• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

Suriye Çıkmazı, Rusya ve TC Komploları

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Makaleler
241 16
A A
Suriye Çıkmazı, Rusya ve TC Komploları
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

03 Ocak 2019 Perşembe Saat 06:42

Rojava işgaline kilitlenen Erdoğan ve AKP-MHP faşizmi, bir süredir diplomatik görüşmeler yaparak Minbiç bölgesine saldırmanın yollarını arıyor.

Rojava işgaline kilitlenen
Erdoğan ve AKP-MHP faşizmi, bir süredir diplomatik görüşmeler yaparak Minbiç
bölgesine saldırmanın yollarını arıyor. YPG ile Suriye’nin anlaşması doğrudan
bu saldırıların önüne geçmiş olsa da çetelerini sınır bölgesine yığmaya devam
ettiği biliniyor. Büyük komplolarla yıllarca tek kilitlendiği nokta Kürt
soykırımını gerçekleştirmek adına eline geçen en önemli fırsatı değerlendirmek
için bin dereden su getiriyor diyebiliriz.

Ancak sık sık havuz medya
tarafından gündemleştirilen, “Kuzey Suriye’de DAİŞ varlığı tamamen ırkçı
teorilerin ürettiği komplolardan ibaret olduğu biliniyor. Çünkü Kuzey Suriye’de
DAİŞ yok. Var olan güçler ise Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu ve
Suriye’deki DAİŞ çetelerinin varlığını önemli ölçüde yok eden, hatta bitiren ve
halkları çetelerden koruyan YPG ve QSD güçleridir. Denilebilir ki TC devletinin
bas bas bağırarak halka sunduğu, ülkeleri kıskandırdığını zannettiğii
diplomatik gelişmelerin ve tüm ülke ziyaretlerinin temel konusu her zaman
olduğu gibi Kürt karşıtlığıdır.

Suriye’nin esas gündemi olan ABD
askerlerinin çekilmesi, ABD ve Rusya’nın iznini almış olsa da dengelerin
değişmesi, yeni planlamalara gidilmesi gereken noktalarda şimdi Rusya’ya
güvence vermek için kollarını sıvamış durumda. Peki Rusya, İdlib’de TC
devletine verilen görevi eline yüzüne bulaştırdığı halde Suriye işgaline müsade
eder mi? İdlib karşılığında Kuzey Suriye’yi feda eder mi? Eğer, süreç
öngörüldüğü şekilde devam ederse, Türkiye, bir süre sonra ABD’ye, Suriye’ye
geri dön çağrısında bulunacaktır. Ancak, Trump’ın
İşgale onay vermesi üzerine Pentagon yetkilileri bir bir istifa etmeye başladı
ve kamuoyunda tepkilerin yükselmesi ve beklentinin üzerinde olunması Trump’a
geri attırdı. Buna bir de sınırları Rejime kaptırma korkusu eklenince de “Suriye’den
çekildikten sonra da Kürtleri korumak istiyoruz. Çekilme konusunda takvim
vermedim açıklamasında bulundu. Burada da Suriye”den çekilmeyeceğinin sinyalini verdi. 

Bir diğer önemli konu olan
çetelerin İdlib’deki çatışmalı durumu. Çeteler İdlib’de sıkışmış halde ve bir
an önce oradan çıkarılmaları bekleniyor. Ancak TC, çeteleri kontolde tutamıyor
bu bir gerçeklik. Çünkü ABD ve İsrail’in engellediği İdlib operasyonu sonucu
çetelerin hamisi Erdoğan onları dizginleme görevini üstlenmişti. Hem İdlib’i
eline yüzüne bulaştıran, hem de şu an birbirine giren İdlib’deki çeteleri
dizginleyemeyen Erdoğan’a bir de Trump açık bir şekilde Kuzey Suriye’yi peşkeş
çekmişti. Engellenen işgal girişimi şimdilik dursa da hem siyasi, hem de askeri
anlamda eli güçlenen taraf Rusya oldu. Bu yüzden Erdoğan Rusya’yı gözüne
kestirdi. Yapılan hesaplar ve atılan adımlar artık daha dikkatli olmak zorunda.
Çünkü Ortadoğu dengeleri Suriye’deki değişimlerle doğrudan orantılı. DSG’nin şu
anda tüm karşı çıkmalara rağmen Suriye ile yaptığı anlaşma ile eli güçlendi. TC
ve Rusya arasında da pazarlık konuları olan S400’ler, İdlib, Kuzey Suriye
işgali şu anda masaya yatırılmış durumda. Erdoğan’ın öncelik verdiği tek konu
ise yine Kürt soykırımı.

Rusya ise kendi çıkarlarına
odaklanmış ve onun için tek pazarlık konusu İdlib değil. S400 ler, Türk akımı
projesi, Ukrayna sorunu ve T.C’nin çıkardığı sorunları masaya yatırmıştır.
Rusya Suriye’de istikrarın önünü açması durumunda, Suriye’nin doğal
kaynaklarından ticaret hattından faydalanabilmeyi istiyor. Bu yüzden Türkiye’nin
projesini, MSD ve Kuzey Suriye’deki Demokratik güçlerin projeleri konusunda aceleci
davranmayacaktır. Rusya’nın sonuçta vereceği karar Suriye’nin toprak
bütünlüğünü ve Suriye Devletini ne kadar önemsediğinin de göstergesi olacaktır.
Çünkü Rusya’nın TC işgalinin önünü açması, Suriye’yi bu defa kalıcı olarak
parçalayacaktır.

Ortadoğu’ya hakim olma hayalini
kuran Rusya, TC’yi NATO’dan koprmak istese de bunu başaramayacağını biliyor. Bu
yüzden kontrolüne almak ve olabildiğince ABD denetiminden uzak tutmak istiyor.
Şam yönetiminin YPG ile anlaşması ve sınırı ortaklaşa koruma görevi, TC’nin
elini bağlamış durumda. Rusya ise bu duruma razı görünüyor. Denilebilir ki TC şu
anda Rusya’ya muhtaç durumdadır. Rusya TC’nin ipini gevşettiğinde önünü alamayacağı
sorunları doğuracağını biliyor. Onun için şimdili ipleri sıkı sıkı tutuyor.
Kontrolünde tutmak istediği bu işgalci faşistin sadece Kuzey Suriye ile sınırlı
kalmayacağının farkında.

Şevin Baran

Kürdistan Stratejik
Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com –
www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html

Etiketler: araştırmakurdiKurdishkurdistanLekolinMinbicRusyaSURIYETurkishTürkiye
Önceki yazı

Ya Benim Kürdüm Ol Ya da Hiç Olma

Sonraki Haber

GERMİYAN, DUZXURMATO, XANEQİN’E KISA BİR BAKIŞ…

Benzer Haberler

Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1
Araştırmalar

Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1

8 Haziran 2025
Artan DAIŞ Saldırıları ve Şam’ın Güvenlik Açmazı
Makaleler

Artan DAIŞ Saldırıları ve Şam’ın Güvenlik Açmazı

1 Haziran 2025
Kürt Halkı PKK’yle Büyük Ulusal Ve İnsani Değerler Kazandı
Makaleler

Kürt Halkı PKK’yle Büyük Ulusal Ve İnsani Değerler Kazandı

21 Mayıs 2025
Sonraki Haber
GERMİYAN, DUZXURMATO, XANEQİN’E KISA BİR BAKIŞ…

GERMİYAN, DUZXURMATO, XANEQİN’E KISA BİR BAKIŞ…

Öne Çıkan Yazılar

  • Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1

    Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1

    659 Paylaşım
    Paylaş 264 Paylaş 165
  • Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

    505 Paylaşım
    Paylaş 202 Paylaş 126
  • İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

    527 Paylaşım
    Paylaş 211 Paylaş 132
  • Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

    512 Paylaşım
    Paylaş 205 Paylaş 128
  • Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

    533 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133

Önerilenler

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç