27 Temmuz 2011 Çarşamba Saat 16:28
İngiltere’de Robert OWEN (1771-1858) ve Dr. William KİNG (1786-1865) bir tüketici hareketinin ortaya çıkmasına teorileri ve çabaları ile önayak olmuşlardır. 1844’de başlayan Rochdale Pioneers atılımı, bu çabaların ilk başarısı olmuş, sonra da tüm ülkelere yayılmıştır.
Fransa’da Charles FOURİER (1772-1837), Lois BLANC (1881-1882) ve Philippe BUCHER (1796-1865) ve daha sonra da Charles GİDE (1847-1932) üretim ortaklığı düşüncesini geliştirmişlerdir. Üretim ortaklığı bir tür kooperatiftir ve sonradan Alman Ferdinant LASSALLE (1825-1864)’in teorilerini önemli ölçüde etkilemiştir.
Tarımsal kooperatifçilik hareketinin gerçek başlama yeri Almanya’dır. Frederich Wilhelm RAİFFEİSEN (1818-1888) ve Wilhelm HAAS (1839-1913) kredi, alım ve daha sonra pazarlama alanlarını kapsayan oldukça eksiksiz bir kırsal kooperatif sistemini birkaç yıl içinde kurmuşlardır.
Yine o dönemde İtalya’da Luigi LUZZATTİ (1841-1927), Fransa’da Abbe de LEMMARAİS (1782-18549) tarım kredi kooperatifleri alanında, daha sonraki dönemde İrlanda’da Sir Horace BLUNKETT (1854-1932) süt endüstrisi alanında benzer çabalar göstermişlerdir. İskandinav ülkelerindeki yaygın tarımsal kooperatifçiliğin temeli, Psikopos Nikolai GRUNDVİG ‘in (1713-1872) öncüsü olduğu “yetişkinlerin eğitimi akımıdır.
Küçük esnaf ve sanatkârları arasında kooperatifçiliğin başarı kazanmasına, Alman Herman Schulze-DELİTSCH (1808-1883)’in halk bankalarını ve kooperatif alım örgütlerini kurmasına neden olmuştur. Başka bir Alman, Victor HUBAR (1800-1869), konut kooperatiflerinin kurulmasında ilk çabayı göstermiştir.
Bu ilk kooperatiflerin güdüleri, ya dini inançlara ya yoksulluğa düşen soydaşlarına karşı duydukları insancıl sorumluluğa ya da zamanın siyasal akımlarına dayanmıştır. Örneğin, LEMMARİES ve GİDE, Henri de Saint-SİMON’un Hıristiyan sosyalizminin taraftarıydılar. Schulze-DELİTSCH ve HUBER, John Stuart WİLL’ in liberalizminin izleyicisiydiler.
Bu düşünceler göçmenler aracılığıyla kuzey ve güney Amerika’ya yayılmıştır. Kanada’da ve ABD’de özellikle RAİFFEİSEN ‘in kredi kooperatifleri, papaz TOMPKİNS, Dr. COADY, E. FİENNE ve R. BERGENGREN ‘in çabaları sonucunda çok benimsenmiştir.
İngiliz sömürge yöntemi, RAİFFEİSEN ve LUZZATTİ ‘nin Almanya ve İtalya’daki kredi kooperatiflerini ayrıntılı biçimde inceledikten sonra, kooperatifçiliği 20. Yüzyılın başında Hindistan’a tanıtmıştır. Kooperatifçilik Hindistan’dan bazı öteki Asya ülkelerine yayılmış, Japonya’da ve daha sonra, 1920’lerde, Doğu Afrika’da özellikle başarı kazanmıştır. 1945’den sonra, İngiliz ve Fransız sömürgelerin dağılması ve birçok bağımsız ülkenin ortaya çıkmasıyla kooperatifçilik hareketi Afrika ve Asya’nın hemen her tarafına yayılmış ve kooperatiflerin sayısı hızla artmıştır.
İngiltere’de Kooperatifçiliğin Doğuşu ve Gelişimi
Çağdaş kooperatiflerin ilk örneği sayılan Rochdale Tüketim Kooperatifi İngiltere’de kurulduğu gibi, kooperatifçilik hareketinin görüşleri ve denemeleri ile besleyen düşünürlerin de en eskileri İngiltere’de yetişmiştir. Bu düşünürlerin başında da hiç şüphesiz, büyük sosyal reformların yaratıcısı Robert OWEN gelmektedir.
Kooperatifçilik fikrinin babası sayılan ve ilk “kooperatif terimini kullanan OWEN: “bir makine nasıl yağlamakla daha iyi iş görürse, işçide iyi bakıldığı takdirde iyi randıman verir diye düşünmeye başlamış, kuruluşunda çalışan işçilerin karışık, bozuk hem de pahalı ihtiyaç malzemelerini aldıklarını görünce bu işçilere iyi, sağlam ve ucuz ihtiyaç malzemeleri almayı düşünmüştür. OWEN kendi kuruluşunun işçileri için bir tüketim mağazası-tasarruf sandığı meydana getirmiştir.
OWEN ilk defa kooperatif kelimesini kullanan kişidir. Fakat OWEN ‘ın bundan kastettiği bugün anladığımızdan farklıdır. Onu tam bir kooperatifçi saymak yerine, modern kooperatifler için ortam hazırlamaya çalışan bir ıslahatçı olarak kabul etmek daha doğrudur.
OWEN ile birlikte bir başka rehber Dr. William KİNG’ DE o devrin İngiltere’si için önemli bir sorun olan işçi sınıfın sefaleti karşısında harekete geçmiş Owenist fikirleri gerçekleştirmeye gayret etmiştir. 1828’de işçilerden toplanan haftalık taksitlerle önce tüketim kooperatifleri (union shop), sonra üretim kooperatifleri, daha sonra da elde edilen karlarla arazi satın alma büyük sanayi organizasyonları kurma düşünceleri üzerinde durmuştur. İcraata girişmiş ve 250 kadar tüketim mağazası açmış, fakat beklenen sonuçları elde edememiştir.
OWEN ve KİNG’in İngiltere içinde veya dışında yaptıkları deneyimler beklenen sonuçları her ne kadar vermemişse de zihinleri böyle bir uygulama için alıştırmış olmakla bir nevi eğitim hizmeti görmüştür. Denemelerin aksayan taraflarını belirtmiş, yeni uygulamalarda daha farklı adımların atılmasına sebep olmuştur.
1816-1828 yılları arasında İngiltere içinde ve dışında OWEN ve KİNG tarafından girişilen deneyimler karışmış ve Owenci tanınmış birkaç dokuma işçisinin de katıldığı üçüncü deneme, kooperatifçilik tarihinde Rochdale ‘liler adı altında tanınmaktadır. Manchester yakınında küçük bir dokumacılık kasabası olan Rochdale’da 28 dokuma işçisi kendi aralarında ve pek mütevazı bir amaçlı bir tüketim kooperatifi kurarak işe başlamış ve 1844’de kasabada bugün ziyaret yeri haline gelmiş olan, küçük bir dükkân açmışlardır. Rochdale’lilerin ilk girişim yılı kooperatif karşıtlarının propagandalarına rağmen ümit verici olmuştur. 28 ortak sayısı 74’ e, 28 sterlin olan kapital ise 180 sterline çıkmıştır. İngiltere’de, 1844-1849 yılları arasında, bu kooperatifi örnek alan yüze yakın tüketim kooperatifi mağazası açılmıştır. Zaten hazır olan bu ortam üzerinde çalışmanın idealizmini etrafa yayan bir kooperatifçilik cereyan, yayım ve aydınlatma sahalarında kuvvetlenmeye başlamıştır. İngiliz hukuku hayatının bir karakteri burada kendisini göstermiş ve bir kooperatif kanunu hazırlanmıştır. Bu kanun bütün dünyada ilk örnek olmuş ve başka yerlerde yapılan kanunlara modellik etmiştir.
1862’de çıkarılan bir yasa ile yerel kooperatiflerin ortak alacakları ile bir toptancı kooperatif mağazaları meydana getirilmiştir. Bugün hala işleyişlerini devam ettiren birçok toptancı kooperatif mağaza bu dönemde kurulmuştur. Bugün dünyanın en güçlü tüketim kooperatifçiliği örgütüne sahip İngiltere de, tüketim kooperatiflerinde 1983’de 221.500 kişi çalışmakta iken, bugün bu kooperatiflerin ortak sayısı 9 milyona ulaşmaktadır.
Büyük Britanya kooperatif hareketi çok geniş oranda şehirli işçiler hareketi olarak tanınırsa da, daha sonraki yıllarda çiftçilerin üretim ihtiyaçlarını sağlamak amacıyla alım ve tedarik kooperatifleri ve pazarlama kooperatifleri şeklinde de gelişme göstermiştir.
İngiltere de ilk tarımsal kooperatif 1867’de kurulmuştur. Başlangıçta ve özellikle takip eden yüzyılın önemli bir bölümünde tedarik sektöründe ilerlemiş ve tarımsal ürün pazarlama sektöründe gelişmesi yavaş olmuştur.
Fransa’da Kooperatifçiliğin Doğuşu ve Gelişimi
Fransa’daki kooperatif düşünceleri daha çok üretim kooperatifçiliği çerçevesinde gelişmiştir. OWEN’in yanı sıra en önemli kooperatif teorisyenlerinden biri de FOURİER ‘dir.
FOURİER’e göre kapitalist ekonominin yarattığı rekabet sonucunda güçlüler güçsüzleri yok etmekte ve kapitalist ekonomide giderek tekelleşme hâkim duruma geçmektedir. Ancak insanların kendi rızaları ile kuracakları dernekler ile insanlık aleyhine işleyen rekabeti ortadan kaldırabilir. Bunun için “phalenstere denilen büyük üretim ortaklıkları kurulmalıdır. “Phalenstere lerden elde olunan üretim fazlasının 5/12 si emeğe, 4/12 si sermayeye ve 3/12 si de kabiliyete verilmelidir.
FOURİER’in kooperatifçilik konusunda aktif bir çalışması olmamıştır. Ancak eserlerini yayınlamış, görüşlerini açıklamıştır. FOURİER den etkilenerek Fransa da bazı kooperatifler kurulmuştur.
Bir başka Fransız Philipe RUCHEZ ise insanlardaki bencilliğin ve toplumlardaki inançsızlığın yeni fikirlerle yenilebileceğini işaret ederek ekonomide, fakir halk tabakalarının kalkınması uğruna çalıştıracak bir mekanizmanın kurulması gerektiğini dile getirmiştir. Bunun ise herkese üretimde adil bir pay verilecek şekilde ekonomik bir örgütlenme ile mümkün olacağını bunun da emekçilerin kooperatiflerde toplanması ile gerçekleşeceğini ifade etmiştir.
Bu iki düşünür dışında Louis BLANC ve GİDE de Fransız kooperatifçiliğinin gelişmesinde fikirleriyle katkıda bulunmuşlardır.
Fransa’da tarımsal kooperatifçiliğin tarihsel kökeni 12. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Alplerin ve Jura dağlarındaki köylük yörelerde gravyer peyniri üreten “fruitiere ler kooperatif niteliğine çok yakın bir gruplaşma şeklidir. Tarımda gerçek kooperatifçilik hareketinin doğuşu 19. yüzyılın sonlarıdır. Bu yüzyılın son yıllarında kurulan tarımsal sendikalar, ortakların ihtiyaç duyduğu gübre ve diğer girdileri temin ederek onların piyasada dengelerini güçlendirmiş ve kooperatifler için ilk hareket organizasyonları olmuştur. 19. yüzyılın sonu ve Birinci Dünya Savaşı öncesi yıllar önemli gelişmelere tanık olmuştur tarımsal teknikler mükemmelleşmiş, tarımsal ürünlerin pazarları çoğalmış ve genişlemiştir. Süt ve şarap sektörlerindeki kriz nedeniyle ilk modern tarımsal kooperatifler bu sektörlerde doğup gelişmişlerdir.
İki Dünya Savaşı arasındaki yıllarda tarımsal örgütlerle kamu iktidarları işbirliği gelişmiştir. Bu dönem kooperatiflerin çoğalması ve yapısallaşması dönemi olmuştur. 1930’daki ekonomik kriz buğday pazarını çok olumsuz etkilemiş bu kriz hububat kooperatiflerinin gelişmesi ve 1936’da buğday ofisinin kurulmasında önemli bir etken olmuştur.
İkinci Dünya Savaşının sonrasında yaygınlaşan kıtlık, çiftçilerin üretimini artırmaya itmiş ve işletme yapılarının ve araçlarının değişimine neden olmuştur. Tarımsal kooperatifler bu dönemden itibaren sayılarını artırmışlar ve çiftçilere girdi tedarikinde, tarımsal ürünlerin işlenmesi ve pazarlanmasında ağırlıklarını artırmışlardır. Bu safhayı tarımsal kooperatifçiliğin yeniden yapılması ve yeniden gruplaşması dönemi izlemiştir.
Almanya’da Kooperatifçiliğin Doğuşu ve Gelişimi
İngiltere ve Fransa ile modern kooperatifçiliğin öncülüğünü yapan bir diğer ülke Almanya olmuştur. Tüketim kooperatifçiliğinde İngiltere, üretim kooperatifçiliğinde Fransa nasıl dünyaya örnek olmuşlarsa, esnaf ve tarım kredi kooperatifçiliklerinde de Almanya aynı rolü oynamıştır. Hatta Alman esnaf ve tarım kredi kooperatifleri İngiliz tüketim kooperatifleri ile Fransız üretim kooperatiflerinden daha fazla yankı uyandırmış ve daha çok ün kazanmıştır. 19. yüzyılın ortalarında, özellikle esnafa kredi bulmak ve köylünün tarımsal kredi ihtiyacını karşılamak amacıyla Almanya da kooperatifçilik hareketi doğmuştur. Bu harekete iki kişi öncülük etmiştir. Kooperatifçilik tarihinde çok önemli bir yer işgal eden bu iki şahıs, Herman Schulze DELİTZSCH ve Frederich Wilhemm RAİFFEİSEN ‘dir.
Herman Schulze, büyük endüstrinin rekabetinden etkilenen esnafın kredi ve himaye ihtiyacını karşılamak amacıyla başta esnaf grubu olmak üzere marangozları ve ayakkabıcıları kooperatifleştirmeye karar vermiştir. Bu maksatla esnaflar için hammadde tedarik kooperatifi kurmuştur. Bu kooperatifin kurulmasından bir yıl sonra esnaf kredi kooperatifini oluşturmuştur. Aynı zamanda bazı işadamlarıyla işbirliği yaparak bir “Esnaf Kredi Bankası ve ayrıca bir tüketim kooperatifi kurmuştur. Az zamanda Almanya’da Schulze DELİTZSCH ‘in kurmuş olduğu tipte kredi kuruluşları çoğalmaya başlamıştır.
1850 den itibaren esnaf kredi kooperatifleri ağır fakat emin gelişme aşaması geçirmiştir. Bu gelişmeler devam ederken Schulze, küçük sanatkârların üretimlerini satmak üzere kooperatif mağazaları açmıştır. 1859 yılında ise o zamana kadar kurulmuş olan bütün küçük sanat kooperatiflerini “Alman Küçük Sanat ve İktisat Kooperatifleri Birliği adı altında bir araya toplamıştır. 1846 yılında ilk “Alman Kooperatif Bankası nı kurmayı başarmıştır. 1867 yılında Prusya daha sonra bütün Almanya’yı kapsamına alan bir kooperatif kanunu kabul etmiştir. Bu kanuna göre kooperatif ortaklarının sorumlulukları sınırsız olmuştur.
RAİFFEİSEN ise ilk kooperatifçilik girişimini, 1847’de hasadı az alarak zor duruma düşmüş köylüleri bu güç durumdan kurtarmak amacıyla, mali durumu yerinde olan birkaç ailenin yardımı ile “Geçim Komitesi meydana getirmiştir. Bu komite köylüye o kış hububat ve patates temin etmiştir. Böylece çiftçilerin zor durumdan kurtulmasını sağlamıştır. Bu komite bir araya gelmenin faziletini göstermiştir.
RAİFFEİSEN 1864 yılında Schulze’un deneyimlerinden de faydalanarak köylünün kooperatif aracılığı ile kalkınması yolunda kurduğu ortaklıklarına son şeklini vermiş ve “İkraz Sandıkları Birliği ne çevirmiştir. Fakat birliğin sermaye ihtiyacı artınca 1872’de Kooperatif Bankaları, 1877’de de Merkezi Banka Kuruluşuna girişmiştir.
Danimarka’da Kooperatifçiliğin Doğuşu ve Gelişimi
1850’li yıllarda Danimarka’da başarılı kooperatifçilik örnekleri sergilenmiştir. Bazı kaynaklar bu uygulamayı, dünyada kooperatif pazarlamanın öncüsü olarak kabul etmektedirler. Pratik felsefecisi ve papaz Nikolai F. Severin GRUNDTWİG ile eğitimci Kriston KOLD tarafından kurulan “Halk Liseleri önceleri genç çiftçileri sonra da kız çocuklarını eğiterek, ülke halkını birbirlerine güvenir, dış dünyaya açık fikirli bir hale getirmiştir.
Şimdiki süt ve süt ürünleri kooperatif hareketi 1882’de başlamıştır. 1882’de sağlam ekonomik esaslara dayalı bir işletme kooperatifi kurulmuştur. Bu ilk uygulamada büyük başarı kazanılmış ve kooperatif işletme ünitelerinin sayısı hızla artmıştır. Ülkede mevcut süt üreticilerinin %90’ı ürünlerini bu kooperatif organizasyonlara vermektedirler.
1980’de Danimarka’da 641’i yerel, 21’i bölgesel, 19’u ulusal düzeyde olmak üzere 681 kooperatif organizasyon mevcuttur.
ABD’de Kooperatifçiliğin Doğuşu ve Gelişimi
ABD de çiftçi organizasyonlarından Grange 1867’de kurulmaya başlamıştır. Bu genel örgütleşme olayı olmasına rağmen, bu olay taşıma, depolama ve pazarlama ile ilgili kooperatif örgütlerinde teşvikçisidir. Diğer bir çiftçi örgütü 1872’lerde görülen “Çiftçi Birlikleri dir. İlk örneklerden 1902 yılında Teksas’ta kurulan “Çiftçi Eğitim ve Kooperatif Birliği sayılabilir. Bunlar ve bundan sonraki çiftçi kuruluşları hem alım hem de pazarlama kooperatiflerinin gelişmesinde aktif bir etki yapmışlardır. İlk kooperatiflerin birçoğu kısa ömürlü bazıları ise başarılı olmuşlardır. Zaman içerisinde yerel kooperatifler, yöresel bölgesel ve ulusal düzeyde gelişmişlerdir. Kooperatiflerle ilgili yasal düzenlemenin başlangıcı 1857’li yıllardır. Ondan sonra birçok kanun daha çıkarılmıştır.
1870’li yıllarda sütçülük, meyve, pamuk ve hayvancılık kesiminde kurulan kooperatiflerin birçoğu, özel kesimin kuvvetli muhalefeti ve gerçek kooperatifçilik ilkelerinin uygulanamayışı nedenleri ile başarılı olamamışlardır. Bu olumsuz gidiş 1870-1890 arası sürmüştür. 1895-1920 dönemi kooperatiflerin gelişmesinin giderek arttığı bir dönem olmuştur. Bu dönemde birçok kooperatif hububat siloları veya depolama ofisleri, sütçülük kooperatifleri kurulmuştur. 1920-1930 döneminde özellikle birinci dünya savaşı yıllarında düşük ürün fiyatları süresince kooperatifler hızlı bir gelişme göstermişlerdir. 1930 sonrası yeni düzenlemelerin de etkisi ile belki sayısal olarak çok fazla bir artış olmasa da kooperatif organizasyonu genişlemiş ve güçlenmiştir.
ABD de pazarlık kooperatifleri daha fazla fiyat pazarlık gücü sağlayabilmede önemli başarılar elde etmişlerdir.
İlk dönemler ve sonrasında kredi ve hizmet kooperatifleri kayda değer bir önemde olmuştur.
ABD de tarımsal kooperatiflerin iş hacmi 1950 de 8,1 milyar dolar iken bu miktar 1980 de 66 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rakamlar ABD ekonomisinde kooperatifçiliğin ne kadar önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir.
Alî Welat
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info