Esad’ın rejiminin düşüşünden sonra HTŞ’nin kurduğu geçici Suriye hükümetinin birçok makamına yerleşen MİT’in şimdi de 66. Ve 86. Tümen içerisinde askeri ve ishtibarati faaliyet yürütecek özel bir güç oluşturduğu öğrenildi.
Lekolin.org olarak edindiğimiz bilgilere göre, MİT özel bir gücün kurulması için 66. ve 86. Tümende yer alan çetebaşlarını görevlendirdi. Kurulacak özel güce katılmak için kişi başına 400 ABD doları verme karşılığında katılacakların isim listesi oluşturulmaya başlandı. Özel güce katılacakların, Türk subayların gözetiminde yoğun askeri ve güvenlik eğitimlerinden geçirilerek Suriye derinliklerinde istihbarat görevleri için hazırlandığı bildirildi.
EFRİN’DE HIRSIZ 66. TÜMEN’DE KOMUTAN: EBU İSKENDER
MİT görevlendirdiği 66. Tümen’in komutanı Ebu İskender Efrin’de halkın mallarını ve mülklerini çalan hırsız çetelerin başını çekiyordu.
Derazor kırsalındaki Begara aşiretinden olan ve “Ebu İskender” olarak bilinen Muhammed Cuma el-Cedan 2011 yılında “Özgür Suriye Ordusu” saflarına katıldı. ÖSO çeteleri içindeyken Haseke’de QSD’ye karşı çatışmalarda yer aldı. Ardından Halep kırsalına geçerek yine MİT’in güdümündeki “El-Amşat” çete grubuna katıldı ve 2018 Efrin’in işgalinde bizzat yer aldı.
Edindiğimiz bilgilere göre, o süreçte MİT tarafından eğitildi ve Efrin’de yağma ve hırsızlık saldırılarını gerçekleştiren yerel bir çete grubunu yönetti. Türk işgalinin Suriye’nin kuzeyinde genişleme hamlesiyle, doğrudan geçici Şam iktidarına bağlı Savunma Bakanlığı tarafından 66. Tümen’in komutanlığına atandı. Bugün, Suriye-Irak sınırına yakın Ebukemal çevresinde konuşlanmış durumda.
ELİ KANLI: EBU HATİM ŞAKRA
86.Tümen ise, aslen Dêrazor’a bağlı Şukayra köyünden olan eli kanlı “Ebu Hatim Şakra” lakaplı Ahmed İhsan Fayyad El-Hayes tarafından yönetiliyor. Şakra, 86.Tümene atanmadan önce MİT güdümündeki “Ahrar el-Şarkiye” çete grubu içerisinde yer alıyordu. Ardından MİT’in sahadaki bir elemanı olarak, sözde Milli Ordu’ya bağlı Birinci Kolordu’ya entegre edildi.
Bilindiği üzere, Ebu Hatim Şakra 12 Temmuz 2019’da Kürt siyasetçi Hevrin Xelef’in suikastı da dahil olmak üzere birçok katliam ve insanlık suçunda bizzat yer aldı. Kürt siyasetçinin katledilmesi, uluslararası alanda büyük tepki toplarken Şakra ve ona bağlı çete grubunun Efrin ve Serêkaniyê’deki insanlık dışı savaş suçları aralıksız devam etti. Gelen yoğun tepkiler üzerine Temmuz 2021’de ABD Hazine Bakanlığı, Ehrar El Şarkiye çete grubunu ve lideri Ebu Hatim Şakra’yı, özellikle Suriyeli Kürt siyasetçi Hevrin Xelef’in katledilimesi, sivillere yönelik infazlar, kaçırma, işkence ve özel mülke el koyma gibi ciddi insan hakları ihlalleri nedeniyle yaptırım listesine aldı.
DAIŞ ve El Nusra artığında oluşturulan Ehrar El Şarqiye çete grubunun ve lideri Ebu Hatim Şakra’nın işlediği savaş suçları aynı zamanda Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Af Örgütü gibi kuruluşlar tarafından belgeleriyle ortaya konulmuştur.
Sitemiz Lekolin.org 4 Şubat tarihli Özel Dosyasında Ebu Hatim Şakra ve diğer birçok çetebaşının kirli sicillerini ortaya koymuştu.
MİT tarafından 66. Ve 86. Tümen içerisinde oluşturulan özel güç Efrin ve Serêkaniyê’de işlenen suçların ve ihlallerin yeniden üretilmesinden başka bir şey değil; ancak bu kez yeni bir güvenlik formatında ve MİT’in doğrudan yönettiği çeteler eliyle hayata geçiriliyor. Cinayet, yağma ve suikastlarla bağlantılı çetebaşları, bugün resmi görevlerle ve “Milli Ordu” kisvesi altında yeniden sahneye çıkarılıyor. Yaşananlar bir yeniden yapılanma değil, aksine işgalci Türk devletinin çıkarlarına hizmet eden bir aparatın konsolidasyonudur. Bu arada, sivillerin devam eden ihlallere yönelik şikayetleri artarken, geçici Suriye iktidarının herhangi bir hesap durumu sorma söz konusu bile değil.
Son olarak Dêrazor kırsalında QSD güçlerine yönelik artan DAIŞ saldırılarının perde arkasında işgalci Türk devletine bağlı çetelerin varlığı ve MİT tarafından finanse edildiği birkez daha net bir şekilde görülüyor.