26 Şubat 2014 Çarşamba Saat 08:28
Önder Apo tarafından gündeme getirilen eş başkanlık modelinin ideolojik, felsefi boyutları en az siyasal örgütsel ve kültürel boyutları kadar önemlidir.
Önder Apo daha önceki iki cinsel kırılmada yaşam dışına atılan kadının, kapitalist modernitede en değerli meta konumuna düşürülmesini insanlığın en büyük felaketi olarak ele almakta ve ‘Üçüncü cinsel kırılmanın kadın lehine gerçekleştirilmesi’ni özgürlük sorunsalının tepesine koymaktadır.
Bu amaçla kadın partileşmesinin, kadın ordulaşmasının, kadın özgürlük hareketinin ve çizgisinin oluşturulması Önder Apo’nun en ayırtedici, en temel, en değer verdiği çalışması olmuştur. Bu çalışmanın açığa çıkardığı özgür kadın gerçeğinin, onda temsilini bulan eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik kültürün topluma dalga dalga yayılması devrimimizin açığa çıkardığı en ciddi kazanım, attığı en büyük adımdır.
Eşbaşkanlık modeli bu gelişmelerin yarattığı zemin üzerinde, bunların açığa çıkardığı değerlerle donanarak gündemimize gelmiştir. Ve en az bu değerlerimiz kadar önemlidir.
Eş başkanlık sisteminin esas alınması. Bunun Demokratik Modernitenin somutlaşan siyaset anlayışı olarak hayata geçirilmeye çalışılması söz konusudur. Acemilikleri olacaktır, bir emekleme devresi yaşayacaktır, erkekten-kadından kaynaklı, geleneksel kültür ve kapitalist moderniteden kaynaklı sorunlarla uğraşacaktır ama bu tarihi adım atılmıştır. Bu dalga dalga toplumun demokratik kültüre, demokratik zihniyete çekilmesinde, bu temelde yeniden inşa edilmesinde demokratik ulusun oluşum sürecine damgasını vuran tarihi bir gelişme olarak derinleşerek sürecektir.
Engellerle karşılaşabilir ama daha şimdiden önemli bir toplumsal kabule ulaşmıştır. Kürdistan toplumu tarafından kabul edilmiştir. Bu anlamıyla önemlidir. Üçüncü cinsel kırılmanın kadın lehine gerçekleştirilmesinde atılmış tarihi adımlardan biri olduğu ortaya çıkmaktadır.
Kapitalist modernite en krizli ve kaotik dönemini yaşıyor. Demokratik modernite güçleri ise tarihinde ne yapacağını bilir, hatalarından dersler çıkarmış ve hakikate yakın bir noktada duruyor. Sorunları, çelişkileri, yetersizlikleri olmakla birlikte sistemin krizli gerçeğiyle kıyaslandığında yine geçmişte yaşadığı yanılgılı durumla kıyaslandığında en derli toplu sürecini yaşamaktadır. En iddialı, alternatif ortaya koymada en yaratıcı dönemindedir.
Dolayısıyla bu durum kapitalist modernite ile demokratik modernite güçleri arasındaki çelişki ve çatışmanın da derinleşmesi demektir. Kadın özgürlüğü alanını bu çelişki ve çatışma alanları içinde en belirleyici ve en sert mücadelelerin yaşanmakta olduğu bunun daha da derinleşeceği alan olarak görüyoruz. Kapitalist modernite ile demokratik modernite güçleri arasındaki çatışma en çok kadın üzerinde yoğunlaşmaktadır ve bu daha da şiddetlenecektir. Öngörümüz budur.
Yine aynı biçimde sistem dışı alternatif arayışlar da en çok kadın özgürlüğü üzerinden, kadın sorunu temelinde çıkış yapmaya, bu soruna yaklaşım üzerinden kendini tanımlamaya çalışmaktadır. Bu da bir diğer öngörümüzdür. Ortaya çıkan gelişmeler de bu öngörülerimizi doğrular niteliktedir. Kadın özgürlüğüne yaklaşım hem kapitalist modernite ile temel çatışma konumuzdur, hem de sistem karşıtı demokratik hareketlerle en temel buluşma noktamızdır. Dikkat edilirse sistem dışı tüm hareketler için kadın özgürlüğü en ayırt edici konudur. Sistem karşıtı bir hareketin tutarlılığının, eşitlik ve özgürlük iddiasının kapsamı, derinliği, bütünlüğü ve gücü konusunda da kadın özgürlüğüne yaklaşım temel parametredir. Kadın özgürlüğü gerçek çıkış noktasıdır.
Siyasetin de bu çıkış noktasına bağlı olarak, onunla direkt ilişki içinde ele alınması ve bunun üzerinden demokratikleştirilmesi son derece anlamlıdır. Dolayısıyla siyasetin eş başkanlık modeline göre düzenlenmesi demokratik modernite güçleri açısından da tarihsel bir kazanım ve tarihsel bir adımdır.
Şiyar Koçgiri
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.org – www.navendalekolin.com – www.lekolin.net – www.lekolin.info