28 Eylül 2016 Çarşamba Saat 10:20
Suriye ve Irak’tan DAİŞ bitirilmek istenmiyor. Bitirilmek
istenseydi DAİŞ’İ gerileten yegâne gücün YPG olduğu gözetilir, YPG’nin önünde
engeller oluşturulmazdı. Türkiye bu savaşın neresinde öne sürüldü. Kürtler
Kantonları birleştirme hamlesini başlattığında ve “Bizde Musul da DAİŞ’e karşı
savaşmaya hazırız dendiği anda, Türkiye’den Darbe furyası başladı. Kürtlerin
özgürlük alanlarını genişletmeye başlamasıyla Erdoğan’ın, Yenikapı’ da “Vatan
Millet Sakarya’ şiarı ile Türkiye dışına çıkıldı. Kapılar bu birliktelik adına
Suriye’ye açıldı. Musul’ a da Başika üzerinden geçti.
Göstermelik olarak DAİŞ’le mücadele adına Cerablus’a girdi.
Girmeden önce ilk kurşun Cerablus askeri meclis komutanına sıkıldı. Cerablus askeri komutanı Şehit düşürülmüştü.
Bu kurşunla başlangıcın sonu da hedefleniyordu. Arap, Kürt, Türkmen bölge
halklarının, YPG öncülüğünde Cerablus özgürleştirme hamlesinin startını
verdikleri süreçte bu oldu. Cerablus askeri meclis komutanın şehit edilmesiyle
birlikte Türkiye’nin kime yöneleceği belli oldu.
Türkiye Çeteci yapıları ile Cerablus’a geçti. Çeteci yapılar
sakal keserek ÖSO güçlerine katıldı. Türklerle DAİŞ arasında karadan savaş
gelişmeden DAİŞ çekildi. Saha, Türk devleti destekli çeteci yapılanmasına
teslim edildi ne de olsa Minbic’te çok kan kaybetmişti. Minbic Savaşı 73 günlük
direnişle özgürleştirilmişti.
DAİŞ kendini toparlayıp Rakka ve Musul’da savaşma
koşullarının hazırlanması için Türkiye’den gerekli askeri malzemeyi de
yeterince temin etti.
Geçmişe dönüp baktığımızda bölge halklarının çıkarını gözeten
ve özgürlük alanlarını temizleyen gücün kim olduğunu görmek zor olmasa
gerek. YPG’nin Kobanê direnişi
öncülüğünde DAİŞ’ in bölgede yayılmacı ruhu kırıldı. DAİŞ gibi önlenemez
kontrolsüz bir güç, sahalara girmeden şehirler terk ediliyordu. Kobanê direnişi
DAİŞ’ in de yenilebileceğini gösterdiği gibi, YPG, DAİŞ’ i püskürtüp pasif
savunmaya çekti. Bu savaşta en ağır
darbeyi Kobanê’ de yaşadı. Kobanê özgürlüğü ile birlikte DAİŞ’ in yenilemez “ilahi
bir güç olmadığı açığa çıktı. Savaşmadan korkudan terk edilen Şengal, HPG,
YPG-YPJ-YBŞ öncülüğünde yeniden özgürlüğüne kavuştu.
Durum bu iken, bölgeden DAİŞ Kürt hareketi öncülüğünde
temizlenirken ve yeni hedef Cerablus, Musul olurken Türkiye bu savaşa neden
dahil oldu?
Suriye’de Rakka’yı, Irak’ta Musul’u DAİŞ’ten kurtarma
operasyonları hedeflendiği andan itibaren bölgede ciddi kargaşalar gündeme
girdi. Türkiye’de darbe furyası, Irakta bölge güçlerinin iktidar çekişmesi,
YNK’nin etkisizleştirilmesi, Heşti Şabi ve Kürt güçlerinin çatışmaları da
yoğunlaştı.
ABD koalisyon komutanı Stephen Townsend Musul operasyonunun
Ekimde başlayacağını belirtiği dönemde ‘kim bu savaşta yer almalı’ adına
savaşacak güçler etkisizleştirilerek savaşa çekilmesi ve güçlerin küçültülmesi
hedeflendi. Bir taraftan savaş hazırlığı yapılırken diğer taraftan savaş
sonrası oluşacak iktidar alanın sahipleri belirginleştiriliyor. Türkiye’deki
yoğun diplomasi trafiği bundan bağımsız değil.
Türkiye Suriye bekçisi olarak sahaya sürülmek istendi. Kürt hareketinin
önü almak adına Türkiye nöbete geçti.
KDP de Irak’ta aynı misyonu üstlenmek için Türkiye ile
işbirliği içinde hareket ediyor. Ne tesadüf diğer bir biçimle Fetullahçı yapı
gibi YNK ve GORAN da bu süreçten tasfiye edilmek istendi.
CIA Başkanı John Brennan West Point’ in “CTC Sentinel adlı
yayın organına Suriye ve Irak’ın bölüneceğini ima ediyor. Plansız savaş
gelişmez. Bölünen alanların yeni güçleri olarak kimlere rol biçildi. Kürt
devleti hikayesinin sınırı nereye kadar çizildi. KDP’ nin devlet sınırı
nedir. Bu çelişkiler sürerken bölgeden
DAİŞ’ in temizlenmesi başka çatışmaları açığa çıkaracağından DAİŞ’ e karşı
ortak mücadele adına bölge güçleri oyalanıyor. Halkların demografik yapısı
paydan, pay değiştiriliyor.
Kürt bölgeleri gibi birçok özerk bölgenin ortaya çıkacağı
söyleniyor. DAİŞ’ le savaşın bitmeyeceği yönünde atıfta bulunuluyor. Ekonomik, siyasi, toplumsal ve mezhepsel
çatışmaların önünü alacak demokratik çözüm geliştirilmedikçe, bu savaşın yönü
halkların kan kaybını getirecektir.
Bu güne kadar Musul operasyonunun ertelenmesinin en temel
sebebi DAİŞ’ e karşı güç toplama değil. DAİŞ’ ten sonrası hesaplanamadığı için
başlatılmadı. Ekimde başlayacak
operasyonda YBŞ güçleri de dışında tutulmak isteniyor. Musul operasyonu sonrası
Rakka operasyonuna dikkat çekiliyor. Türkiye’yi yedeğine alarak YPG dışında
tutma planları oluşturuluyor.
Soruna demokratik çözümle yanaşılmadığı müddetçe bu savaş
derinleşerek sürdürülmek isteniyor. DAİŞ bitirilmek istenseydi YPG ve YBŞ
öncülüğünde bu savaş startı verilirdi.
KDP ve Türkiye güçleri ile Ortadoğu sorunları çözülmeyeceği gibi, bu
güçler öncülüğünde bölge halklarının sorunları katlanarak derinleşir, çelişki
ve çatışmalar derinleşir.
Türk devleti ABD’li yetkililerden, Rakka operasyonuna PYD ve
Suriye Demokratik Güçleri’nin kesinlikle katılmamasını talep ediyor. Türk
devletinin kesin şartı olduğu, operasyonun koalisyon ile ortak icra edilmesi
gerektiğini şart koşuyor. Bu da demek oluyor ki bölgede yürütülen savaşa, yeni
güçler ve yeni planlar oluşturuluyor.
Zin Maraş
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html
0
21
TR
HE
:” ”
:””
” “,” ”