20 Kasım 2016 Pazar Saat 08:17
Suriye ve Irak’ta DAİŞ’e karşı uluslararası koalisyon
güçleri ile birlikte yapılan operasyonlara tüm çabalarına rağmen Türkiye dahil
edilmedi. Ne Musul’da ne de Rakka’da istediği sonucu alamayan Türkiye’nin
aksine Musul’da peşmerge güçleri ve Irak Ordusu ile Haşdi Şabi Güçleri
operasyona katıldı. Yine Rakka’da ise YPG/YPJ güçleri ile Suriye’de demokratik
bir zeminin oluşturulması ve Kuzey Suriye Federasyonu’yla sorunların
çözüleceğine inanan grupların yer aldığı Demokratik Suriye Güçleri (QSD)
ilerleyişini sürdürerek, “Fırat’ın Gazabı adı ile Rakka Operasyonu’nun ikinci
aşamasını başlatmaya hazırlanıyor.
Bab’da DAİŞ’in ÖSA’ya Dönüşme Riski
Buna karşı bölgede istediği sonucu alamayan Türkiye ise,
başta Rusya ve ABD’nin de onayıyla Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) verdiği
destekle başlattığı “Fırat Kalkanı Harekatı ile kendisine daha önce biçilen
opsiyonun dışına çıkmaya çalışıyor. Bu kapsamda El Bab’a dönük hamle başlatan
Türkiye ve desteklediği ÖSO grupları ile birlikte Kobanê ve Efrîn kantonlarının
birleşmesini engelleme çabasını sürdürüyor. El Bab’ın ÖSO’nun eline geçmesi
halinde DAİŞ’in ÖSO’ya dönüştürülme riski artarken, El Bab’a dönük Türkiye ve
ÖSO’nun çıkışı, aynı zamanda Rakka Operasyonu’nun ikinci hamlesinin
başlamasının önünde de bir engel olarak duruyor.
Bab Olmazsa Rakka Tehlikeye Girer Mi?
El Bab’ın ÖSO ve Türkiye’nin eline geçmesi durumunda Kuzey
Suriye’de oluşturulmak istenen demokratik sistemin gecikeceği ve Suriye
savaşının daha da uzayacağı QSD ve Kuzey Suriye Federasyonu tarafından
görülüyor. Bir taraftan Rakka Operasyonu’na kilitlenen QSD güçleri, bir
taraftan da El Bab’ın DAİŞ’ten özgürleştirilmesi için önce Efrîn tarafından
Şehba bölgesine yöneldi. QSD güçlerinin başlattığı hamleye karşı Türkiye ve
ÖSO’nun yoğun saldırıları karşısında sürecin daha da hızlandırılması ve Fırat
Gazabı Operasyonu’nun ikinci aşaması başlamadan El Bab halkının oluşturmuş
olduğu Bab Askeri Meclisi de yönünü kentte çevirdi.
İlk gün 10 köyü özgürleştiren Bab Askeri Meclisi, Türkiye ve
desteklediği ÖSO güçleriyle de yer yer çatışmak zorunda kaldı. Buna karşı
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın Rusya ziyaretiyle bir günlük de olsa Suriye
Hava Sahası’nı kullanan Türkiye, hava harekatını yine QSD güçlerine çevirince
Suriye Hava Sahası bir kez daha Türkiye’nin savaş uçaklarına kapatıldı. Buna
karşı Türkiye El Bab’a ilerleyişini sürdürme gayretiyle bir taraftan QSD
güçlerini ağır silahlarla hedef alırken, bir taraftan da DAİŞ çetelerinin El
Bab’ı teslim etmesi için görüşmelerini sürdürdüğü anlaşılıyor.
Herkesin Namlusu Bab’a Döndü
El Bab sadece Türkiye ve desteklediği ÖSO ile QSD güçleri
için önemli değil. ABD, Rusya ve desteklediği Esad rejimi için de önemli bir
merkez. Halep’in kuzeyinde bulunması açısından da önemli olan El Bab kentine
dönük Türkiye ve ÖSO güçlerinin başlattığı operasyon aynı zamanda Rusya ile
birlikte El Nusra (Şam’ın Fethi Cephesi) ve Ehrar El Şam gibi örgütlere karşı
Halep’te varlık yokluk savaşı yürüten Esad rejimini de etkileyecek. Bundan
dolayı Esad rejimi Türkiye’nin El Bab’a yakınlaşmasıyla birlikte harekete
geçerek yönünü El Bab’a çevirdi. El Bab sınırında bulunan Kuveyris Hava Üssü ve
çevresine 6 bin asker ve çok sayıda mühimmat yığınağına başladı. Esad
rejiminden gelen bilgiler ise, yakın bir zamanda rejim güçlerinin El Bab
operasyonunu başlatacağı yönünde.
Kuzeyden Türkiye ve desteklediği ÖSO ile Bab Askeri
Meclisi’nin doğudan, QSD güçlerinin batıdan, güneyde Rusya desteği ile Esad
rejiminin yöneldiği El Bab, Suriye’de dönüm noktası olacağa benziyor. El Bab,
Suriye’deki tüm grupların bir araya geleceği nokta olmasının yanı sıra Esad
rejimi için Halep ve İdlib’te savaştığı EL Nusra ve Ehrar El Şam ile birlikte
hareket eden selefi grupların yakın teması açısından da önemli. Türkiye ve
desteklediği ÖSO güçlerinin kendilerine tanınan opsiyonu kabul etmeyerek El Bab’a
girmesi durumunda QSD güçleri ile büyük bir savaşın başlaması kaçınılmaz
görünüyor.
Türkiye Esad’ı mı Yoksa ÖSO’yu mu Seçecek?
Ancak “Esad rejimi ve Rusya’nın ne yapacağı? en önemli soru
olarak ortada duruyor. Halep ve İdlib’te hava saldırıları ve kara operasyonları
ile El Nusra ve Ehrar El Şam ile birlikte hareket eden selefi örgütlere karşı
büyük bir savaş veren Esad ve Rusya, aynı gruplarla El Bab’ta karşı karşıya
geldiğinde ne olacak? Böyle bir durumda Esad ve Rusya’ya Türkiye’nin söz konusu
grupları da alarak kendisine belirlenen opsiyona geri çekilmesini isteyecek ya
da Halep’te gerçekleştirdiği gibi bu gruplara karşı büyük bir savaş verecek.
Tabi böyle bir durumda Türkiye’nin de bir karar vermek zorunda kalması
gerekecek. Türkiye ya Esad ve Rusya ile savaşmayı göze alarak Türkiye
kentlerinin de dahil olduğu bir savaşı göze alacak ya da beraber hareket ettiği
ÖSO güçlerini de yanına alarak kendisine belirlenen opsiyonu kabul edecek.
Böyle bir durumda El Bab Türkiye’nin Ortadoğu macerasının da sonunu getirmiş
olacak. Ahmet Kanbal – dihaber.org
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html