06 Ekim 2016 Perşembe Saat 07:29
Bir yeri veya halkı kendi egemenliği altına almak ve kendi
bayrağını özgür yerlerde dalgalandırmak için tarihten nice şehir, oluşum, halk
ve topluluk yıkılmış ve silinmiştir. Ki biz şuan bazı halk ve şehirlerin adını
hatırlamaktayız ve bilmekteyiz. Arkeoloji bilimi bu konuda tarihte egemen
beylerin öfkesine maruz kalan yerleri gün yüzüne çıkarmakla uğraşmaktadır.
Egemenler her koşula göre en sonuç alıcı yöntemi uygulamaktaydılar. Tarihte
çoğunlukla, büyük savaş, soykırım, büyük göçler ve yıkık şehirler olmuştur.
Egemenler saldırdıkları devletlerin şehirlerini viraneye çevirmekteydiler.
Tarihin ilerlemesiyle birlikte bu kaybı yüksek olan yöntemin yerine, hedef
bölgenin içten tasfiyesini amaçlayan yeni yöntemler geliştirildi. Bir bölge
veya şehir veya halkın üzerine giden tüm yolları kesip, ekonomik, siyasi ve
toplumsal bağlarını koparırsan eğer o halk fazla direnemez ve kısa bir sürede
ya teslim olup biat anlaşması imzalardı ya da kendi içinde açlık ve yokluktan
dolayı tükenip giderlerdi. Bu duruma gelen bir halka veya bölgeye son darbeyi
de yine egemen güçler vurmaktaydı. Bunlara karşı halklarında kendini savunma
mekanizmaları geliştirmesi kaçınılmaz oldu. Ama büyük ordu, imparatorluk ve
devletlerle çatışmakta kolay değildi.
Tarihte bu duruma maruz kalan Bağdat şehrini örnek
verebiliriz. MS 1200’lü yılların ortasında Abbasi İmparatorluğunun başkenti
olan ve dünyanın en büyük şehri durumunda olan şehir Moğolların saldırısına
maruz kalmış ve bu saldırı sonucunda 200 binden fazla insan öldürülmüş, Abbasi
İmparatorluğu yıkılmış ve İslam Halifeliği durdurulmuş (sonradan Memlükler
halifeliği devralır) ve o muhteşem şehir yerle bir edilir. Ayrıca tarihte
birçok Kürt şehri de bu duruma maruz kalmış. Örneğin Serêkanî şehri tarihte 7
kere yıkılmış ve tekrardan kurulmuştur. Ve ayrıca adını virane olmaktan alan
Wêranşar (Viranşehir) de aynı duruma maruz kalmış. Cizîr şehri de Osmanlı
zamanında, Botan Beyliği İsyanı zamanında yıkılmış ve katliamlara maruz kalmış.
1900’lü yıllarda Dêrsim şehri bu duruma maruz kalmış ve katliamlarla direnci
kırılmaya çalışılmış, bunun sonucunda da 70 binden fazla insan katledilmiş ve
on binlerce yurttaş yerinden yurdundan sürülmüş.
Özellikle Kürt halkındaki direniş geleneği tarih boyunca
devam etmiş ve günümüzde de halen devam etmektedir. Bu direniş geleneğine en
büyük örneği Bakurê Kürdistan’da gelişen şehir direnişlerini gösterebiliriz.
Başta Sûr, Cizîr ve Nîsêbîn gibi şehirlerde devletin inkarcı ve imhacı
uygulamalarına hayır denilmiş. Ve yüz günden fazla süren direnişlerle tarihe
geçmiştirler. Sûr direnişi tarihteki en uzun süren halk direnişi olarak yerini
aldı.
Rojava Devrimi’yle birlikte işgalci ve işbirlikçi kesimler
Rojava Devrimi’ni bastırmak için her türlü ahlaksız uygulamalara girişmekten geri
kalmadılar. Ama işbirlikçi ajan kesimler düşmandan daha acımasızca daha
pervasızca saldırılar geliştirdiler. Hem içerden halkı galeyana getirip,
kışkırtmak, halkı göçe yöneltmek, hem de dışardan Rojava ve Kürt karşıtı
toplantı ve forumlara katılmak, düşmana maddi ve manevi destek sağlamak ve
Rojava-Başûr sınırına hendekler kazmakla Kürtlüklerini ve tüm ulusal değerlerini
düşmana peşkeş çektiler. İşbirlikçi Kürtlerin bu uygulaması tarihteki uygulamaların
günümüzdeki sürümü devamı niteliğindedir. Ve bunu yapan ise PDK ve ona bağlı
olan ENKS’dir.
Maxmur Kampı veya Şehîd Rustem Cûdî kampında yaşamını idame
ettirenler 1990’larda Bakurê Kürdistan’da TC tarafından geliştirilen topyekün
imha operasyonları sonucunda köyleri yakılmış, yakınlarını kaybetmiş ve göçe
maruz kalmışlardır. Boğazına kadar düşmanla işbirliğine batmış olan PDK’nin -hatırlayanlar
bilir- Bakurê Kürdistan’dan düşmanın imha saldırılarından canını son anda
kurtaran binlerce Kürt kardeşine pek kardeşçe yaklaştığı söylenemez.
BM’nin mültecilik statüsünde olmasına rağmen PDK her türlü
yönelimi Maxmur sakinlerine uyguladı. Adam kaçırma, katletme, hapsetme,
Türkiye’ye satma ve daha nice uygulama. PDK’nin düşmanca politikalarından
dolayı Maxmur sakinleri çok sayıda yerleşim yeri değiştirmek zorunda kaldı. Bazı
kamplarda bir kaç ay kaldı, bazı kamplarda yaklaşık bir yıl ve en sonunda da 18
yıldır Maxmur Kampı’nda kalmaktadırlar. PDK’nin düşmanca politikaları bazen
azalsa da hiç bitmedi. Maxmur halkına her zaman keyfi sorunlar çıkartmalar
devam etti.
Maxmur Kampı sakinleri, siyasi mülteci statüsünde oldukları
için PDK bu statüyü bitirmek için her türlü uygulamayı yaptı. Maxmur Kampı
sakinlerine ayrımcılık, keyfi uygulamalar, gidiş-geliş yasağı, işe almama,
işten çıkarma, güvenliği almama, hizmet vermeme, hukuki işlerde mağdur etme ve
nice uygulamalar yaşandı. Bir Maxmurlu için kamptan başka bir yere gitmek
örneğin Hewlêr, Silêmanî veya Dihok’a gitmek her zaman bir işkence haline getirildi.
Evrak veya kimliklerin tamam olmasına rağmen kontrol noktalarında her zaman
ayrımcılık yapıldı. Bir Maxmurlu için Hewlêr’e gitmek Çin’e gitmekten daha zor
bir duruma getirildi. Halbuki Maxmur Kampı sivil bir kamptır. Ama her zaman
keyfi uygulama ve yasaklara maruz bırakıldı.
PDK güçleri Maxmur Kampı’na yine Hewlêr’e girişi yasakladı
ve bir çok şirket ve işyerinde çalışan Maxmurlu, Genel Asayiş Müdürlüğünün
talimatıyla işten çıkarıldı. Maxmur halkı ekonomik açıdan fazla imkanlara sahip
değil o yüzden ekonomik açıdan Başurê Kürdistan şehirlerinde çalışarak
geçimlerini sağlamaktalar. Ancak son dönemde PDK-Mesut Barzani tarafından
konulan ambargo nedeniyle tüm Maxmurlular işlerinden edilmişlerdir. PDK
tarafından başlatılan uygulamanın düşman hukukunda ancak yaşanacağı ortada. Maxmur
halkına yapılan bu uygulama ulusal birliğe vurulan bir darbedir. Maxmur halkına
yapılan bu tür uygulamalar tüm Kürt halkına yapılmıştır. PDK bu tür
uygulamalarla Maxmur halkına kendince diz çöktürüp boyun eğdirmek istiyor ancak
Maxmur halkı ne TC zülmune boyun eğdi ne de onun işbirlikçisi PDK’ye boyun eğer…
Unutulmamalı ki Maxmur halkı onuru için her şeyini bıraktı ve davasının peşine
düştü PDK bu tür uygulamalarla ancak gerçek yüzünü ve amacını tüm dünyaya
göstermiş oluyor yalnızca…
Gabar Roj
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html
0
21
TR
:” ”
:””
” “,” ”