30 Temmuz 2018 Pazartesi Saat 08:10
19 Aralık 2017’de İsrail devleti tarafından gözaltına alınan Filistinli genç kadın Ahed Tamimi dün serbest bırakıldı.
Aralık 2017’de İsrail devleti tarafından gözaltına alınan Filistinli genç kadın
Ahed Tamimi dün serbest bırakıldı. İsrail’in işgali altında bulunan Batı
Şeria’nın Ramallah kentine bağlı Nebi Salih beldesinde, evinin avlusuna zorla
giren bir İsrail askerine tokat attığı görülen videosu yayımlanan Ahed, İsrail
askerlerine “saldırı” ile suçlanmıştı.
Üstelik bu kadın 2012’de ağabeyi gözaltına alındığında İsrail
askerlerine karşı gösterdiği tavır nedeniyle “Filistinli cesur kız”
olarak adlandırılmış ve İstanbul’da “Hanzala Cesaret Ödülü”ne layık
görülmüştü. Bir de bunun Türkiye’de yaşandığını düşünün. Bir polise tokat atan
bir kadın olsa, bırakın tebrik edilmesini veya cesaret ödülünü, o kişinin
başına neler geleceğini düşünün. İdam geri getirilsin diye bas bas bağırılır,
kişinin ailesi katledilir, geri kalanlar göçe zorlanır, kişi belki de müebbet
hapse çarptırılır, ama hiç kimse neden diye sorgulama zahmetine girmez. Filistinli Ahed gibi binlerce kadın var
Türkiye’de. Hiçbir ahlaka sığmayan devlet politikalarına maruz kalan binlerce insan
var. İşinden haksız yere atılan ve yerine kayyum atanan emekçi kadınlar var.
Türkiye’de adalet isteyen kaç kadın yerlerde sürüklenmeden,
saçlarından tutulup cezaevlerine konulmadan, hakaret ve tehdide maruz kalmadan hakkını
alabildi? Özgürlük istedi diye, hakkını aradı diye binlerce kadın hiçbir
gerekçe olmadan cezaevlerinde hukuksuz bir şekilde tutuluyor.
Evet Türkiye’de yaman bir çelişki yaşanıyor ve bunun
farkına varmayan, sürü psikolojisine
kapılan bir toplum var. Adalet, barış, hak talebini bugün en yüksek sesle bu
topraklarda kadınlar dillendirdi, ancak bunun bedeli olarak Türkiye’de hak
hukuk arayan bütün kadınlar işinden evinden edildi, saçlarından sürüklenerek
gözaltına alındı, bebekleriyle birlikte demir parmaklıklara hapsedildi,
aşağılandı, taciz edildi, tecavüze uğradı ve katledildi. Türkiye’de aynı durumu
yaşayan bir kadın, Ahed Tamimi gibi cesaret örneği olarak gösterilmez. Göreceği
muamele terör veya devlet suçu olmaktan öteye geçmez. O kadının gücünü
kaybetmesi için ne gerekiyorsa yapılır.
Erdoğan’ın Ahed Tamimi’yi tebrik etmiş olması Türkiye’de
özgür düşünce olduğu anlamına mı geliyor? Elbette hayır, demokrasi, kadın
hakları, emekçi hakları, özgür düşünce adına hiçbir ize rastlanılmayan bir
ülkedir Türkiye. Sadece OHAL sürecinde kadın tutuklu kadın sayısı 3 kat arttı, 668
kadın çocuklarıyla birlikte parmaklıklar ardında. Binlercesi işinden edildi. Kadın
derneklerine bile tahammülü olmayan bir ülkede kadın haklarını talep etmek,
demokrasi beklemek ne kadar doğrudur? Üstelik gözaltına alınan ve soruşturulan kişilerden en az
30 kişi canına kıydı veya işkence altında katledildi. Sadece OHAL döneminde meslek
sahibi binlerce kadın yargısızca tutuklandı. İşkencelere maruz kaldı. Muhalif görüşe
sahip diye binlerce insan ve kamuoyu mevcut faşist uygulamalara alıştırılarak
susturuldu.
Filistinli bir kadını tebrik eden Erdoğan ve faşizmin en uç
noktalara tırmandığı bir Türkiye’de aynı durumu yaşayan bir kadın için aynı
muamele gösterilmez.
Kısaca şunu demek istiyorum Türkiye faşist rejiminin İsrail’den
hiçbir farkı yoktur!
Şevin Baran
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html