09 Şubat 2011 Çarşamba Saat 09:32
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu eski üyesi Joost Lagendijk, Kürt sorunu konusunda AKP’nin ‘açılım’ adı altındaki politikasının bittiği ve samimi olmadığını vurgularken, çözüm için hükümetin Kürt siyasetçilerle masaya oturması gerektiğini belirtti. Kürtlerin ‘Demokratik Özerklik’ talebinin yerinde bir talep olduğunu kaydeden Lagenjdijk, ‘KCK’ adı altında tutuklanan Kürt siyasetçilerin derhal serbest bırakılması gerektiğinin altını çizdi.
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu eski üyesi olan Joost Lagendijk, Türkiye’nin AB süreci ve Kürt sorununda gelinen son aşamayı ANF’ye değerlendirdi. Kürt sorunu konusunda BDP’nin ‘Demokratik Özerklik Projesi’ni önemsediğini ifade eden Lagendijk, AKP Hükümeti’nin Kürt açılımı diyerek başlangıçta birkaç adım attığının ancak daha ileri gitmediğini söyledi. Kürtçe konusunda adım atılmadığını belirten Lagendijk, ”Tabelalarda anadillerinde yazmaları yasak iken, öğrenim almaları yasak iken açılımdan söz edilemez. Önce iki dillilik sorununu çözmek gerekir. İnsanların kendi anadillerinde konuşmalarının önünü açmak gerekir. Bunun sınırlarının netleştirilmesi gerekir. Bir takım adımlar atıldı ancak hala dil konusunda olumlu bir gelişme olmadı dedi.
‘DEMOKRATİK ÖZERKLİK UYGULANABİLİRDİR’
Bölgede mutlaka Kürtlerin ana dilde eğitim yapmalarının önünün açılması gerektiğinin altını çizen Lagendijk, Kürtlerin ‘Demokratik Özerklik’ talebini çok yerinde bulduğunu ve bunun tüm Türkiye çapında uygulanması gereken bir model olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin artık tek merkezden yönetilemediğinin anlaşıldığını ifade eden Lagendijk şöyle dedi: “Ankara karar merkezi olarak gözükse de bölgeye ulaşamıyor, yetersiz kalıyor. Orada yaşayan halkların sesini duymuyor. O açıdan BDP’nin Demokratik Özerklik çağrısını ben çok önemsiyorum. Bu talep yerinde bir taleptir. Bunun aynı zamanda Ege, Karadeniz bölgeleri için de uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’de çok kültürlü bir yapı mevcut o yüzden ben her yer için bu özerklik modelini savunuyorum. Örneğin Almanya’da eğitim veya başka konudaki taleplerle ilgili her karar Berlin’de alınmıyor. Orada bölgeler kendi kararlarını kendileri alabiliyorlar. Türkiye’de de öyle olmalı. Ankara’ya bağlı kalınmaması gerekiyor. Bu uygulanabilir bir model ve uygulanmalıdır. Bunda hiç bir sakınca yok.”
ARTIK AKP’Yİ DESTEKLEMİYORUM
AKP iktidarının Kürt açılımıyla ortaya çıktığında herkes gibi kendisinin de desteklediğini belirten Lagendijk, ancak daha sonra Kürt siyasetçileri tutuklayıp, DTP’yi kapattıktan sonra bu açılımın bittiğini ve AKP’nin samimiyetine inanmadığı için desteğini çektiğini vurguladı. Avrupa Parlamentosu’nun yaklaşımının da bu şekilde olduğunu kaydeden Lagendijk, ‘’Onlar da ilk etapta demokratik açılımı destekliyorlardı. Ancak ne zaman ki Kürt siyasetçiler, belediye başkanları cezaevine atıldı, bu konuda bir oturup düşündüler. O yüzden AKP’nin ve BDP’nin mutlaka oturup konuşması gerek, tutuklanan Kürt siyasetçilerin serbest bırakılması gerek, burada legal bir politika zemini yaratılması gerek. Bunun önü kapatılırsa bu sorun çözülmez dedi.
LAGENDİJK’TEN ‘İRLANDA ÖNERİSİ’
Türkiye’de yapılacak yeni Anayasanın tam da bu sorunlara cevap olarak hazırlanması gerektiğini ifade eden Lagendijk, ”Burada anadilde eğitim olsun, demokratik özerklik konusu olsun, değişik kültürleri kucaklayan bir Anayasa olmalı. Etnisite olarak Türklük kavramı azaltılıp daha çok vatandaşlık vurgusu yapılmalı. Tüm kültürler bu yapılacak yeni Anayasada kendini bulmalı” dedi.
Bu sorunlar çözülmeden ileri adım atılamayacağını, daha sonra ise son olarak PKK sorununun da çözülmesi gerektiğini belirten Lagendijk, ”Bu insanlar Türkiye’ye mi gelecek? Irak ta mı kalacak? Norveç’e mi gidecek? Bunun mutlaka netleştirilmesi gerek. Kandil ile ne olacağı sağlam bir zemine oturtulmalı. İnsanlar dağa umutsuzluktan çıktılar, başka çareleri yoktu. Ama ben bu konunun kesinlikle silahlarla çözülebileceğini düşünmüyorum, burada politik bir çözüm gerek. Bu konuda Kürt siyasetçilerin devlet yetkilileriyle mutlaka bir masaya oturup konuşmaları gerek. Aynı İrlanda’da olduğu gibi” dedi.
‘KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMEDEN AB’YE GİREMEZ’
Türkiye’nin Kürt sorununu çözmeden AB’ye üye olamayacağının altını çizen Lagendijk, çözüm için şu önerileri sıraladı: ’İlk önce dil yasağının kaldırılması gerek. Türkçenin yanında Kürtçe’nin de okutulması gerekiyor. Yapılacak yeni Anayasa’nın tam olarak oturması zaten 3-4 yıl sürecek. Ben bu uzun vadede Kürt sorununun çözüleceğinden ümitliyim. Bu temel sorunlar en az 5 sene alacak ama çözülecek buna inanıyorum. Bu süreç içersinde Türkiye AB üyesi olamaz zaten. Üye olması için ilk önce bu sorunun çözüme kavuşması gerekir ki daha sonra sıra o adıma gelsin’’ dedi.-ANF
Zeynep Kuray
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info