• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Politik Analiz

Dilenciler Erdoğan’ı Kıskanmaya Başladılar

Kürt halkı ve onun Özgürlük Hareketi PKK açısından alınan başarılı sonuçlar, daha dün “PKK bitme noktasına gelmiştir” diyen Erdoğan’ın kendisini de harekete geçirmiş, kapı kapı dilenmeye yöneltmiştir.

Yayınlayan Lekolin
18 Mayıs 2024
Kategori: Politik Analiz
272 3
A A
Dilenciler Erdoğan’ı Kıskanmaya Başladılar
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

AKP-MHP faşist iktidarı ve kendilerine bağlı kurum-kuruluşlar son dokuz yıldır “Çöktürme Eylem Planı” çerçevesinde Özgürlük Hareketi’nin öncülük ettiği Kürt ulusal kazanım ve değerlerine yönelik girişmedikleri hiçbir saldırı kalmadı. Bu saldırıların en başında ve en planlanmışı kuşkusuz İmralı soykırım ve işkence sisteminde Önder APO üzerindeki tecridi ağırlaştırma yöntemi gelmektedir. Yanı sıra, en modern-gelişmiş, teknolojik ve kimyasal silahlarla Medya Savunma Alanları ve Rojava Devrimi’ne yönelik tasfiye saldırılarını geliştirmiş; sosyal, ekonomik ve siyasî baskılarla da Kürt halkını demokratik, özgürlükçü ve meşru mücadele çizgisinden uzaklaştırmaya çalışmıştır.

Belirli tavizler karşılığında NATO güçleri ile Rusya ve bazı Arap ülkelerden aldığı yardım ve destekleri, yine KDP ve onun ihanet çizgisinde hareket eden işbirlikçi Kürt oluşumlarını bu saldırılarında sonuna kadar kullanmıştır.

Esaret altında da olsa Önderliğin teslimiyeti kabul etmeyen direnişçi felsefesinden beslenen Kürt Özgürlük Gerillası, tarihin hiçbir döneminde, tarihin hiçbir savaşında görülmemiş destansı bir direniş sergilemiş ve düşmanın, Kürt soykırımını hedefleyen bu tasfiye saldırılarını sonuca götürmesinin önüne geçmeyi başarmıştır. Önderliğin fizikî özgürlüğünü esas alan ve evrenselleşen ‘Dem Dema Azadiyê Ye’ hamlesinin ulaştığı boyut, Halk Savunma Merkez Karargah Komutanlığı’nın onlarca İHA-SİHA’nın düşürüldüğüne dair müjdeli açıklaması, özellikle 31 Mart yerel seçimlerdeki DEM Parti’nin elde ettiği büyük başarı ve tüm bu gelişmelerin olumlu yansımasının birer karesi olan 8 Mart ve Newroz kutlamaları ile 4 Nisan Önder APO’nun doğum günü etkinliklerindeki coşku ve moral-motivasyon da Erdoğan-Bahçeli ortaklığındaki faşist-soykırımcı zihniyetin uykularını kaçıran son kabuslar olmuştur.

14 Mayıs 2023’teki genel seçimlerden aldığı sonuçlardan cesaret alarak Yeni Osmanlıcılık hayalleriyle dış politikaya daha fazla yönelen AKP-MHP faşist-sömürgeci koalisyonu, Dışişleri Bakanlığı görevine getirdiği eski MİT müsteşarı Hakan Fidan’ı ülke ülke, hükümet hükümet, parti parti dolaştırdığı ve destek istediği bilinmektedir. Fakat yukarıda dile getirdiğimiz Kürt halkı ve onun Özgürlük Hareketi PKK açısından alınan başarılı sonuçlar, daha dün “PKK bitme noktasına gelmiştir” diyen Erdoğan’ın kendisini de harekete geçirmiş, kapı kapı dilenmeye yöneltmiştir. Öyle ya, Hakan Fidan ve diğer savaş bakanlarının yorulup bitap düştüğü Bağdat ve Hewlêr yoluna bu defa kendisi girmiş, kendilerinden PKK ile mücadelede adeta bir parça yardım dilenmiştir.

Toplum içerisinde, dilenciler sadaka istediklerinde birçok kişinin “Allah versin!” dediğine hepimiz şahit olmuşuzdur. Ya da, bazı kötü niyetli kişilerin “İçeri geç, anlaşırız” deyip dilencilik durumunu suiistimal ettiğini ve dilenen kişiyi kötü yola sokup nasıl kullandığını da bilmekteyiz. Erdoğan’ın dilendiği anti-demokratik rejim ve işbirlikçi güruh da Allah’ı tanımadıkları için tabii ki “Allah versin” demek yerine “İçeri geç, analaşırız”ı tercih etmişlerdir. Bundan sonrası perde arkalarında yaşanan şeylerde veya kendi deyişleriyle ikili ilişkilerinde (!) kim kime nasıl ve ne kadar davrandığına kalmıştır. Kısacası, Erdoğan istediği bazı şeyleri koparmış olabilir, ama kendinden de birçok şeyi vermeyi kabul etmiştir.

Bir dilenciyi ellerini açıp dilenme yoluna koyan zorlu yaşam şartları, kimsesizlik, terkedilmişlik, dolandırılmışlık ya da tamamen kendi tembelliği olabilir. Ne var ki, hem toplum tarafından aşağılanıp dışlanmakta hem de bağlı olduğu hükümet yetkililerince engellenmekte, türlü muamelelere maruz kalmakta ve hatta birçok yerde darp edilmektedir. Fakat bu defa dilenen kişi aynı hükümetin baş sorumlusu olunca ve buna rağmen tüm bölge gündeminin ilk sayfasına yerleşince, dilencilerin şaşkınlık içerisinde ağzı açık birbirlerine bakınmalarına ve onu kıskanmalarına neden olmuştur.

Kim bilir, belki de yarın öbür gün Saray’ın önüne toplanıp “madem sana serbest, biz de hakkımız olanı istiyoruz” diye eylemler gerçekleştirebilirler. Ama yirmi iki yıl aradan sonra ilk defa kaybeden ve kendi düşüş tehlikesini hisseden Erdoğan’ın kendilerinden daha zorlu yaşam koşullarında çırpındığını anlayacaklar mı, işte onu bilemiyorum.

Ari TUFAN

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etiketler: 14 Mayıs SeçimleriAKP-MHP FaşizmiBağdatBakur Kürdistanbaşur kürdistanFaşist Şef Erdoğanhewlerİmralı Tecrid SistemiirakKDPkürt halkıÖnder APOÖzgürlük GerillalarıPKKYeni osmanlıcılık
Önceki yazı

Kürtler KDP’ye “Dur!” Demelidir

Sonraki Haber

Bayık: Kürt Halkı Bugün Tarih Yazıyorsa Şehitler Sayesindedir

Benzer Haberler

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz
Politik Analiz

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

17 Haziran 2025
Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi
Politik Analiz

Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

14 Haziran 2025
Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?
Politik Analiz

Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?

13 Haziran 2025
Sonraki Haber
Bayık: Kürt Halkı Bugün Tarih Yazıyorsa Şehitler Sayesindedir

Bayık: Kürt Halkı Bugün Tarih Yazıyorsa Şehitler Sayesindedir

Öne Çıkan Yazılar

  • Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

    Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

    510 Paylaşım
    Paylaş 204 Paylaş 128
  • Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1

    655 Paylaşım
    Paylaş 262 Paylaş 164
  • İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

    524 Paylaşım
    Paylaş 210 Paylaş 131
  • Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

    532 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133
  • Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi-2

    574 Paylaşım
    Paylaş 230 Paylaş 144

Önerilenler

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç