26 Şubat 2017 Pazar Saat 15:08
Ortadoğu tarihinin en yoğun siyasi ve askeri mücadelesinin
verildiği bir dönemden geçmekteyiz. Hatta Ortadoğu tarihinin en büyük ideolojik
mücadelelerinden biri de bu dönemde yaşanmaktadır. Tarihte bu düzeyde yoğun
diplomatik ilişkilerin yaşandığı dönem azdır. Her gün yeni bir diplomatik
ilişki ve ittifak çabalarına rastlamaktayız. Bu süreç en fazla da Kürtleri
ilgilendirmektedir. Kürtler için çok büyük kazanma imkanları, fırsatı ve şansı
ortaya çıkmıştır. Ancak bazı siyasi yaklaşımlar bu büyük imkanı ve fırsatı
tehlikelerle karşı karşıya getirecek bir karakter taşımaktadır. Özellikle
KDP’nin siyaset yapma tarzı, Kürtlerin çok büyük kazanma imkanlarının ortaya
çıktığı bu dönemde dar parti çıkarlarıyla yaklaşması, ulusal birlik açısından
negatif duruşu, bu tarihi fırsatın kaçırılmasına yol açacak özellikler
taşımaktadır.
Kürdistan’ın en büyük parçası Bakurê Kurdîstan’dır. Kürt
tarihinin en büyük mücadelesi burada yaşanmaktadır. Ancak KDP’nin AKP iktidarı
ile ilişkileri, buradaki mücadelede soykırımcı sömürgeciliğe güç ve cesaret
vermektedir. KDP’nin bu politikası ve ilişkisi sadece Bakurê Kurdîstan’daki
mücadeleye değil, tüm Kürdistan’daki mücadeleye zarar vermektedir. Çünkü Türk
devleti Kürt düşmanlığında öncülük yapmaktadır. Tüm Kürt düşmanları adına
Özgürlük Hareketi’ne karşı savaşmaktadır. Zaten Türk devletinin Rojava
politikası Türk devletinin Kürt düşmanı karakterini tüm çıplaklığıyla gözler
önüne sermiştir. Böylece bu devlet ile KDP’nin çok sıkı ilişkisi Kürtlere çok
büyük zarar vermektedir. Zaten Türkiye bu ilişkisini Bakurê Kurdîstan’daki
halkın mücadelesi ve Rojava Devrimine karşı kullanmak için sürdürüyor.
Barzani, Türk devletinin Kürdistan’da zulmünü arttırdığı,
şehirlerdeki yakıp yıkma pratiğini köylere taşıdığı bir zamanda Türkiye’ye
gitmiştir. AKP’nin MHP ile kurduğu ittifakla Kürtlere zulmü arttırdığı bir
zamanda Türkiye’ye gitmesinin tabii ki siyasi anlamı bulunmaktadır. Bu gidiş
Türk devletinin Kürt düşmanı karakterini örtmek anlamına geliyor. Xerabê Bava
ve çevresindeki köylere zulüm ve baskı yapıldığı bir süreçte AKP iktidarının bu
köylerdeki baskısına tutum koyması gerekirken Barzani’nin Türkiye’ye gitmesi
tüm Kürt halkı tarafından kuşku ve tepkiyle karşılanmaktadır.
Barzani Neden Türkiye’ye Gidiyor?
Mesut Barzani neden Türkiye’ye gidiyor? AKP iktidarı Kandil
ve Zap alanlarına askeri işgal saldırısı yapacak, bunun planları için mi
gidiyor? Defalarca Şengal’i tehdit eden Türkiye ve KDP Şengal’e bir işgal
saldırısına mı hazırlanıyorlar? Rojava Devrimini boğmak için Efrin ve Kobanê
arasına yerleşerek birlikte saldırmak için ortak planlar mı yapıyorlar? Yoksa
AKP-MHP ittifakının 12 Eylül rejimini soykırımcı bir yönetim sistemine
kavuşturmak için hazırladığı referandumda kaybetme tehlikesi ortaya çıkınca
ittifak içinde olduğu AKP’ye yardım etmek için mi gidiyor? Hatırlanırsa AKP
iktidarı Kürt Özgürlük Hareketi karşısında 2012 yılı sonunda çok zorlanınca
Mesut Barzani, Muhammed Mursi ile birlikte AKP kongresine giderek AKP’ye destek
vermişlerdi. Mesut Barzani Türkiye’ye giderek referandumda sıkışmış AKP-MHP
iktidarına destek mi verecek? Zaten Mesut Barzani’ye yakın olan siyasi çevreler
ve kişilikler HDP’nin hayır kampanyasını zayıflatmak için uğraşıyorlar.
Kürdistan’da halkın sandığa gitmesini engelleyerek evet oylarının yükselmesini
sağlamaya çalışıyorlar. Mesut Barzani Türkiye’ye giderek AKP-MHP’nin soykırımcı
sömürgeciliğin yönetim biçimini oluşturmak için hazırladığı referanduma destek
sunmuş olacaktır. Kuşkusuz Barzani böyle bir anayasa değişikliğine açıktan evet
diyemez ama boykot eğilimini güçlendirerek Kürdistan’da evet oyunun yüksek
çıkmasını sağlamaya çalışacaktır. Bu yaklaşım Kürt’ün tutumu olabilir mi?
Barzani, AKP-MHP’ye Destek Olmaktadır
Mesut Barzani’nin bu tür konular üzerinde AKP ile görüşme
yapmak için gittiği genel bir kanıdır. Kürt halkı ve siyasi çevreler Ankara’ya
gidişi bu çerçevede ele almaktadır. Tabii ki bu gidiş AKP-MHP ittifakının
Kürdistan’da yaptığı zulüm politikasına destek vermek anlamına gelmektedir.
AKP-MHP’nin biz Kürtlere değil teröristlere karşı savaşıyoruz söylemine destek
vermek için Ankara’ya gitmektedir. Bu gidişin başka türlü yorumu olamaz.
İstedikleri kadar biz bu tür amaçlar için gitmiyoruz desinler, gerçek budur.
Zaten bir hafta kadar önce Avrupa’da gerçekleşen görüşme AKP’liler tarafından,
teröre karşı ortak mücadele görüşüldü biçiminde yansıtılarak PKK karşıtı
görüşme yapıldığı itiraf edilmiştir.
KDP’nin bu tür siyasi ilişkileri içinden geçtiğimiz süreç dikkate
alındığında normal görülemez. Artık bu ilişkinin fazlasıyla sorgulanması
gerekir. Yeni dengelerin ve statükonun kurulacağı bir dönemde tüm
politikalarını Kürt karşıtı ve Kürtlerin kazanım elde etmemesi üzerine kuran
AKP iktidarı ile kurulan ilişkilerin tüm Kürtler ve siyasi güçler tarafından
sorgulanması gerekir. KDP’nin Türkiye ilişkileri Kürt düşmanlığına güç
vermektedir. Kim AKP iktidarının Bakur’da Kürt düşmanlığı yapmadığını
söyleyebilir? Kim Rojava’da Kürt düşmanlığı yapmadığını söyleyebilir? Kaldı ki
AKP iktidarı Kürt düşmanlığını gizlemiyor, açık yapıyor.
KDP’nin bu politikası Kürt halkı ve siyasi güçleri
tarafından sorgulanmalıdır. KDP’nin politika ve ilişkilerini başka bir Kürt
örgütü yapsaydı çoktan hainlikle suçlanırdı. Başurê Kurdîstan’da yönetim olması
hain ilan edilmesini engelliyor. Ancak Kürdistan sadece Başurê Kurdîstan ile
sınırlı değildir. Artık Kürt halkının da siyasi güçlerinin de KDP
politikalarına karşı sabrı kalmamıştır. Şu anda Kürtlere karşı Ortadoğu’da
savaşan Türkiye’ye en büyük siyasi desteği, hatta ekonomik desteği KDP
vermektedir. Öyle ki, AKP iktidarının Ortadoğu ve dünyada tek dostu ve
müttefiki KDP kalmıştır. Bu, Kürtler açısından anlaşılmaz bir paradokstur.
Artık KDP’nin Türkiye ilişkileri normal bir ekonomik ve siyasi ilişkiyi
aşmıştır. Soykırımcı sömürgeci güçlerin Kürtleri birbirine karşı kullanma
politikasına dönmüştür.
Türk devleti KDP’yi Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı
kullanmaktadır. Bunun artık gizli saklı yanı kalmamıştır. KDP’nin PKK
karşıtlığı Türk devletiyle birlikte Kürt Özgürlük Hareketi düşmanlığına
dönüşmüştür. AKP iktidarı tüm dünyayı PKK ve Kürtler üzerine sürmek istiyor.
Tüm ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkilerini PKK ve Kürt karşıtlığı üzerine
yürütüyor. Ancak bunu 20. yüzyıldaki gibi,
2010 yılları öncesindeki gibi başaramıyor. Öyle ki, AKP iktidarının PKK
düşmanlığı üzerinde yürüttüğü politika neredeyse sadece KDP şahsında
pratikleşme imkanı buluyor. Başka dış güçlerin ve ülkelerin AKP’nin PKK ve Kürt
karşıtlığına vermediği desteği KDP veriyor. Bunlar bir Kürt siyaseti ve
siyasetçiliği olabilir mi?
Bu açıdan sadece Kürt siyasi partilerinin ve Kürt halkının
bu politikayı sorgulaması yetmiyor, en başta da KDP bu ilişkilerini gözden
geçirmesi gerekiyor. PKK karşıtlığı ortak paydası üzerinden AKP-MHP ittifakının
PKK ve Kürt halkına yönelik yürüttüğü savaşın destekçisi olunmamalıdır.
Türkiye’ye gidiş, AKP-MHP ittifakının iki yıla yakındır Kürtlere görülmemiş
düzeyde yaptığı zulmü onaylamak anlamına gelmektedir. Şimdiye kadar tepki
verilmeyerek bu katliamlara sessiz kalınıyordu şimdi ise Ankara’ya gidilerek
destek verilmiş oluyor.
Kürtler KDP’ye Öfkeli
Şu anda başta Êzidîler ve Rojava halkı olmak üzere tüm
Kürtler KDP’ye tepkili ve öfkelidirler. Şengal’de Êzidîleri ambargo ve Türk
devleti sopası ile tehditle sindirmek isteyen KDP, AKP-MHP ittifakının Bakurê
Kurdîstan’da şehirlerde ve köylerde Kürt halkını sindirmek ve iradesini kırmak
için yaptığı saldırılara destek vermektedir. AKP-MHP’nin Xerabê Baba ve Talatê
köyleri başta olmak üzere şu anda Kürtler üzerinde uyguladığı zulme suç
ortaklığı yapılmaktadır.
16 Nisan’daki referandum Kürtlerin içinde olduğu demokrasi
güçleri ile demokrasi düşmanı AKP-MHP ittifakı arasındaki mücadele olarak
geçmektedir. KDP’nin demokrasi karşıtı faşist ittifaka referandumda güç
vermesi, Kürt düşmanlığına, Kürt soykırımına, yönetimine destek vermesi kabul
edilemez. KDP bu politikalarını bırakmadığı takdirde kendi bitişini kendisi
hazırlayacaktır. Kürtlere yapılan zulmün suç ortaklığı ve mazlumun ahı KDP’nin
Kürt halkı ve tarih karşısında suçlu duruma düşmesini sağlayacaktır. (ANF- Xıdır Ali Şengali)
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html
0
21
TR
HE
:” ”
:””
” “,” ”