13 Mart 2016 Pazar Saat 11:20
27 Şubat itibariyle Rusya ve ABD’nin anlaşmasıyla, Suriye’de
ABD’ye bağlı sözde muhalif gruplar, Rusya ve Suriye Rejimi arasında bir ateşkes
sağlandığı duyuruldu. DAİŞ, El-Nusra çeteleri ve BM tarafından terör örgütü
olarak kabul edilen gruplar ateşkesin dışında tutuldu. Üçüncü bir güç olarak da
Demokratik Suriye Güçleri de ateşkese uyacaklarını bildirdi. Bu Ateşkes 5
yıllık aralıksız bir iç savaş sürecinde Suriye halklarına bir nefes alma şansı
tanırken, tüm dünya kamuoyunda bu ateşkes süreci ilgiyle izlenmektedir. Bu
anlamda uluslararası medya, bilgilendirme konusunda devlet açıklamaları dışında
başat rol oynamaktadır. Uluslararası medya’ da Suriye’deki ateşkesi nasıl
değerlendirildiğini bilmek ve takip etmek önem taşımaktadır.
Öncelikli olarak hatırlatmak gerekir ki bağımsız bir medya organı
yoktur! Çoğu medya kuruluşu bir devlet ya da sermaye çevresi içindir. Kaba
olarak medyayı ya Rusya, ya da ABD taraftarı olarak ikiye ayırabiliriz.
Diplomasi alanında yaşanan çelişkiler medyaya da yansımaktadır. Genel olarak
Batı ve ABD Medyası Rusya’nın Suriye Rejimine ve Esad’a verdiği desteği eleştiri
konusu yaparken, Rus ve Çin Medyası ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin
”Suriye için B-planı da var. Ateşkes bozulursa Suriye parçalanabilir”
ifadeleri eleştiri konusu olarak işlendi. Bu konu hakkında Rus Medyasındaki
hâkim görüş ise Kerry’nin sözlerinin blöf olduğudur. Hâkim görüş ABD baştan
Suriye’yi parçalamaya çabaladığını fakat Rejimin yeniden güçlenmesiyle ve
muhalif güçlerin bir araya gelememesi nedeniyle böyle bir uzlaşmaya vardığını
savunmaktadır.
Fakat asıl önemli olan bu ayrışan noktalar değildir. Bunlar
siyasetin bir parçasıdır böyle çelişkiler hep vardır ve medyaya yansır. Ancak
ilgi çekici konular ise tüm medya organlarında (Rus ya da Batı) ortaya çıkan
ortak görüşlerdir. Burada karşımıza çıkan üç önemli husus vardır.
Türk
Yetkililerin Tehditleri ve Ciddiyetsizliği
Birincisi Türk Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan ve onun Başbakanı A.
Davutoğlu’nun Rojava ve Suriye’yi tehdit eden açıklamasına yönelik ne Rus ne de
Batı Medyasında bu tür açıklamaların yer bulmamasıdır. İkisinin açıklamaları
ciddiye bile alınmamaktadır. Bu kendi siyasetleriyle Türkiye’yi uluslararası
arenada ne kadar yalnızlığa götürdükleri ve kendilerini rezil ettiklerini bir
kez daha göstermektedir. Açık bir savaş tehdidinin dile getirilmesi onu
söyleyen şahsın ciddiyetsizliğinin ve çaresizliğinin göstergesidir.
Bu
Kaotik Ortamda Ateşkes Sürer Mi?
İkincisi, ateşkesin başarıya ulaşacağına ilişkindir. Ateşkes
olumlu olarak değerlendirilirken, aynı zamanda bozulma ihtimalleri üzerinden
tartışmalar yaşanmaktadır. Sonuç olarak ateşkes bozulursa ya Halep ya da Şam’da
olacağına ilişkindir. Belki de en doğru görüş budur. Halep Suriye’deki iç
savaşın en önemli ve stratejik noktalarındandır. Hem ABD ve muhalif güçler, hem
Rusya ve Suriye Rejimi hem de QSD güçleri Halep’te etkisini artırmaya
çabalıyor. Aynı zamanda El-Nusra çetelerinin varlığı da Halep’te söz konusudur.
Çeteler başta Kürtlere karşı saldırılarını sürdürerek, ateşkese dâhil olan
muhalif grupların üzerinde de etkisini artırmaya çalışıyor. Aynı zamanda buna
karşı Rejim güçlerinin ilerleme çabaları söz konusudur. Somut olarak Halep’te
ateşkesin bozulma ihtimalinin yüksek olması, henüz birçok grubun orada
bulunmasıyla birlikte “kozmopolitik yapısından kaynaklanıyor. Bunun üzerine
her gücün Halep’i kendi denetimi altına alma çabası eklendi mi ortaya kaotik
bir ortam çıkmaktadır. Yine Şam’da benzeri bir durumla karşı karşıyayız. Birçok
bölge Rejimin elinde olurken bazı bölgeler sözde muhalif olan Suudi
Arabistan’ının desteklediği Riyad merkezli ‘’İslam Cephesi’’ adında çete
grupları elindedir. Bu çete grubu ateşkese dâhil olmaktadır, fakat bu çete
grubu ile Rejim güçleri arası çatışma yaşanması büyük bir olasılıktır.
‘Federal
Bir Suriye’ Söylemini Duymayacağız!
Üçüncü nokta ise ateşkesin gerekli ama yetersiz olduğuna
ilişkindir. Kısacası burada Suriye’nin gelecekte nasıl şekil alacağına ilişkin
tartışmalar yürütülmektedir. Geçiş hükumetinin sağlanması burada tartışılan baş
konulardandır. Esad’ın buradaki rolü Batı Medyasını da ayrıştıran noktalardan
birini teşkil etmektedir. Kimisi Esad’ın tümden gitmesini isterken, kimisi bir
geçiş hükumeti için kalmasını savunmaktadır. Ancak daha önemlisi ise Medya’da
artık Kürtler olmadan yeni bir Suriye’nin inşası zor hatta mümkün olmadığını
savunulmasıdır. Bu anlamda gelecek dönemde Suriye’nin yeniden inşası
tartışılırken Rojava ve Demokratik Suriye Projesi’nin, Medya’da tartışılmasına
daha fazla yer verileceğini tahmin etmek zor olmayacaktır. Zaten şimdide kısmen
bu yapılmaktadır. ”Federal bir Suriye” sözleri Medya’da da artık
duyulmaktadır. Federal ya da Konfederal bir Suriye’nin gerekliliğini en çarpıcı
olarak Irak’ta 2003 savaşından sonra inşa edilen ”Irak Federal Devleti” bize
göstermektedir.
Federal
Bölgeler Yerine Kanton Modeli
Irak’ta yapılan hataların Suriye’de tekrarlanmaması gerekiyor.
Irak, Şii Merkezi Yönetim ve Kürt Federe Bölgesi olarak bir federe yapıya
götürülürken, halkın büyük bir Sünni kesimi devlette yer bulmaması toplumsal
sorunlarının derinleşmesine ve DAİŞ gibi insanlık dışı çeteleri zemin sunup
Irak’ın parçalanmasına doğru giden yolu derinleştirmektedir. Suriye’de bu
hatanın tekrarlanmaması için İsviçre şekli kantonsal bir sistemi üç büyük
Federasyondan oluşan Konfederal Suriye şarttır. Birinci bölge Şiilerin,
ikincisi ise Sünnilerin ve üçüncüsü ise Kürtlerin olması gerekir. Bu üç
Federasyon bir merkezi Suriye Meclisi ve yönetiminde birleşebilir.
Irak’ta
Parçalı Duruşunu Güvenliğe Etkisi
Irak’ta yapılan hatalardan birisi Kürt Federe Bölgesi ile merkezi
yönetim arasındaki uçurum ve kopukluktur. Bu durum en çarpıcı olarak kendisini
Irak diplomasisi ve sınır güvenliğinde göstermektedir. Irak’ta ne ortak bir
sınır güvenliği söz konusudur nede ortak bir diplomasi vardır. Bu durumun
Suriye’de tekrarlanmaması için sınır güvenliği ve Suriye halkların çıkarları
temelinde yürütülen bir Uluslararası diplomasi merkezi tarafından yürütülmesi
gerekir. Suriye’nin parçalanmaması için en uygun proje budur.
Fardin Hosseînî-New York/Queens
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info – www.navendalekolin.com
0
21
:” ”
:””
“Liberation Serif”,”serif”
:ZH-CN
:HI
Türk
Yetkililerin Tehditleri ve CiddiyetsizliğiBu
Kaotik Ortamda Ateşkes Sürer Mi?‘Federal
Bir Suriye’ Söylemini Duymayacağız!Federal
Bölgeler Yerine Kanton ModeliIrak’ta
Parçalı Duruşunu Güvenliğe EtkisiFardin Hosseînî-New York/QueensKürdistan Stratejik Araştırmalar Merkeziwww.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info – www.navendalekolin.com