13 Aralık 2013 Cuma Saat 14:00
Gever günlerdir ayakta! Gever halkı, Gerilla mezarlıklarının faşist Türk güçlerinin saldırısıyla tahrip edilmesini protesto etmek için ‘Demokratik Haklarını’ kullandılar. Her zaman olduğu gibi, bu seferde sömürgeci AKP devletinin polisleri halka saldırdı. Hiçbir demokratik eyleme tahammül edemeyen AKP hükümeti, en ufak bir kıpırtıda hemen saldırıyor.Herkes sessiz! Hükümetinden ana muhalefetine, Demokrat geçineninden Liberal Demokratına, Medyasından Sivil Toplum Kuruluşuna kadar her kes sessiz.
Sessizliklerinden neredeyse boğulacak olan medya şakşakçıları da sanki hiç duymamışlar gibi davranıyorlar. Diyarbakır görüşmelerini sürece katkı olarak değerlendiren işbirlikçi ihanetçilere ne demeli peki? Kürdistan’da yaşadığınız yaşadığınızı zannettiğiniz halde siz duymuyor ve görmüyorsunuz?
Gever’de ki olayları duyanlarda var ama olaylarla ile ilgili sorular sorulunca ‘aman kimse duymasın yoksa süreç tehlikeye girer ’ havasına bürünerek geçiştirmeye çalışıyorlar.
Çözüm süreci neredeyse bir yılını doldurmak üzere. Bu süre zarfında AKP hükümetinin uyguladığı baskıcı politikalara karşı geliştirilen her demokratik eylem, yine hükümet tarafından hep süreç karşıtı olarak değerlendirildi.
Lice’de yapılan karakollara karşı geliştirilen protesto eylemlerinden tutalım, Gezi olaylarına kadar gelişen bütün eylem ve olaylar, hükümet ve süreç karşıtı olarak değerlendirildi.
Lice olaylarına bakalım. Lice olayları tamamen saptırılarak başka yerlere çekildi kamuoyu büyük oranda kandırıldı ve kandı. Olayların çıkış nedeni Kürdistan’da yapılan karakollar ve barajlar iken, AKP hükümeti tarafından ‘ekilen esrar, eroin’ olayı diye saptırıldı.
Gezi olaylarına bakalım, olaylar ağaç kesimine karşı başlatılan bir demokratik direnişten başka bir şey değildi. Sonrasında yönlendirmeler olabilir ama bu olayların çıkış nedenlerini değiştirmez. Gezi olayları diğer olaylar gibi hükümet ve süreç karşıtı olarak ortaya konmaya çalışıldı.
Şüphesiz ‘Gezi olayları’ toplumun önemli bir kesimi tarafından destek gördü. Sanatçılar, aydınlar tarafından desteklendi ve desteklenmesi de gerekiyordu.
Gelelim Gever’e, şimdilik Gever’i tartışan konuşan pek kimse yok. Ne Katledilen Reşit ile Veysel’i ne de katledilen Bêmal’ı. Gezi’de meydanları dolduranlar, yanlarında Kürtleri görmek isteyenler ve görenler, bu gün Gever’de Kürtlerin yanında değiller.
Kürdistan’da üç can daha katledildi. Olaylar yine saptırıldı. Olaylara çatışma süsü vermeye çalışan Türk polisleri, eski arşiv görüntülerini medyaya sundu. Öyle bir hava yaratıldı ki sanki ‘PKK’liler Yüksekova’nın merkezine inmiş, uzun namlulu silahlarla polise ateş açmış ve çıkan çatışmalar sonucunda 3 kişi öldürülmüş.’ Osmanlıda oyun bitmez..!
Türk Başbakanı ‘çıkan olaylar provokasyon ve süreci bozmaya yöneliktir’ gibi saçma sapan cümleleri yine sıraladı. Peki, bu provokasyonu yapan kim? Bunların arkasında kimler var? Bu olayların medya yönünü yönlendirenler kimlerdir? Bu soruların cevaplandırılması gerekiyor. Madem süreci bozmak isteyenler var, ortaya çıkartmak gerekiyor.
Eğer Türk Başbakanının dediği gibi olaylar süreci bozmaya yönelikse ve bu engellenmek isteniyorsa Kürtler suçlanarak bu iş çözüme kavuşturulmaz. 3 Kürt gencini kim vurdu? Kim katletti bu gençleri? Bu tür provokasyonları yapanlar AKP’nin polisleri mi yoksa Gülen cemaatinin polisleri mi?
Şiyar Ardıl
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info