21 Ekim 2014 Salı Saat 07:30
AKP işini gücünü bırakmış, ‘PKK’yle DAİŞ aynıdır’
propagandasını yapıyor. Şimdi bu propagandayı ‘DAİŞ ve PYD aynıdır’ biçimine
çevirmiş. Bunda amaç Kobanê direnişinin etkisini kırmaktır. Bu gerçeklik bile
AKP’nin Kobanê’nin düşmesini ne kadar canı gönülden istediğini göstermektedir.
DAİŞ Kobanê’yi düşürmek için saldırı üstüne saldırı yapıyor. AKP de diplomatik
ve siyasi gücünü Kobanê’nin düşmesi için kullanmaktadır. Öyle ki, uzun süre
koalisyonun Kobanê’yi vurmasını engellemiştir. Kobanê’yi tamamen tecrit edip
DAİŞ’in ezmesini sağlamak istemiştir. Ancak Kobanê’de YPG ve halk direnince,
DAİŞ de Kobanê’nin bir an önce düşmesini bekleyen Türk devleti de büyük hayal
kırıklığına uğramıştır. Böylece Kobanê’nin kısa sürede düşmesi üzerine
yaptıkları tüm hesaplar bozulmuştur.
AKP hükümeti Rojava Devrimi ve Kürt düşmanlığını şimdi de
‘koridor açarsak PKK oraya gider’ diyerek yürütüyor. Hatta bazı itirafçılarının
ağzından ‘Rojava’da savaşan PKK’dir’ biçiminde bir propaganda da yaptırmak
istiyor. Bakurê Kurdistan’dan Kobanê’ye ve Rojava’ya gidip yaşamını yitirenleri
PKK’li olarak göstermeye çalışıyor. Böylece Rojava halkının yaptığı devrimle
YPG’nin büyük mücadelesini küçümsemeyi hedefliyor. AKP hükümeti Rojava Devrimi
ve Kobanê direnişi düşmanlığıyla Kürt’e yaklaşımını ortaya koymuştur.
Kürt’e düşmanlığını o kadar ileriye götürmektedir ki dünya
kamuoyunu, koalisyon güçlerini ‘neden şurası burası için duyarlılık
göstermiyorsunuz da Kobanê’ye duyarlı oluyorsunuz’ diye suçluyor. Böylece Suruç
ve Bakurê Kurdistan’daki halkın akrabalarına düşmanlığını açıkça gösteriyor.
‘Kobanê için dünyanın gösterdiği duyarlılık önemlidir Şengal için Tel Afer
için de bu duyarlılık gösterilmelidir’ dese bir anlamı olabilir. Ama böyle
demiyor. Kobanê’ye dünyanın ve Türkiye demokrasi güçlerinin gösterdiği
duyarlılıktan rahatsız oluyor. Bu, Kürt düşmanlığı değil de nedir? Böyle diyen
bir Başbakan’a ve Cumhurbaşkanı’na Kürtler tabi ki güvenmezler. AKP’ye oy veren
Kürtler de bu gerçeği görmelidir.
Söylenmesi gereken, AKP’nin birçok yere gösterdiği
duyarlılığı neden Kobanê’ye göstermiyor, olmalıdır. Önceden ‘Suriye’de
yaşananlar bizim iç sorunumuzdur’ derken ‘Kobanê’yle bizim ne işimiz olabilir’
diyor. Bosna, Kosova ya da Kırım’la ilgilenirken, Suruçluların akrabalarına
ilgi göstermiyor. Hatta Kobanê’nin bir an önce düşmesini bekliyor. Bundan daha
açık Kürt karşıtlığı olabilir mi? Aslında Kobanê Türkiye’nin tüm maskelerini
düşürmüştür.
Türk devleti DAİŞ’in Kobanê’yi ezmesini o kadar istiyor ki,
koalisyon uçakları vurmadan önce Kobanê’ye saldıran DAİŞ’lilere istihbarat
vererek tedbir alınmasını sağlıyor. Türk devletinin hava saldırılarının
koordinatları konusunda DAİŞ’i uyarmasını ABD’li askeri yetkililerin tespit
ettiği söyleniyor. Hatta bazı Türk subaylarının DAİŞ’in Kobanê’ye yaptığı
saldırıyı yönettiğine dair iddialar var. AKP’lilerin söylemleri bunların doğru
olduğunu kanıtlıyor.
AKP hükümeti Kobanê’ye yönelik düşmanlık politikalarını
sürdürürken hangi Kürt veya demokrat AKP’nin çözüm süreci var, süreç iyi
gidiyor sözlerine inanır? Beşir Atalay çözüm sürecinde kararlıyız diyorsa,
çözümden kastedilen Kürt sorunuysa, o zaman bu yönde adımlar atılır. Adım
atılması gereken adımlar da Kürt halkının varlığının anayasa ve yasalarda kabul
edilmesi, Kürt halkının kendi kendini yönetmesi ve anadilde eğitimdir. Bu
konularda hiç bir adım atmayanlar, hangi çözüm sürecinden söz edebilirler?
Zaten Kobanê politikası AKP hükümetinin bir çözüm politikasının olmadığını
gösteriyor.
Ahmet Davutoğlu ‘geçen yıl PKK’nin silahlı güçleri çekilseydi
şimdi Kobanê’ye daha olumlu yaklaşırdık’ demiştir. Bu söylem bile sorunludur,
çirkincedir, bir şantajdır. İnsani sorunlarda bile nasıl bir tüccar mantığıyla
yaklaştıklarını ortaya koymaktadır. Kaldı ki Ahmet Davutoğlu’nun söylediği de
doğru değildir. Gerillalar Türkiye’den geri çekildiğinde Bülent Arınç
‘cehenneme kadar yolları var’ demişti. Gerillanın geri çekilmesi karşısında
hükümet kılını bile kıpırdatmamıştı. Kürt halkının ve Türkiye halklarının çözüm
beklediği ve bu çözüme büyük çoğunlukla destek verdiği bir dönemde herhangi
bir adım atmayan hükümetin şimdi ‘geri
çekilme olsaydı Kobanê’ye yaklaşım başka olurdu’ demesine kimse inanmaz.
AKP hükümeti şimdi de geri çekilmeden söz ediyor. Hiç Kürt
sorununda şu bu adımı atacağız demiyor. Ya çatışmasızlık olsun, ya da gerilla
geri çekilsin dışında düşündükleri bir şey yoktur. Dünyanın neresinde sorunlar
böyle çözülmüş? Böyle ne yerli, ne de dünya örneklerine benzer bir çözüsm olur.
Hüseyin ALİ
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info