Lekolin.org sitesi olarak özel bir kaynaktan alınan bilgiye göre, hem Türkiye hem de Kurdistan halkı üzerinde özel savaş yürütmekte uzmanlaşan MİT, Erdoğan’ın talimatı ile yeni bir planı hayata geçirmek için 1 Temmuz 2024 tarihinde Ankara’da MİT Başkanlığı binasında bir toplantı düzenledi. Toplantıya Özel Savaş Daire Başkanlığı öncülük ettiğini belirten kaynak, toplantının konusu Türkiye ve Kurdistan’da gündem değiştirmek için yapılması gerekenleri belirlemek olduğunu aktardı. Bunun yanı sıra toplantıda yapılan planlama bölgede yaşanan bazı gelişmeler ve provokasyonların devamı olarak sallantıda olan AKP-MHP iktidarını sürdürmesi için alınması gereken tedbirler olarak değerlendirildi. Yine son dönemde gündemi meşgül eden erken seçim tartışmaları, ekonomik buhran ve askeri operasyonlarda yaşanan tıkanmanın oluşturduğu havayı dağıtmak ve 15 temmuz 2016 sonrasında ki sürece benzer, tam hakimiyetlerinde olacak bir ortam oluşturmak için OHAL ilan etmenin zeminini hazırlamak, bunun için de yeni provakasyonlar geliştirmek ve başta ana muhalefet olmak üzere ülkedeki tüm kesimleri oluşturulacak gündemler ile meşguliyet sağlamak olduğu belirtildi.
SURİYELİ MÜLTECİ VE HİZBUL-KONTRA (HÜDA PAR) PROVOKASYONLARI YETMEZ
Özel kaynak, toplantıda özellikle MİT’in planı çerçevesinde Türkiye’de milliyetçi-faşist ırkçıları kışkırarak Suriyeli mültecilere, birçok ilde saldırılar düzenlemek, Kurdistan’da ise Hizbul-kontro (Hüda Par) elemanlarının dahiliyetiyle, Suriyeli Arap mültecileri Kürtlere saldırtmak gibi daha önce yapılan faaliyetlerin yeterli olmayacağını bunun devam ettirilmesi gerektiği şeklinde değerlendirildiğini aktardı.
Alınan bilgiye göre MİT’in yeni kaos ve darbe planı şöyledir;
MİT’in planıTürkiye’de miliyetçi-faşist ırkçıları kışkırtarak Suriyeli mültecilere, birçok ilde saldırılar düzenlemek, Kurdistan’da ise Hizbul-kontra (Hüda-par) elemanlarının dahiliyetiyle, Suriyeli Arap mültecileri Kürtlere saldırtma planı devam ettirmek.
OHAL İLAN EDİLDİKTEN SONRA…
AKP bu provakasyonlar ile birçok şeyi hedeflediğini altını çizen özel kaynak, şöyle sıraladı:
Birincisi; AKP-MHP, MİT’in oluşturacağı bu provakasyonlar ile OHAL ilan edecek. Özellikle Kurdistan’da OHAL ilan edildikten sonra Kurdistan’da daha önceden hazırlanmış, ellerindeki isim listesinde bulunan siyasetçi, iş insanları, kadın aktivistler ve sivil toplum örgütü üyeleri tutuklanacak. Ayrıca Kurdistan’da beledeyilere kayyumlar atanacak, bu haliyle Başurê Kurdistan’da ki savaşta aldığı darbelerin gündemeden düşmesini sağlayacak.
İkincisi; Türkiye’de faşistler ve mültecilerin birbirine girmesi sonucu kötü giden ekonominin üzerini örtmek ve gündenmden düşürmek. İlk başlarda Umit Özdağ gibi faşist ırkçı kesimlerden bazılarını tutuklayıp, bu tür kesimler hedef alınıyormuş gibi algı oluşturulduktan sonra, CHP dahil, diğer tüm muhalif kesimlere yönelecek ve birçok muhalif kişi, kurum, kesim tutuklama ve mallarına el koyma ile karşı karşıya gelecek. Bir diğer önemli amaç ise; özellikle yerel seçimler sonrası, AKP-MHP faşist hükümeti oy kayıpları yaşadı, hatta CHP belediye seçimlerinden birinci parti çıktı. Belediye seçimleri sonrası siyasette erken seçim sesleri yükselmeye başladı. AKP-MHP faşist hükümeti kaos yaratarak ‘böyle bir süreçte ne seçimi’ demenin planlarını yapmaktadır.
KAYSERİ VE ANTALYA OLAYLARI PLANIN DENEME PROVOKASYONLARIYDI
Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz günlerde Kayseri ve Antalya’da hatta Türkiye’nin birçok yerinde Suriye’li mültecilere ırkçı saldırılar düzenlendi. Türkiye özel savaş medyasında olaylar birçok farklı neden ve yönleriyle kamuoyuna yansıtıldı. Özel kaynağın verdiği bilgiye göre, bu saldırılar, bahsi geçen MİT toplantısına hazırlık aşaması için yapılan denemelerdi. Bu süreçte Ümit Özdağ ve benzer bazılarının tutuklanacağı haberlerinin medyada verilmesi gibi bilgiler, kaynağımızın söylediği MİT’in kaos planını doğrulamaktadır. Nasıl ki faşist hükümet 15 Temmuz’u ‘Allahın bir lütfü’’ olarak değerlendirdiyse, bu planı da benzer şekilde değerlendireceği kesindir. 15 Temmuz süreci bilindiği gibi Gülen Cemaatine karşı başladı, ama devamında Kürtler başta olmak üzere tüm muhalif kesimleri içine alan, OHAL uygulamalarıyla sürdü. MİT Kayseri olaylarıyla bahsi geçen toplantının hazırlıklarını yaparken, AKP ise süreci ve gerçekleri, manipüle etmek için üst üste açıklamalar yapmıştı. Hatırlanacağı üzere bu provakasyonlar sonrası, AKP yetkililerinin, milliyetçi-ırkçı kesimleri göstererek, nasıl bir hedef şaşırtmaya gittiğini herkes gördü.
SADECE TÜRKİYE’DE DEĞİL KURDİSTAN’DA DA AYNI PLAN YAPILDI
MİT’in kaos planını deşifre eden kaynağımız, Kayseri ve Antalya’daki olayların farklı bir versiyonunun Kurdistan’da da yaşanacağını söyledi. Kaynak, “Kurdistan’da da buna benzer olaylar planlandı. Farklı olarak, Kürdistan da Hizbul-kontra- HÜDAPAR faktörü devreye girmektedir. Kurdistan’da yapılacak provakosyonda Suriyeli Arap mülteciler, HüdaPar’lılar ile buluşturulup, Kürtlere saldırtılacak. AKP-MHP faşist hükümeti, bu şekilde Kurdistan’da kaos ortamı ile OHAL ilan ederek, hem belediyeleri işgal edecek hem de önceden belirlenmiş ve listeleri hazırlanmış birçok Kürt siyasetçi, iş insanı, kadın aktivist ve STÖ temsilcisi tutuklanarak, mal varlıklarına ve banka hesaplarına el koymayı hedeflemektedir” dedi.
‘PLANI ERDOĞAN’A HAKAN FİDAN VE EKİBİ GÖTÜRDÜ’
Özel Savaş elemanı Hakan Fidan ve ekibi iç ve dış siyasette yaşanan çöküşlerin önüne geçmek istediğine vurgu yapan özel kaynak, “İçerde seçimlerde belediyeler kaybedildi, Türk parası her geçen gün değer kaybediyor, halk her geçen gün yoksulaşıyor, İsrail’le olan ticaret anlaşmalarının deşifrasyonu sonrası ‘Filistin ekmeği’ kesildi, Yine en önemlisi Kürdistan’da asker kayıpları artmaya ve ‘meşhur SİHA’lar’ da düşmeye başladı. Yine dışarda NATO’ya karşı Rusya-İran-Çin ittifakı arasında gidip gelen siyasette, iki ucu kirli bir değnek gibi olunca ‘Fidan ve ekibi gündemi değiştirmek için bu planı Erdoğan’a sundu. Erdoğan’ın kabusuna dönüşen erken seçim isteme çağrıları da işin üzerine eklenince, hala tadı, Erdoğan’ın damağında kalan, ‘allahın lütfü’ olan 15 Temmuz gibi yeni bir lütüfa, ne kadar ihtiyaç olduğunu bildiği için Erdoğan, bu plana yeşil ışık yaktı. Yer ve zaman Erdoğan faşist şefin istediği gibi olunca, ülkede olmaz diye bir şey olmaz. Tüm demokratik kamuoyunun bilgisine…” şeklinde değerlendirdi.