20.yüzyılda da Kürtlere dair ne varsa bir soykırım makinası gibi ortadan kaldırmaya çalıştınız. Yani betonlamak, silmek, idam etmek, yok etmek, asimilasyon ve sürgüne göndermek politikasını da yürüttünüz.
Bunlar bir yüz yılda sizi tatmin etmedi mi?
İntikam duygularınıza ve Kürtlere karşı biriktirdiğiniz, tüm nefretlerinizi de sayarsak…
Cenazeleri karton kutularda teslim ettiniz.
Helikopter’den insanları atarsanız, işler zorlaşır.
Peki ya sonra….
Mezar taşlarını yıktınız.
Bir gece vaktinde ve yüzlerce insanı beyaz toros arabalara bindirip, farklı yerlerde ve mekanlarda infaz ettiniz.
Evet savaşın nedenlerinden ve gidişatından bahsediyoruz.
“Belki bu savaş bir gün sonlanır, huzur istiyorum, rahat yaşamak isityorum, ölmek istemiyorum” diyenler, çok kişi var.
Ruh tatlıdır derler.
Amaç kutsaldır derler.
Biz yenilmeyiz, sözümüz var derler.
Bir insana saygınlığızı ve bir topluma olan görüşlerinizi ve herşeyden önce Türkiye halkllarına bağlı kalmak istiyorsanız, gerçekler nelerdir, bilmeniz lazım.
Dağlarda askerler neden ölüyor?
Velhasıl kelam, Erdoğanın iktidarı için evlatlarınız ölüyor.
Türk ve Kürt halklarının tarihsel ilişkilerini doğru anlamak istiyorsanız, bir refleks ve bir tepki sahibi yani bir reaksiyon geliştirmeniz gerekebilir.
İmralı’da sürdürülen tecrid ve izolasyon politikalarının ne anlama geldiğini bilmeniz gerekir. Türkiye’nin tarihine de ne kadar zarar verdiğinizi de bilmeniz lazım.
Yoksa gidişat çok fena…
Kürtlere karşı yani herşeyden önce bakış açınızı değiştiremeseniz, bu kısır döngü içerisinde ne devletiniz kalır, ne de aziz milletiniz….
Bu savaş uzun sürer ve ateş yaktığı yeri yakıyor.
Eğer sessizce ve kimsenin haberi olmadan, insanları öldürerek kuyuya atarsanız savaş hemen bitmeyebilir.
Kürtleri bitirerek, PKK’yi bitirerek, Türkiye’nin geleceğini konuşmak bir aptallıktır. Belki de en büyük cehallettir.
Dağlardaki gerillayı bitireceğim, hikayeleri tekrarlanıyor.
Türkiye toplumu kandırılıyor, gidişat vahim ve herkes için acı veriyor.
İmralı Adasında neler oluyor?
Avukatlar, aile görüşmeleri neden gerçekleşmiyor?
Kürtlere karşı yürütülen inkarın sonucunda çok şey yaşanıyor, felaketler doğuyor ve bu kısır döngü herkese zarar veriyor.
Ya zamanı yanlış okuyorsunuz ya da kendi hukuk üstünlüğünüzü çiğniyorsunuz desem, gocunuyor olabilirsiniz.
Türkiye’de huzur olmasını istiyorsanız, bir şeylere dur demeniz gerekmiyor mu?
Erdoğan’ın iktidarı ve onun kabinesi için Türkiye bataklığa sürüklenmiyor mu?
“Terörü bitireceğim, her şey aziz milletim için” diyerek, her yere saldırarak, “Türkiyemizi büyüteceğiz” derken, Kürtlere de yapılan düşmanlık, kin ve nefret de ortada.
Yarım asırdır, kimin evine taş düştü, kimin ocağı yandı, canımız yanıyor, yüreğimiz kanıyor, terörü bitireceğiz, inlerine bineceğiz, yok edeceğiz, bilmem acı haber, nerden geldi.
Yıllardır aynı hikayeler, aynı cümleler kullanılıyor. Onun dışında farklı bir bakış açısı yok.
Yüzyıllın ardında ne oldu, ne değişti? Hiç bir şey
Kin var. Soykırım var. Açlık grevleri var. Hak ihllaeri var. Kürt siyasetçisi, gazetecisi, içerde. Yıllardır, tekrarlanan bir kısır döngü var.
Türk, Kürt ilişklerini açığa çıkartamasanız, Türkiye de yaşanan temel sorunları akılıca düşünüp, hareket edemezseniz, yarın daha ağır felaketler yaşanabilir.
“Terörü bitireceğiz”, adı altında Türkiye halklarına ve ‘Türküz’ adı altında vahim bir süreci yaşıyoruz. Erdoğan hükümeti ve ondan öncekki generaller de durumu iyi biliyorlar. Erdoğan’ın iktidarı herşeyden değerli ve üstün diyorsanız, olacağı budur. ‘PKK hareketini bitireceğiz, her yerde vuracağız, uçaklarımız var, tanklarımız var’ diyorsanız, büyük bir yanlıgı ve tarihsel bir hatta yapmış olursunuz.
Türkiye sınırları içerisinde yazar çizerler, basın yayın organları, gerçekleri yazmadığı için gerçekleri saklamak, ölen askerlerin sayısını gizlemek, sorunları ve gerçekleri yansıtmıyor.
İnsanların canı yanıyor, yıllardır bir savaş var. Yıllardır yaşanan bir soykırım var. Peki Kürtler bu gidişata ne diyor. Hiç kendinize sordunuz mu? Kürtler ne istiyor? Neden İmralı da görüşmeler gerçekleşmiyor?
Türkiye’de neden, hak, hukuk, adalet, işlemiyor? Herşeyi Erdoğan’ın sarayına ve insafına bırakırsanız, daha çok kan, göz yaşı, ölümler ve acılar bin kat yaşanır.
Ve bu savaş daha da tırmanır.
Ne Kürtler biter ne PKK biter.
İmralıda kapıları kapatarak, yıllardır her yeri savaş alanına çevirmediniz mi?
Hapishaneleri de doldurarak bir yerlere varılmıyor.
Rojava ve Suriye topraklarına saldırarak, yaşam alanlarını bombalayarak, Ankara’ya huzur getirilmiyor.
İmralı kapısına kilit vurarak, Kürtlere baskı uygulayarak, sindirme ve çöktürme planlarını devreye sokarak, kısacası PKK’ye meydan okuyarak, işler zor olabilir.
Bu yanan gür ateş, herkesi yaktığı kadar daha çok yakabilir.
Kısacası imralı kapısına kilit vurursanız, bu coğrafayada işler zorlaşır…
Sedat KAYA