15 Ocak 2016 Cuma Saat 11:43
Kuzey Kürdistan’da işgalci faşist AKP çetelerinin öz
yönetimlerini ilan ettiği şehirlere dönük topyekûn saldırıları 16 Ağustos’ta
Varto’da başlattığı sokağa çıkma yasağı ile başladı. Şuan Amed, Nusaybin,
Farqin, Sur, Silopi, Kerboran, Cizre ve Gever’de yoğun olarak devam ediyor.
Kuzey Kürdistan’ın 7 ilinin 20 ilçesinde toplamda 57 kez sokağa çıkma yasakları
ilan edildi. Yasakların kaldırıldığı yerlerde ise abluka fiili olarak devam
ediyor. AKP hükümeti sözde güvenliği sağlamak için binlerce polisini, özel harekâtçısını
Kürdistan’a yerleştirip kirli savaş politikaları geliştirip Kürt halkının yaşam
yerlerini tahrip edip direncini kırmak için uyguluyor. Şehir merkezlerine
mayınlar döşenip, barikatlar kuruluyor, çeteler mahallelere tanklarla top
atışları yapıp, zırhlı araçlarla halkı tarıyorlar. İnsanlık suçu işlenerek
direnişleri kırmayı hedefliyorlar. Savaş hukuku ve ahlakını bir tarafa
bırakarak bir katliam ve soykırım yürütülmektedirler. Bu yolla Kürtleri
metropollere sürükleyip, orada eritip yok etmeyi hedefliyorlar.
Özyönetim alanları
Maraş yapılmak isteniyor
Özyönetim alanlarına saldırının temel hedefi bu direnişi
kırdıktan sonra nasıl ki Maraş Katliamından sonra orada Kürtlük bırakılmamışsa,
şimdi de Cizre, Silopi, Nusaybin, Sûr ve tüm Kürdistan’da böyle bir politika
yürütülerek Kürdistan güçsüzleştirilmek isteniyor. AKP’nin ikinci 12 Eylül
darbesine karşı Kürt halkı da özyönetim direnişleriyle cevap vermiştir. 2015
yılının devrimci demokratik hamlesi de bu özyönetim hamlesi olmuştur. Faşist
AKP hükümetinin Kürdistan’daki öz yönetim alanlarına yönelik başlatmış olduğu
topyekûn savaş konsepti bugün de devam etmektedir. 14 Aralık’la birlikte başta
Sur, Cizre ve Silopi’de Türk ordusunun katılımıyla başlatılan imha
saldırılarına karşı halkın yoğun bir direnişi gelişmiş ve bu direniş gittikçe
büyüyerek aşılamaz bir düzeye doğru gelmiştir.
Sokağa çıkma
yasakları ve katliamlar
AKP hükümeti bu güne kadar Cizre’de 15 kez sokağa çıkma
yasağı ilan etti, son yasak 14 Aralıkta ilan edildi. Günlerdir devam eden zaman
zarfında yalnızca ablukada 23 kişi yaşamını yitirdi. 3 kez sokağa çıkma yasağı
ilan edilen Silopi’de son yasak 14 Aralık 2015’te ilan edildi, 25 gündür devam
eden ablukada 15 kişi yaşamını yitirdi. 16. kez sokağa çıkma yasağı ilan edilen
Sur’da son yasak 2 Aralık 2015’te ilan edildi, 37 gündür devam eden ablukada 12
kişi yaşamını yitirdi. 17 kez sokağa çıkma yasağı ilan edilen Nusaybin’de son
yasak 24 Aralık 2015’te kaldırıldı, 11 gün süren ablukada 3 kişi yaşamını
yitirdi. 12 kez sokağa çıkma yasağı ilan edilen Dargeçit’te son yasak 29 Aralık
2015’te kaldırıldı, 19 gün devam eden ablukada 3 kişi yaşamını yitirdi.
Cenazeler abluka
nedeniyle sokaklarda!
Bu 5 ilçenin yanı sıra 15 ayrı ilçede uygulanan ablukalarda
bugüne kadar 131 sivil katledildi, bunların 61’i çocuk, 36’sı kadındı. Yüzlerce
kişi yaralandı ve sakat kaldı. AKP çeteleri bu güne kadar yüzlerce sivili
katletti, bu kirli savaşa hala devam ediyor. Her geçen gün sokaklardan daha
fazla ölüm haberleri geliyor. Faşist AKP’nin katlettiği sivillerin cenazeleri
günlerce sokak ortasında kalıyor. Halk cenazelerini sokağa çıkma yasaklarından
ve oluşturulan ablukadan dolayı alamıyor, aylardır morglarda ve camilerde
bekleyen cenazeler defnedilemiyor.
Kürtlerin yasaklara
karşı savunma mekanizması
Katliamla yüz yüze kalan Kürtler kendilerini savunmak ve
oluşturulan ablukayı kırmak için hendekler kazıp barikatlar kurdular. Gerçek
barışı sağlamak için Öz yönetim ilanları yapılan Sûr, Cizre, Silopi, Kerboran,
Nusaybin, Farqîn ile başlayan halk direnişi, demokratik özerkliğin Kürdistan’da
yayılmasıyla devam ediyor. Öz Yönetim sadece Kürtler için değil aynı zamanda
Türkiye toplumunun da direnişi olmakta ve onun haklarını da savunmaktadır.
Kürdistan’da yürütülen Öz Yönetim Direnişlerinin aynı zamanda tüm insanlık
değerlerinin savunulması olduğu gerçekliği de bunu gerekli kılıyor. Saldırıların yoğun yapıldığı il ve ilçelerde
Öz Savunma direnişleri başlayınca devlet saldırılarını daha da yoğunlaştırdı.
Kürdistan halkı buna karşılık büyük bir direniş gösteriyor. Bundan kaynaklı
bölünme korkusu yaşayan AKP devleti anne karnındaki bebeği bile vahşice
katlediyor.
YPS ile soykırıma
karşı duruş
Mahallelerdeki halkın ve gençliğin katılımıyla bir düzeye
ulaşan bu öz savunma direnişi artık yeni bir örgütsel sürece doğru gitmektedir.
Bu çerçevede çeşitli ilçelerde bölgesel düzeyde katılan gençlik kesimleriyle
daha örgütlü, daha disiplinli ve daha planlı savunma savaşını yürütebilecek
yeni bir yapılanmaya, YPS “Sivil Savunma Birliklerinin örgütlenmesini
yapmışlar.
İşgalci güçlere karşı öz yönetimlerle direnen Kürdistan
ilçeleri YDG-H öncülüğünde öz savunma temelinde YPS “Sivil Savunma
Birlikleri” kurmaya başladı. YPS, ilk olarak halka dönük AKP faşist
saldırılarının en yoğun gerçekleştiği Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilanını bir
birim olarak gerçekleştirdiğini duyurdu. Bu birlikler ardından Kuzey
Kürdistan’ın Amed, Nusaybin, Farqin, Sur, Silopi, Cizre ve Hezêx ilçelerinde
halkın öz gücü ile ortaklaştırılarak ilanları yapıldı. YPS birlikleri
kendilerini örgütleyip halkın savunmasını yapmak için sömürgeci güçlere karşı
büyük bir direniş gösteriyor.
Sivil Savunma Birlikleri, halka yönelik saldırıların yoğun
gerçekleştiği il ve ilçelerde ilan edilmeye devam ederken ihtiyaç doğrultusunda
örgütlenen birimler küçükten büyüğe doğru mahallelerde sokakların
güvenliğinden, AKP çetelerinin mahallelere girişlerini engelleyerek halka
saldırılarının önünü almak için çok sayıda eylem ve tedbir ile kendisini
örgütlüyor.
Demokratik özerklik
ilanlarına saldırılara karşı kalkan: YPS
Demokratik özerklik ilanlarının yapıldığı Kuzey Kürdistan
kentlerine dönük yapılan saldırıların yoğunlaşması üzerine, halkın kendi
kendini yönetme iradesine yapılan bu saldırılara karşı öz savunmasının
sokaklardan başlayarak oluşturulduğu YPS güçleri, aynı zamanda Kürt gençlerine
askere gitmeme, zihinsel asimilasyona karşı durma çağrısında da bulunuyor. YPS,
Kürt gençlerine, askere giderek AKP çetelerine destek vermektense kendi sokak,
mahalle, semtlerini korumaya çağırıyor. Özellikle son yaşanan çatışmalarda AKP
çetelerin sivil halkı, 7’den 70’e kadın, çocuk, yaşlı demeden katletmesi devlet
kurumlarına askerlik, okul vb. olmak üzere duyulan güveni zedelediği gibi
gençlerin de can güvenliği nedeniyle daha az tercih ettikleri düşünülüyor.
AKP hükümetinin Kürt halkına yönelik soykırım planlarına
karşı dünyanın birçok yerinden yapılan eylemler ile destek de veriliyor.
Yapılan destek eylemleri AKP hükümetinin Kürdistan’da uyguladığı savaş
suçlarının uluslararası dinamikler tarafından duyulmasına yardımcı olurken, AKP
hükümetinin-devletinin de savaş suçu işlediğinin kanıtları da ortaya dökülüyor.
Aylardır süren bu direnişte Kürt halkı özgür ve demokratik
yaşama kavuşana kadar şehirde, ilçede, ovada, dağda ve her yerde sürdürmekte
kararlı.
Zenan Baran
Kürdistan Stratejik
Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com –
www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info – www.navendalekolin.com
0
21
TR
:” ”
:””
” “,” ”