• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Politik Analiz

Erdoğan+ Bahçeli = Mafya Devleti

Kadın, uyuşturucu ve silah ticareti yapan mafya örgütlerinin başını çeken Süleyman Soylu boşuna Bahçeli’nin elini öpmeye çalışmıyordu. Çünkü MHP bu suç örgütleri ve babet çoraplı Mafyaların merkezi konumunda.

Yayınlayan Lekolin
20 Ekim 2024
Kategori: Politik Analiz
251 16
A A
Erdoğan+ Bahçeli = Mafya Devleti
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Biliyorum aslında  hemen hemen herkesin gündeminde İsrail ve İran savaşı var.  İçinde bir çok savaş tarzı ve taktiği mabında farklılıkları barındıran Üçüncü Dünya Savaşı genel olarak bir vekalet savaşı tarzında başladı ve devam etmekte. Bir çok kez vekiller deşifre olmuşsa da başlarda her devlet destek verdiği silahlı gurupları direk savunamıyordu. Yalnız son dönemde bu hassasiyetler ortadan kalktı ve artık vekiller satranç masasının başında görünür oldular.

Vekalet savaşlarına İŞİD ve El Nusra başta olmak üzere bir çok farklı silahlı guruba direk destek vererek katılan ülkelerden biri olan Türkiye kuruluş tarihinden buyana en çok bir mafya ve suç örgütüne dönüşen ülkelerden biri olmayı başarmış durumda.

Yeni nesil dar pantolon dar gömlek babet çoraplı. Kadın, uyuşturucu ve silah ticareti yapan mafya örgütlerinin başını çeken Süleyman Soylu boşuna Bahçeli‘nin elini öpmeye çalışmıyordu. Çünkü MHP bu suç örgütleri ve babet çoraplı mafyaların merkezi konumunda. Bir dönemin içişleri bakanı Mehmet Ağar’dan tutun Alaattin Çakıcı başta olmak üzere, sırasıyla Sedat Peker, Necati Arabacı gibi bir çok karanlık ve kirli mafya liderleri hep MHP‘ye yaslandılar. MHP sayesinde bir çok ülkede örgütlendiler. Tabi ki şuan AKP-MHP ortak hükümeti sayesinde de suç pazarının Nirvana’sını yaşamaktalar.  Bu suç örgütlerini bile PKK’ye karşı kullanmaktan geri durmayan TC devleti yine her türlü destek sağladığı Müslüman Kardeşler kökenli silahlı gurupların hepsini hep Kürtleri soykırımdan geçirme amaçlı destekledi ve hala desteklemekte. Nerede en ufak bir PKK ye karşı muhaliflik zemini görse hemen bunu destekleyerek bir PKK karşıtlığına bir Kürt karşıtlığına dönüşmesi için elinden geleni ardına koymamakta.

Peki  İran gibi dış ülkelerde silahlı guruplar üzerinden kendini var etmeye çalışan TC devleti bu yöntemle kendini hegemon bir güç haline getirebilecek mi? Adım adım kendisine yaklaşan savaş dalgasını bu aşırıcı mafya guruplarını destekleyerek PKK’yi durdurabilecek mi?

Bahçeli‘nin  meclisteki DEM Parti vekilleri ile tokalaşması beyhude bir Kürtleri kendi taraflarına çekme çabası olmakla birlikte TC devletinin Kürt düşmanlığını unutturabilecek bir adım olmaktan çok uzak. TC devletinin mayasında var, her tehlike çanları çaldığında, ‘biz kardeşiz‘ klasik sözleri ile Kürtlere sarılma geleneği.

Hepimizin çok iyi bildiği bir gerçek var oysa. MHP açık bir Kürt düşmanı olmakta yani hiçbir zaman düşmanlıklarını gizleme ihtiyacı dahi duymadılar ve duymamaktalar. Hatırlarsanız, bu MHP‘ye uygulattırılan ilk selamlaşma senaryosu değil. Daha önce de çözüm süreci adı altında PKK’yi tasfiye etmek istediklerinde de Bahçeli HDP vekilleri ile el sıkışmıştı. Şimdi günlerdir Kürdistan ve Kürtler üzerinden yoğun biçimde tartışılan sözde ‘Barış‘ yaklaşımlarının asıl kaynağı şudur aslında. TC devleti hegemon güçlere gözdağı vermeye çalışıyor. Neden mi ?  PKK Merkez Komite Üyesi Duran Kalkan‘ın açıklamalarına dönecek olursak. Ne diyordu Sayın Kalkan ‘’ PKK’yi tasfiye planı Türklere verildi ve hegemon güçler sınırsız destekledi’’. Sebebi ise Ortadoğu’nun yeniden dizaynı noktasında İran’a karşı başlatılan hamlede oluşacak boşlukları PKK doldurmasının önüne geçilmesi. Çünkü Kürtlerin var olan konjonktürden faydalanıp kendilerini özgürleştirmelerini istemiyorlar çünkü özgür ve iradeli Kürt işlerine yaramamakta.

Anlayacağınız TC Devleti hegomon güçlere beni yeni enerji hattı dışında tutarsanız  bende PKK ile anlaşırım tehditlinde bulunmakta. Ve aynı zamanda Kürtler başka güçler ile onlara karşı anlaşmasın diye güya yeni bir oyalama dönemi başlatmaktalar. Yoksa gerçekten TC devletinin gerçek anlamda Kürtlere ilişkin barışçıl bir yaklaşımı var ise barışın çok açık biçimde sağlanmasının İmralı zindanının kapatılması ve Önder Apo’nun  serbest bırakılmasıyla sağlanabileceğini çok iyi bilmekteler. İkincisi madem barış istiyorlar neden hala operasyonlarını sürdürmekteler diye sormak lazım. Yazıyı yazdığım dakikalarda Cerablus ve Gire Sipi ve Serekaniye’de Türklere bağlı her biri mafya formatında olan çete guruplarının bir birleri ile çatıştığı haberleri ajanslarda ve sosyal medya hesaplarında paylaşılıyor. Emin olun ki bu iç çatışmaların sebebi uyuşturucu ve silah trafiğinin paylaşılmaması ve kaçakçılık meseleleri. Çünkü TC devletinin bu silahlı gurupları desteklemesinin, beslemesinin temel sebebi Kürtlere karşı kullanması olmakla birlikte bir diğer sebebi de kadın, uyuşturucu, silah ve kaçakçılık meselesidir.

Serdar ALİ

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: DEM PartiErdoğan – BahçeliKurtlerMafya DevletiPKKSüleyman SoyluTC devleti
Önceki yazı

“Özgür Fakat İmralı Kayalıklarına Çivilenmiş Halde” Varoluşumuzun İçeriğidir

Sonraki Haber

Güçlerin Siyaset ve Savaş Denge Merkezi: İdlib- DOSYA 1

Benzer Haberler

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz
Politik Analiz

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

17 Haziran 2025
Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi
Politik Analiz

Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

14 Haziran 2025
Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?
Politik Analiz

Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?

13 Haziran 2025
Sonraki Haber
Güçlerin Siyaset ve Savaş Denge Merkezi: İdlib- DOSYA 1

Güçlerin Siyaset ve Savaş Denge Merkezi: İdlib- DOSYA 1

Öne Çıkan Yazılar

  • Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

    Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

    510 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1

    657 Paylaşım
    Paylaş 263 Paylaş 164
  • İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

    526 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 132
  • Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

    533 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133
  • Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi-2

    577 Paylaşım
    Paylaş 231 Paylaş 144

Önerilenler

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç