem û 12’an De Heman Wêrekî Ye

18 Mayıs 2025
Sonraki Haber
TSK’DA ÖZEL SAVAŞ TAKTİKLERİ (BÖLÜM-1)  2011 YILI VE ÖNCESİ YÜRÜTÜLEN ÖZEL SAVAŞ TAKTİĞİ (ARAŞTIRMA HABER)

TSK’DA ÖZEL SAVAŞ TAKTİKLERİ (BÖLÜM-1) 2011 YILI VE ÖNCESİ YÜRÜTÜLEN ÖZEL SAVAŞ TAKTİĞİ (ARAŞTIRMA HABER)

Öne Çıkan Yazılar

  • Di Sêgoşeya Bexda-Hewlêr û Maxmûrê De Çi Diqewime?

    Di Sêgoşeya Bexda-Hewlêr û Maxmûrê De Çi Diqewime?

    517 Paylaşım
    Paylaş 207 Paylaş 129
  • Pevçûnên Îsraîl-Îran û Perspektîfa Çareseriya Demokratîk – DOSYA TAYBET

    498 Paylaşım
    Paylaş 199 Paylaş 125
  • Heya Rastiya Rêbertî Neyê Fêmkirin Azadiya Kurd Nayê Nîqaşkirin

    493 Paylaşım
    Paylaş 197 Paylaş 123
  • Heleb Bi Tevahî Dikeve Bin Kontrola MÎT’ê – NÛÇE TAYBET

    496 Paylaşım
    Paylaş 198 Paylaş 124
  • Mudaxeleyek Têgehî Di Rastiya Kurdan De: Rastiya Judenrat û Wêdetirê Mêtîngeriyê-2

    508 Paylaşım
    Paylaş 203 Paylaş 127

Önerilenler

Heya Rastiya Rêbertî Neyê Fêmkirin Azadiya Kurd Nayê Nîqaşkirin

Heleb Bi Tevahî Dikeve Bin Kontrola MÎT’ê – NÛÇE TAYBET

Pevçûnên Îsraîl-Îran û Perspektîfa Çareseriya Demokratîk – DOSYA TAYBET

Dewleta Tirk Bi Çekên Kîmyewî Bersivê Dide Biryara Agirbestê! – NÛÇE ANALÎZ

Di Sêgoşeya Bexda-Hewlêr û Maxmûrê De Çi Diqewime?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç

Add New Playlist