03 Eylül 2013 Salı Saat 06:46
Suriye’de çatışmaların başlamasıyla bu güne kadar yüz binden fazla insan öldürüldü. Hala da öldürülmeye devam ediliyor. Ama yüz bin insanın öldürülmesi kimyasal silah kadar etki yapmadı. Son günlerde kimyasal silah kullanılmasıyla beraber Suriye’deki iç savaşın yeni bir aşamaya geçeceğinin bir işareti.
Batının egemen güçleri yüz yıldır Ortadoğu’da kendi egemenliklerini için hep senaryolar üretmektedirler. Biri bitmeden başka bir senaryoyu devreye koymaktadırlar.
Bilindiği gibi daha önce de ABD’’ kimyasal silah bizim kırmızı çizgimizdir. ’’Diye açıklamalarda bulunmuştu. Yani Suriye’de kimyasal silah kullanılırsa burada iş değişecek anlamına gelmektedir. Peki, şimdi kim kimyasal silah kullandı?
Suriye’deki genel çatışmalarda on binlerce insan öldü. Bir milyona yakın insan sürgün edildi. Bunların hepsi batılılar için pek sorun olmadı, fazlada gündeme almadıkları basından da belli olmaktadır.Niye gündeme almamaktadırlar? Çünkü her şey baştan planlanmış ona göre hareket ediliyor.
Batıların Ortadoğu’yu sömürmek için haçlı seferlerinden buyana hep değişmeyen parçala -yönet politikalarla Ortadoğu’ya yaklaşmış olmalarıdır. Bu politikayı önce İngilizler uyguladı daha sonra ABD devir aldı. Egemen güçler Ortadoğu üzere müdahalede kendilerine hiçbir sınır tanımadıkları bu yaklaşımlarını anlamak için derin bir tarihe bakmaya gerek yok, son on yılda ırakta yaşanan durum ortadadır.Yarattıkları tahribatlara bakarak bunu anlamak zor olmayacaktır. Batılılar çıkarları söz konusu olduğu zaman yapamayacakları hiçbir şey yoktur. Yakın tarih bu örneklerle doludur.
Ortadoğu’yu kargaşa ortamına sürükleyen batılı güçler izledikleri politikalarla başkalarını sorumlu tutarak ikiyüzlülüklerinide ortayakoymaktadır. Kendi yarattıkları kimyasal silahları bahane ederek ülkelere sardırmakta ulusları yok olmayla yüz yüze getirmektedir. BugünOrtadoğu’dayaşanan krizler yüz yıldır böl-yönet politikalarının başka bir versiyonudur.
Egemenlerin kırmızı çizgisi halkların geleceği için değil egemenlerin kırmızı çizgileri kendi iktidar politikalarının devamı içindir.Maalesef bölge gericiliğinin yaklaşımları da bu güçlerinkinden farklı değildir. Bunu hala görmek istemeyen bölge gericiliği maalesef katliamlara da zemin olmaya devam etmektedir.
Egemen güçler hala Ortadoğu’da hiçbir sınır tanımıyorlarsa temelini Türk başbakan gibilerin zihniyetinden almaktadır. Yirmi birinci (21) yüz yılında dil ülkeyi böler mantıkla yaklaşımlar, kimyasaldan on kat daha tehlikeli değilse nedir. Ortadoğu’da egemenlerin kırmızı çizgi olsaydı yüz yıldır Kürtlere yapılan katliamlara gözlerini kapatmazlardı. En güncel olan Batı Kürdistan devrimine karşı çeteleri saldırtmazlardı.
Son şamada yaşanan kimyasal olayı ulusal arası güçler Suriye’ye vurmak için zemin hazırlamaktır. İşgalci TC devleti ve hükümetinin Ortadoğu siyaseti iflas etmiş itibar kazanmak için her türlü ahlaksızlığa başvurmaktadır. Her seferinden batıyor. Bu zihniyetle devam ederseler kaderleri Suriye’den kesinlikle farklı olmayacaktır.
Sömürgeci güçler Ortadoğu hiçbir zaman kırmızı çizgileri olmadı. Bunların kırmızı çizgileri olsaydı yüz yıldır Türk Arap faşistlerin aç kurtlar gibi Kürtler üzerindeki saldırılara dur diyeceklerdi. Bugün Rojava’da yapılan katliamlar bir kez daha sınır tanımazlıklarını gösterdi.
Amed Dilxwaz
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info