25 Kasım 2019 Pazartesi Saat 10:48
0
21
TR
:” ”
:””
” “,
:” ”
İran, dikta rejimiyle yönetilen emperyalist bir devlet konumundadır.
Evet emperyalist bir devlet çünkü molla rejimiyle toplum baskı altında
tutuluyor. Kadınların hiçbir hakka sahip olmadığı, ahlak polislerinin cirit
attığı ve ahlak adı altında kendi istediklerini başta kadınlara olmak üzere
bütün topluma dayatılan faşist uygulamalarla yönetilen bir ülkedır. Halkı
sefalet içinde bırakarak bütün petrolu ve gazı başka ülkelere satan ve bunun
üzerinden sadece kendi dikta rejimini yaşatmak için politika üreten bir devlettir
İran. Tarihten bugüne kadar komplocu bir anlayışa sahip olan bir ülkedir İran.
İran ve Rojhilatê Kurdistan halkları, bölgenin en dinamik-devrimci halklarının başında
gelir. 1979’a kadar Şah diktatörlüğüne, 79’dan günümüze kadar da aralıklarla
Mollaların diktatörlüğüne karşı serhildanlar başlatan halk, bugün de
serhildanlarına devam
ediyor.
Molla rejimine karşı en yakını 2009 yılında Ahmedinejad’ın ikinci kez
cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından başlayan Yeşil Hareket ve 2017 yılındaki
protestolar olmak üzere birden fazla kitlesel eylemlerle meydanlara inmişti.
Yani İran toplumunun korku duvarını aşmaları yeni değil yıllar öncesine
dayanır. Direnişçi
ruhlarını hiç kaybetmeyen İran halkları bu günde alanlara çıkarak, mollaların
şariatcı ve baskıcı rejimine ve politikalarına
karşı direnişçi ruhlarıyla eyleme geçti.
İran’da benzine yapılan zamdan sonra 15 Kasım’dan itabaren başlayan ve kısa sürede İran’ın 31
eyaleti ile Rojhilat’ın tamamına yayılan halk ayaklanması devam ediyor ve büyüyerek devam edeceğini de
gösteriyor. Cuma günü
başlayan protestolar Tahran, Fars, Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, İsfahan,
Mazenderan, Merivan, Rezevi Horasanı eyaletleri başta olmak üzere ülkenin
genelindeki kentlere yayılmış
durumda. Eylemciler bütün benzin istasyonları ile polis araçlarını
ateşe veriyor. Ayrıca halk ana caddeleri trafiğe kapatarak, bankaları ateşe veriyor, devletin bütün kurumlarını hedef alarak
eylemlerini sürdürüyor.
İran’da bütün alanlara yayılan gösteriler başlamadan önce Irak ve Lübnan’da protestolar
başladığında Tahran, sanki Irak ve Lübnan, İran eyaletleriymiş gibi
protestocuları uyaran açıklamalar yayınladı. Bütün totaliter diktatör rejimleri
gibi bu protestoları dış komplolara bağladı. Nitekim İran rejimi ülkesindeki
son halk hareketinin suçlusu olarak da dış güçleri seçti. En büyük mollaları
Ali Hamaney, “Karşı devrim ve İran’ın düşmanları, her zaman kaosu destekliyor
ve istikrarı sarsıyorlar diye konuştu. Oysa bunu yapan ta kendileri. Kendi yarattıkları kaos ve
bunalımlardır. Yaratılan bu kaos’un içinden kendilerini sıyırma peşine düşmüş
vaziyettedirler. Bütün diktatörlerin yaptığı yöntemdir bu aslında.
Şimdi devam eden
halk isyanı rejimin ağır saldırılarına rağmen hem kitlesellik hem de
coğrafik-kentsel olarak inatla genişleyen gösteriler, başlangıçta ekonomik
talepleri de içeren fakat giderek doğrudan rejimi hedef alan radikal siyasal
başkaldırıya dönüştü. “Kahrolsun Hamaney diktatörlüğü ilk kez bu netlikle meydanlarda
yankılandı! Dikkat edilirse başta genç kadınların başlarındaki eşarbı çıkarıp
yüzlerine maske yapmaları olmak üzere gösterilerde “ kahrolsun diktatör ,
“kahrolsun Hamaney sloganları Mollaların oligarşik dikta rejimine açık
mesajdır.
Bu açık mesaja karşı dikta İran rejimi bütün barbarlığıyla eylemcilere
saldırırken, eylemciler direnişinden hiçbir taviz vermeden bir çok alanı kendi
ellerine almış durumda. Halk ayaklanmalarının önüne geçilmeyeceğini bir türlü
anlamayan dikta rejimlerin yaptığı tek savunma propogandasıysa dış güçlerin bir
oyunudur demelerinden öteye geçemiyor. İran’daki Fars,
Kürt, Azeri ve Arap hep birlikte ‘rejim değişmeli’ diyor. Halkın başta hak talepleri için başlattığı
protestolar İran tarihi için bir dönem noktası teşkil ediyor. Genel olarak İran ve özelde de Kürdistan
Eyaletindeki halk, baskıcı ve diktatör bir rejimin egemenliği altında yaşıyor. Bu
protestolar ve gösteriler halkın doğal refleksleriyle ortaya çıkmıştır. Halkın sloganları çok net bir şekilde İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in
diktatörlüğünün sona ermesini talep ediyor. Halkın bu doğal tepkisi daha da derinleşecek ve
bu tepkiler giderek güçlenecektir. İran polisi veya asayişi bu protestoları
bastıracak gücü kendinde bulamayacaktır. Bu İran tarihinde bir başlangıç olacaktır. Yani doğunun yeniden
doğuşunun ayak sesleridir. İran halkları, başta Kürtler olmak üzere, Farslar,
Araplar ve Azeriler rejime
karşı olan korkusunu bitirmiştir.
Halklardaki korkuların bitişi yeni başlangıçlar için güneşin doğuşu demektır.
Doğunun uyanışının ayak sesleri her yerden gelmeye başladı. Bu ayak sesleri
kendisiyle birlikte yeniden dirilmeyi ve var olmayı getirecektir. Onun için
ayaklar sertçe ve kararlıca yere vurularak dünyayı salayacaktır.
Sara GULAN
0
21
TR
KO
:” ”
:””
” “,
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html