02 Ocak 2014 Perşembe Saat 08:51
TC devletinin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşta faili meçhullerin yoğunlaştığı dönemlerde gündeme gelen örtülü ödenek yıllar geçtikçe onlarca kat artarak faşist inkârcı hükümetler tarafından Kürtlerin kanını emenlere aktarıldı ve aktarılmaya devam ediyor.
Örtülü ödenek bilindiği gibi ilk defa Kürdistan’da savaşın yoğunlaştığı dönem olan Tansu Çiller döneminde gündeme gelmişti. O dönemde JİTEM, örtülü ödenekten finanse edilerek her gün onlarca Kürt vahşice katlediliyordu. Bölgede işlenen birçok faili meçhul cinayette adı geçen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın oğlunun yazdığı kitapta “Çuvallarla eve para taşıdık diyebilirim. Babamın ödeneği vardı diyor. Kürdistan’da savaş yoğunlaştıkça örtülü ödenekten harcanan paralarda savaşa paralel bir şekilde arttı.
2013 yılında rekor seviyeye ulaşan örtülü ödenek harcamaları daha yıl tamamlanmadan milyar lirayı geçti. 2013 yılının kasım ayı sonu itibariyle, örtülü ödenekten harcanan para “1 milyar 187 milyon TL’ye ulaştı. Bu tutar, şu ana kadar yapılan en yüksek harcama.
Peki örtülü ödenek nedir, nasıl ve kimin tarafından hangi koşullarda kullanılıyor?
Kamu Mali Kontrol Kanunu’nun 24. Madde girişi:
‘Örtülü ödenek kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, Devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili hükümet icapları için kullanılmak üzere Başbakanlık bütçesine konulan ödenektir.’
Maddede herhangi bir sınır yok. Yurttaşın cebinden çıkan bu paraları kullanmak Başbakan’ın inisiyatifine kalmış. İsterse savaşa aktarır, isterse sömürgecilik faaliyetleri için kullanır, isterse çetelere aktarır, isterse cebine atar. Çünkü Başbakanın bu konuda kimseye hesap verme mecburiyeti yok. Kanuna göre Başbakan’ın örtülü ödenek harcaması konusunda kimseye hesap verme yükümlülüğü bulunmuyor.
Örtülü ödenek belgeleri belli bir süre sonra imha ediliyor. Yani hiçbir denetime tabi tutulmadan yok olup gidiyor belgeler.
Örtülü ödeneği düzenleyen yasaya göre, yapılacak harcama o yılki bütçenin toplam ödeneklerinin binde beşini geçmemeli.
2013 yılı için, 404 milyar TL bütçe giderinin binde 5’i kadar yani yaklaşık 2 milyar TL olarak belirlendi. Suriye çetelerine verdiği desteği göz önüne alırsak Başbakan onu da aktarır. Böyle giderse yıl sonunda örtülü ödenekten yapılan toplam harcama 1.5 milyar lirayı bulabilir.
2012 yılının tamamında yapılan harcama 1 milyar 175 milyon lira. 2013 yılının on bir ayında ise harcanan para,1 milyar 187 milyon lira.
Sürekli şeffaf politikalarını öve öve bitiremeyen ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunduğunu dile getiren Başbakan, yurttaşın cebinden dolaylı vergilerle aldığı paraları nereye harcadıklarını açıklamaya gelince de “Devlet güvenliği safsatasıyla göz boyayarak kendini kurtarmaya çalışıyor.
AKP devleti yaptığı gizli operasyonlar ve bazı ülkelerin muhaliflerini kışkırtmak için örtülü ödenekten onlara para aktarıyor, tabi bunu da yaptığı zamlarla yurttaşın sırtına vuruyor.
Örtülü ödenekte harcama rekoru kıran AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan, kendisinden önceki savaş baronları konumunda olan başbakanlara harcama konusunda taç çıkartacak cinsten.
Tansu Çiller dönemi
Tansu Çiller 1993 yılında Başbakan oldu. 1996 Mart’a kadar Başbakanlık yaptı. İktidarda olduğu son iki yılda toplam 5,3 milyon lira örtülü ödenek harcaması yapıldı dönemin parasıyla. JİTEM’e para aktardığı herkes tarafından bilinen bir durumdu. Kürdistanlıların köyleri bu paralarla boşaltılıyor ve Kürtler bu paralarla alınan silahlarla öldürülüyordu.
Erbakan, 6,3 milyon liralık harcama yaptı
Refah-Yol hükümeti döneminde Haziran 1996- Haziran 1997 arası Başbakanlık yaptı. O bir yılda da örtülü ödenekten 6,3 milyon TL harcadı. Örtülü ödenekten Çeçenlere para aktarıldığı iddia edilmişti. Erbakan, partisine “Bu konuda konuşmayın talimatı vermişti.
Yılmaz’ın örtülü bütçesinden 8,8 milyon TL gitti
Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Haziran 1997’den Ocak 1999’a kadar Başbakanlık koltuğunda oturdu. Sadece 1998 yılında örtülü ödenekten 8,8 milyon TL harcadı. Mesut Yılmaz döneminde yapılan örtülü ödenek harcamaları da çok konuşuldu.
Ecevit,170 milyon TL’lik ödenek kullandı
Ocak 1999’daki seçimlerden sonra Başbakan oldu. AKP dönemine kadar da Başbakanlık koltuğunda oturdu. İktidardaki 3 yılda toplam 170 milyon TL örtülü ödenek harcaması yaptı. Bülent Ecevit döneminde en çok kaynak ise istihbarat harcamalarına aktarıldı. Ecevit bir belgesel için verdiği röportajda dönemin genel kurmay başkanının JİTEM’e aktarılmak üzere kendisinden para istediğini itiraf etmişti
AKP iktidarı ve düzenli artış
AKP istikrarlı bir yükseliş göstererek örtülü ödenekten harcamaları düzenli bir şekilde artırmayı bilmiştir. 2009 yılında “KCK adı altında başlatılan operasyonlar ve 2011’den itibaren de Rojava’da çetelere verdiği destek ile örtülü ödenekte yaşanan artışın paralel olması ise dikkat çekti.
2003 103 milyon 12 bin 740 TL
2004 107 milyon 375 bin 284 TL
2005 84 milyon 88 bin 668 TL
2006 207 milyon 646 bin TL
2007 262 milyon 286 bin 521 TL
2008 290 milyon 981 bin 700 TL
2009 341 milyon 971 bin 042 TL
2010 366 milyon 170 bin 247 TL
2011 391 milyon 682 bin 533 TL
2012 1 milyar 175 milyon TL
2013 on bir ayda 1 milyar 187 milyon TL.
Kürdistan’da yürütülen savaşın finansörü konumunda olan örtülü ödenek, AKP hükümeti döneminde Kürdistan’daki savaşla birlikte Suriye’de ÖSO ve çetelerin finansında da kullanılıyor. 2010-2011 yılı arasında örtülü ödenek artışı 25 milyon lira iken, Kürdistan’ da savaşın tırmanması ve Kürdistan Özgürlük Gerillalarının eylemlerinin artmasıyla birlikte örtülü ödenekteki artış bir önceki yıla göre neredeyse üç kat artış göstermişti.
2013 yılına geldiğimizde ise örtülü ödenekten para aktarılacak hem savaş alanı hem de kurum sayısında artış oldu. 2013 yılının, Kuzey Kürdistan’da savaş yönünden sakin geçmesi AKP devletini hem resmi bir şekilde aktarılan bütçe hem de örtülü ödenek yönünden rahatlattı.
Rojava’da ki çeteler, Güney Kürdistan’da ki kamplarda çetelere verilen eğitimlerin masrafları, Özel savaş ve propaganda televizyonu RUDAW ile PKK’ye karşı Güney Kürdistan’da bir araya getirilen ve Kuzey Kürdistan’da faaliyete sokulan, KDP ile AKP destekli PDK Bakur’a aktarılan paralar da hep AKP’nin örtülü ödeneğinden aktarıldı.
Libya’ya örtülüden 300 milyon dolar
AKP devleti Ortadoğu’da ki geç kalmış sömürge hayallerini gerçekleştirmek için girdiği yarışta Libya’da Muammer Kaddafi’yi deviren muhaliflere 2011 yılında örtülü ödenekten 300 milyon dolar aktarmıştı. Ama AKP Libya’da umduğunu bulamayınca yani sömürgecilik hayallerini gerçekleştiremeyince rotayı çevirmek zorunda kalmıştı. Bu rotada Başbakan Erdoğan’ın bir zamanlar sırtını sıvazlayıp kardeşim dediği Beşer Esat oldu.
CHP Gaziantep milletvekili Mehmet Şeker, 2012 bütçe görüşmelerinde Libya’ya yapılan 300 milyon dolarlık yardımı hatırlatarak, Suriyeli muhalifler için de örtülü ödenekten para aktarılmış olabileceğini belirtmişti. Şeker TBMM’ye bir önerge de vererek ‘’Örtülü ödenekten yapılan harcamaların artışında, Arap baharı olarak adlandırılan olayların finansmanı rol oynamış mıdır? ’’ diye sormuştu. Önergeyi yanıtlayan Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ ise, “örtülü ödenek harcamalarının kamu mali yönetimi ve kontrol kanunu gereğince yapıldığını belirtmekle yetinmişti.
TC Yasalarında örtülü ödeneğin nereye harcandığı açıklanmıyor. Belgeleri de harcama sonrası imha ediliyor. Örtülü ödenek Başbakan’ın inisiyatifinde. Ancak bu örtülü ödeneğin sadece Başbakan tarafından kullanıldığı anlamına gelmiyor, diğer bakanlıklar ve kurumlar da örtülü ödenekten yararlanabiliyor. Bu kurumların başında Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) geliyor.
Meclis’te AKP hükümeti tarafından hazırlanan 11. bütçe olan 2013 bütçe görüşmeleri devam görüşmelerinde örtülü ödenek harcamaları ise sık sık gündeme gelmişti. BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmasında, örtülü ödeneğin AKP hükümetleri döneminde istikrarlı bir şekilde artış gösterdiğine de dikkat çekerek, “hükümetin hakkını yemeyelim grafiği yükselen bir şey var. Bu grafikte örtülü ödeneğin grafiğidir. İstikrarlı şekilde artan tek şey vardır, örtülü ödenektir. Örtülü ödenek rutin dışına çıkmaktır. AKP döneminde gördük ki rutin dışına çıkmak düzenli şekilde artmıştır. Bu da bu ülkenin barışına, demokrasisine yapılmış en büyük kötülüktür” demişti.
Rojava Savaşının Kaynağı: Örtülü Ödenek
El Kaide’ye bağlı El Nusra ve Irak Şam İslam Devleti çeteleri ile Selefi çeteler uzun zamandır Rojava Kürtlerine karşı savaşıyorlar. Çetelerin Kürtlere karşı savaşmak için AKP devletinden destek aldıkları ve Suriye’ye geçmek için Türkiye’yi kullandıkları defalarca belgelenmişti.
Çeteler Türkiye’de ki hastanelerde tedavi ediliyor ve neredeyse bütün lojistik destekleri AKP hükümeti tarafından sağlanıyor. Ayrıca çetelerin Kürtlere karşı daha kaliteli bir şekilde savaşmalarını sağlamak için Türk subayları tarafından eğitiliyorlar.
Bunların hepsi bir araya getirilince örtülü ödeneğin bir kısmının nereye gittiği ortaya çıkıyor.
“Modern Korucu RUDAW’a AKP desteği
Federal Kürdistan Bölgesinin Hewlêr kentinde Rojava Kürdistan’ına karşı uluslararası kara propaganda faaliyeti yürütmekle görevlendirilen Rudaw TV’nini, kimler tarafından ne amaçla kurulduğu Lêkolin.org sitesinde yayınlanan belgelerle ortaya çıkmıştı.
Kürdistan’ı sömürenler Osmanlı döneminden beri Kürtleri katlederlerken ve Kürtlerle savaşırken, Kürtleri muhbir yapar, ihanetçi yapar böylece işlerini kolaylaştırırlardı. Bu yöntemler şimdide sürüyor ama aynı yöntem her dönem için geçerli olmaz.
Rudaw TV modern koruculuk sisteminin başka bir sürümü olarak karşımıza çıkıyor. En son teknoloji ve geniş bir muhabir ağıyla uluslararası yayın yapan Rudaw TV, PYD ve YPG’ye karşıtlığıyla sürekli gündem de. Bu görev eskiden Türk medyasınındı. Federal Kürdistan Bölgesinin Televizyon ve modern kara propaganda teknikleri konusundaki tecrübesizliği göz önüne alındığında işin içinde başka ellerin olduğu gün gibi ortay çıkıyor.
Rudaw TV’nin özellikle Rojava ve Türkiye’de ki şube ile muhabir ağları AKP hükümetinin aktardığı paralarla Kürtlere karşı özel savaş yürütmekle görevlendirilmiş durumda.
PDK Bakur’un Kaynağı Nereden Geliyor?
Federal Kürdistan bölgesinde temelleri atılan ve Kuzey Kürdistan’da siyasi alternatif olarak yaratılmaya çalışılan toplama bir parti oluşturuldu. Bu partide yer alanların çoğunluğu PKK’den kaçanlardan oluşuyor. Partinin adı PDK Bakur. AKP hükümeti ve KDP tarafından oluşturulan PDK Bakur, yine onlar tarafından finanse ediliyor. Türk devleti eskiden beri PKK’ye alternatif ama kendi himayesinde, resmi ideolojinin çizgisinden sapmayacak bir parti yaratmak istemiştir. Zaman zaman bunu başarmış olsa da bu tür toplama oluşumlar Kürtler tarafından hep boşa çıkartılmıştır.
Bu sefer kurulan, Barzani ve Erdoğan destekli partide iddialı görünüyor ama AKP hükümetinin örtülü ödenekten aktardığı paralar kesilince bakalım ne kadar dayanabilecek?
2013 Bütçe Görüşmeleri Yine Skandallarla Dolu
Türkiye’de Anayasa gereğince ( md.125) idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile SGK’ların bütün gelir ve giderleri ile mallarını TBMM adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve incelemek-denetlemek-hükme bağlamak yetkisi ise Sayıştay’a verilmiştir(md.160)
Sayıştay’ın iki temel işlevi vardır Bunlardan ilki genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin kanunlara, kurumsal amaç-hedef ve planlara uygunluk bakımından tetkik edilmesi ve sonuçlarının TBMM’ye raporlanmasıdır. İkincisi ise hesapların hükme bağlanmasını içeren, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile ilgili işlemlerinin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına karar verilmesidir.
2013 bütçe görüşmelerinde bir skandal yaşandı. Aslında aynı durum 2012 bütçe görüşmelerinde de yaşanmıştı.
Skandal, Sayıştay raporunun Meclis Genel Kurulu’na sunulmamasıydı. Meclis tarihinde son iki yıldır, Sayıştay raporu olmadan, yani bütçenin göstermelik de olsa hiçbir denetimi yapılmadan, bütçe görüşmelerine başlanıyor.
Sayıştay, Bütçe ile Kesin Hesap Kanunu’na ilişkin denetimi Meclis adına yapmakla görevli. Meclis Genel Kurulunda, muhalefet milletvekilleri özellikle bu rapora dayanarak bütçe kanun tasarısını değerlendirirlerdi. CHP, MHP, BDP ve HDP’li vekillerde bütçenin denetlenmediği bir bütçe tartışmasının pek de anlamlı olmadığını haklı olarak ifade ediyorlar.
Şiyar Ardil
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info