22 Aralık 2016 Perşembe Saat 12:53
Türkiye’nin yaklaşık yüz yıllık tarihinde geleneksel devlet
aygıtının ve dönemsel hükümetlerin temel politikası tartışmasız bir şekilde Kürtleri
asimile etme ve elit bir tabaka yaratmak, rant elde etmek olmuştur. Kürtleri
asimile etmek için var güçleriyle Kürtlere her türlü yönelimi yaptıkları halde başarılı
olamamışlardır. Kürdistan’da beyaz terör olarak adlandırdığımız kültürel
soykırımı amaç edinen eğitim kurumları son yıllarda tek tek iflas
ettirilmiştir. Özgürlük Hareketi, yürüttüğü amansız mücadele ile Kürtlere
ulusal bilinç ve sosyal gelişim sağladıkça, asimilasyon politikaları bir bir
boşa düşmüştür.
Bütün hükümetler, geleneksel devletin temel politikasını
uygulamışlar, devletin vitrindeki moda elbiseleri olmuşlardır. Özellikle son 35
yıldır hükümetler kendi iktidarlarını askeri darbe yasalarına göre şekillendirmişlerdir. 1980 sonrası
hükümetler özel savaş hükümetleri olmuşlardır. Kürtlerin özgürlük mücadelesine
başlamasıyla bütün hükümetlerin politikası, Kürt Ulusal Mücadelesini yok etme
üzerine şekillenmiştir. Son 30 yılda binlerce köy yakılmış, milyonlarca Kürt
Avrupa ve Türkiye şehirlerine göç etmek zorunda bırakılmış, sürgün edilmişler, onbinlerce
insan gözaltında kaybedilmiş, öldürülmüştür, nitekim bahsettiğimiz katliamlar
halen devam etmektedir.
Gelmiş geçmiş tüm hükümetler “bugün biterler, bir hafta da bitiririz,
bir ay üç ay bu bahar da bitiririz derlerken kendileri bitmişlerdir. Kürt
Özgürlük Hareketi, Kürtler üzerinde etkili oldukça, Kürtler ulusal bilinç
kazandıkça, asimileci sistemin Kürtler üzerindeki etkileri tek tek kırılmıştır.
Özellikle demokratik ulus paradigmasının yaşamsal kılınmaya çalışıldığı
örnekleriyle birlikte Kürtler genellikle ulusal birlik konusunda olumlu
gelişmelerin kaydedildiğini unutmamak gerekiyor.
Geleneksel devlet aygıtının ve dönemsel hükümetlerin temel
politikası Kürt sorununu çözme ve Türkiye’yi demokratikleştirme temelinde
olmamış, savaşı derinleştirme ve Türkiye’yi bir ateş çemberine koyma olmuştur.
Önceki yıllara göre Türkiye’nin durumu daha da kötüye doğru gidiyor. Son
yıllarda Türkiye’nin şehirlerinde Kürtlere yönelik sivil faşist yönelimler
olmaktadır. Önceleri sadece PKK’yle savaşan bir devlet aygıtı şu anda bütün
Kürtlere karşı topyekun savaş açmış durumdadır. İktidarda kalmayı ve rant elde
etmeyi savaşa bağlayan AKP-Erdoğan rejimi, Türkiye’yi felakete sürükleyip
ateşle oynuyor. Kürtlere ait ne varsa hepsi şimdi hedef haline gelmiştir.
Kürtlerin hiç bir değerine tahammül edilmiyor.
Bariz görülüyor ki AKP’nin il ve ilçe teşkilatlarında Kürt
halkına ve dostlarına yönelik linçler örgütlendiriliyor. AKP-Erdoğan rejimi yerel
çeteler ve dışarıdan ithal edilen çetelerle, Kürt halkı üzerinde tam bir imha
kampanyasının startı verildi. AKP-Erdoğan rejimi politik anlamda o kadar
pervasızlaştı ve güçten düştüler ki kuduz vahşi köpek sürüsüyle Kürtlere ve HDP
binalarına saldırmaktalar. 1970’lerde bu sivil faşist sürüsü o dönemler nasıl
ki devrimci kesimlere karşı kullanıldılırsa şimdi de aynı amaç ve zihniyetle
kullanılmaktalar.
Türkiye’de milyonlarca yoksul insanın açlık sınırında ya da
açlık sınırının altında yaşaması da mı milli çıkar olmaktadır ey utanmaz
AKP-Erdoğan? Gün gelecek, Kürdistan’da
yaptığınız tüm katliamların hesabını vereceksiniz, yaptıklarınız yanınıza
kalmayacak! Bu savaş, Kürtlerin ulusal mücadelesini
ve Türkiye’deki demokrasi mücadelesini bitiremeyecek tam tersi bu kirli savaşı
yürütenler yenilecekler.
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html
0
21
TR
HE
:” ”
:””
” “,” ”