19 Ağustos 2015 Çarşamba Saat 11:23
PKK’nin Güneydoğu’da bir çok yerleşim merkezinde öz yönetim
ilan etmesi en çok Batı’daki ulusalcıları rahatsız ediyor. Bu durumda, nefret
ettikleri Erdoğan ile birleşiyor ve birlik-beraberlik türküleri çağırıyorlar.
Oysa, ister öz yönetim, ister yerinden yönetim deyin, bu
model en çok size lazım.
Adamlar içtiğiniz rakıdan rahatsız. Kordon Boyu’nda oturup
bir kadeh rakı içip balık yemenin tadına varmamış adamlar, senin içtiğine
karışıyor. Kadının eteğinin boyuna göz dikmiş, herkesin tek tip baş örtüsü
giymesini hayal ediyor. Kaç çocuk yapacağını devlet politikası haline getirmeye
çalışıyor.
Renksiz, tek tip, yasakçı, İslamcı bir hayat biçimi
dayatıyor sana.
Okullarını imam hatip yapıp İslamcı bir kuşak yetiştirmenin
hayalini kuruyor. Sen Yunan adalarında Yunanlılarla şerefe derken o
IŞİD’lilerle halvet olmanın düşlerini görüyor.
YAŞAM ŞEKLİNE KARIŞIYORLAR
Özetle, sen neysen o tam zıddı.
Öyle olmakla kalmıyor, sana da kendisi gibi olmayı
dayatıyor.
Turizm cennetisin ama din dersi öğretmekten doğru düzgün bir
İngilizce öğretme iddiası yok adamın çocuklarına.
Anadolu kasabasının baskıcı, bunaltıcı ahlakına devlet
eliyle dayatmaya çalışıyor sana.
İçine sindirecek misin?
Seçimi kazanamayan belediyelerin hizmetlerini engellemekten
utanmayan, projelerini engelleyen bu zihniyet açık bir İslami faşizm. Bunların
muhafazakar demokratlıkla yakından uzaktan ilgisi yok.
Bölünme korkusu içini öyle sarmış ki, yerinden yönetimden
bile korkuyorsun. Bilmiyorsun ki, kararı Ankara’nın elinden alıp yerele vermek
sadece Kürtlerin yararına değil, senin de çıkarına.
ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP ÇIK
O zaman bırak Yozgatlı, Kayserili, Konyalı isterse bütün
okullarını imam-hatip yapsın. İçki içmeyi zorlaştırsın.
Sen kendi seçtiğin yerel parlamentonla tam tersini yap.
Bölgende özgürlük ve adalet rüzgarları essin. Kimse kimseye yaşam tarzı
dayatamasın. Kordon’da içki içenin, mini etekle gezenin bir endişesi kalmasın.
Türkiye’nin bugün geldiği noktada Ankara, Diyarbakır’a nasıl
konuşacağını, Tunceli’ye nasıl ibadet edeceğini, İzmirliye nasıl giyinip nasıl
tüketeceğini dayatamaz.
Dayatmaya çalışırsa, ipleri atar.
Çözüm yolu farklılıklar için de birliktir.
Ege, Ege olarak kalmak istiyorsa, yönetim erkini kendi eline
almalı, kaderini kendi belirlemelidir.
Türkiye’de merkezi yönetim faşizan bir uygulama olmanın
ötesine geçmeyecektir. Tecrübelerimiz bize bunu açıkça gösterdi.
Bu ülkenin hastalıklarının tedavisi yerinden yönetim
mekanizmalarını güçlendirmekten, bölgeler arası yaşam, kültür farklarını kabul
etmekten geçecek. Daha çok demokrasi, daha fazla mutluluk demektir. Korkma,
iste.
Ergun BABAHAN –
Millet Gazetesi
Kürdistan Stratejik
Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com –
www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info – www.navendalekolin.com
0
21
TR
:” ”
:””
” “,” ”
:” ”