• Latest
  • All
  • Haberler
  • Editörden
  • Araştırmalar
  • Makaleler
  • Politik Analiz
  • Dizi Yazı

Gelecek Katili Medya

15 Mart 2020

Demokratik Toplum Sosyalizmi ve Öz Savunma

1 Temmuz 2025

Zilan’ın Fedailiği: Özgürlük Aşkının Manifestosu

30 Haziran 2025

Önder Apo’nun Manifestosu Ve Yaşanan Gelişmelere Etkisi

30 Haziran 2025

MİT ve HTŞ, Uyuşturucu Kaçakçılığında Baas Rejiminin İzinden Gidiyor!- HABER ANALİZ

28 Haziran 2025

Küresel ve Bölgesel Hegemonik Rekabetin Bir Yansıması

27 Haziran 2025

Emperyalist Savaşlar Ve Devrim İmkânları

26 Haziran 2025

Efrin’de El Emşat Çeteleri Yeniden Aktifleşiyor- ÖZEL HABER

25 Haziran 2025

‘Niyeti İyi Olan Bir Devlet, Kongre Sonrası İkinci Gün Komisyon Kurardı’

25 Haziran 2025

‘Doğu Kürdistan’da Alternatifi Olan Tek Güç PJAK’tır’

24 Haziran 2025

Şam’daki Kiliseye Yapılan Saldırı HTŞ Üyeleri Tarafından Yapıldı-ÖZEL HABER

23 Haziran 2025

Demokratik Ulusta Demokratik Komün Yaşamı

23 Haziran 2025

Yeni Ortadoğu’nun Kalıcı Kaos Düzeni ve Stratejinin Temel Ayakları

21 Haziran 2025
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
  • Yorum İlkesi
  • Anasayfa
No Result
View All Result
Home Bölümler Basından Seçmeler

Gelecek Katili Medya

Lekolin by Lekolin
15 Mart 2020
in Basından Seçmeler
Reading Time: 2 mins read
A A

31 Mart 2012 Cumartesi Saat 08:45

Bugün niyetim Brzezinski’nin ”Stratejik vizyon” kitabındaki ‘Geniş Batı’ kavramı üzerine yazmaktı.

Bugün niyetim Brzezinski’nin ”Stratejik vizyon” kitabındaki ‘Geniş Batı’ kavramı üzerine yazmaktı. Türkiye’nin olası rolüne ilişkin son derece ciddi tezlere biraz daha yer vermek. Tabiri caizse okuru provoke edip bir nebze olsun tartışma başlatmaktı. Ama ne yalan söyleyeyim. Yapamayacağım…
Bu ülkede her gün bir başka krizle uyanmak artık fazlasıyla yorucu olmaya başladı. Ankara’nın göbeğinde öğretmenlere yönelik şiddet akıl alır gibi değildi… Bu şiddet dalgasına mı yansam yoksa bu hak mücadelesini gözlerden kaçırmaya çalışan haber kanallarının utanmaz tavrına mı karar veremedim.

Bir yanda olan bitene dair CHP’nin sığlığı ve kurumsallaşmış cehaleti o kadar vahim ki neredeyse iktidarın bu fütursuzluğuna hak vereceğim.
Balyoz Davası’nda en çok tartışılan konulardan biri ‘planların’ olduğu iddia edilen 11 ve 17 no’lu CD’ler hakkında verilen bilirkişi raporları.
Mahkeme önce bu CD’leri tabiri caizse savunmadan kaçırmıştı. Şimdi de verilen onca bilirkişi raporundaki, ”Bu CD’ler düzmece” kararını düpedüz görmezden geliyor.

Medyada ise bu konuda başından beri propagandist veya haber elemanı olarak çalışanlar pişmiş kelle gibi köşelerinden sırıtmaya devam ediyor.
En ufak bir utanma, elbette, yok…

Alın size ikinci bomba: Birçok gazetede bir haber: Ergenekon davası sanıklarından Sedat Peker’in aynı davadaki bir gizli tanığı tehdit ettiği iddiasıyla bazı gözaltılar yapıldı. Aynı davanın sanıklarından Bedirhan Şinal’in ise ifadesini değiştirmesi nedeniyle bazı infaz koruma memurları ve bir avukat hakkında soruşturma başlatıldı. Altı gazete emniyetten alınan bilgiyi cümleleri değiştirerek ancak isnat olunan iddialarla ilgili bir araştırma yapmadan yayınlıyor.

Bu son yıllarda sıradanlaşan ‘haber yazım teknikleri’nden biri… Emniyet’ten birileri şube muhabirlerine servisi yapıyor. Meslektaşlarımız da ”haberi” aynen ve büyük bir iştahla yazıyor ve altına imzayı çakıyorlar.

Olacak iş değil…

Hâkim medyanın, bir bütün olarak bu eşgüdüm içindeki tavrı, yani işten çıkarmalar, yayın süreleri, içerik ayıklama, kaynak sorgulama, uzman konuk seçim kriterleri ve elbette tercih edilen dil artık tehdit düzeyinde.

Neden tehdit gibi ağır bir kelimeyi kullanıyorum? Şundan:

Toplumun zihin algısının şekillenmesinin esas itibarıyla kriterleri epey yamultulmuş bir pop medya üzerinden oluştuğu gerçeğini kabul etmeliyiz.
İki sınır komşusunda savaş naraları atılırken, Kürt meselesi başta olmak üzere hemen her konuda son derece sert bir sürecin arifesinde olan bir toplumun muhatap olduğu medya bu ise, alınan bilgilenme değil düpedüz zehirlenmedir.

Ve çağın bu yangın evresinde yeni bir toplumsal sözleşmeyle kendini koruyabilecek bu ülke insanları açısından ciddi bir tehdittir.
Ötekini anlamayı imha eden, bir arada gelecek inşa edemez.

Bu anlamıyla günümüz Türkiye medyası müstakbel bir gelecek katilidir.

Serdar Akinan

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info   

Tags: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Share201Tweet126
Previous Post

BBC: Li Bakûrê Sûriyeyê Desthilatî Ket Destê Kurdan

Next Post

1 – 31 MAYIS HABER KRONOLOJİSİ

Lekolin

Lekolin

Next Post

1 - 31 MAYIS HABER KRONOLOJİSİ

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
  • Yorum İlkesi
  • Anasayfa
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2025 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi