• Latest

Soykırım Cenderesinde Kürt Kadını-2- Makale

16 Kasım 2020

Ortadoğu’da Hegemonya Savaşı Ve Kürt Halkının Stratejik Konumu

4 Temmuz 2025

Şam İktidarının Savunma Bakanlığı Kontra Bir Gücün Hazırlığını Yapıyor- ÖZEL HABER

3 Temmuz 2025

Zihniyetin Aşamaları Ve Bilincin Taşıyıcıları

3 Temmuz 2025

TC ve HTŞ Dünyanın Gözü Önünde Alevileri Katletmeye Devam Ediyor-HABER ANALİZ

2 Temmuz 2025

Demokratik Toplum Sosyalizmi ve Öz Savunma

1 Temmuz 2025

Zilan’ın Fedailiği: Özgürlük Aşkının Manifestosu

30 Haziran 2025

Önder Apo’nun Manifestosu Ve Yaşanan Gelişmelere Etkisi

30 Haziran 2025

MİT ve HTŞ, Uyuşturucu Kaçakçılığında Baas Rejiminin İzinden Gidiyor!- HABER ANALİZ

28 Haziran 2025

Küresel ve Bölgesel Hegemonik Rekabetin Bir Yansıması

27 Haziran 2025

Emperyalist Savaşlar Ve Devrim İmkânları

26 Haziran 2025

Efrin’de El Emşat Çeteleri Yeniden Aktifleşiyor- ÖZEL HABER

25 Haziran 2025

‘Niyeti İyi Olan Bir Devlet, Kongre Sonrası İkinci Gün Komisyon Kurardı’

25 Haziran 2025
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Politik Analiz
  • Makaleler
  • Haberler
  • Dizi Yazı
  • Araştırmalar
  • Kadın
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Kim Kimdir?
6 Temmuz
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Politik Analiz
  • Makaleler
  • Haberler
  • Dizi Yazı
  • Araştırmalar
  • Kadın
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Kim Kimdir?

Soykırım Cenderesinde Kürt Kadını-2- Makale

16 Kasım 2020
in Kadın
A A
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Faşist Kemalist rejim, Kürtlere kimliklerini unutturmanın en önemli şartının bu halka anadilini unutturmak olduğunu gayet iyi biliyordu. Bunun için Kürt kadınlarına Türkçe öğretilmesi ve yeni doğan Kürt kuşakların asimile edilmesinin kolaylaştırılması bakımından anaların dillerinin değiştirilmesi kritik önem taşıyordu. Ulusal bilincin en önemli aracının anadil olduğunun farkında olan Kemalist rejim, dil ve kültürün yaşatılıp korunmasında belirleyici konumda olan Kürt kadınlarına yönelerek soykırım cenderesine almaya çalışmıştır. Bir yandan Kürdistan’ın birçok yerinde kız mekteplerini açarken, diğer yandan da okul çağını geçen Kürt kadınlarına anadillerini unutturup Türkçe öğretmek için gece okulları adı altında asimilasyon kurumlarını günün her saatine yaymayı esas almıştır. Yasaklama ve cezalarla bir yandan Kürt dili yoğun baskı altına alınırken diğer yandan da çarşı-pazarda, evde Türkçe konuşma zorunluluğu getirilmiş, bunun da yetmediğini gördükleri noktada da “Vatandaş Türkçe Konuş”, “gece okulu” kampanyaları geliştirilmiştir. Yine, Kürdistan’da kurulan “Halk Eğitim Evleri”, değişik adlarla kurulan kız yurt ve kursları vb. sömürgeci kurumların temel amacı Kürtleri özellikle de Kürt kadınlarını kültürel soykırımdan geçirmektir.

Sömürgeci T.C. Devleti, Kürt kadınına dönük bu soykırım politikalarını değişen koşullara uyarlayarak süreç içerisinde daha da derinleştirmiştir. Bu bağlamda da din kisvesine bürünen tarikat ve cemaatleri de bu amaçla yoğun olarak kullanmaya başlamıştır. 2000’li yıllarında başında özellikle Kürt kız çocukları hedeflenerek geliştirilen “Kardelen”, “Anne beni okula gönder” vb. kampanyalar “Şark Islahat Planı”nın güncellenmiş ve derinleştirilmiş uygulamalarıdır.  Kürdistan’da eğitim adı altında yürütülen bu kampanyaların geliştirildiği yıllarda Kürtlerin anadilde eğitim taleplerine ise baskı, işkence ve tutuklamalarla cevap vermiştir.

Kürt Özgürlük Hareketi’nin gelişimiyle birlikte bilinçlenen ve örgütlenen Kürt kadını; mücadelenin, yaşamın her alanında öncü konumuna yükselmiştir. Tarihten aldığı Kürt kimliği ve kültürünü yaşama ve yaşatma öncülüğünü daha da derinleştiren bir tarzda sürdürür duruma gelmiştir. Sömürgeci T.C. Devleti bütün soykırım politikalarına rağmen Kürt kadını şahsında Kürt toplumunu tasfiye edememiştir. Tam tersine Kürt kadını yürüttüğü mücadele ile kendisini daha bilinçli ve örgütlü hale getirerek sadece Kürdistan’da değil, tüm dünyada tanınan ve demokrasi ve özgürlükten yana olan yapılar tarafından örnek alınan bir güç olmuştur. Sömürgeci T.C. Sistemi, Kürt kadınının hem geldiği düzeyden korkmakta hem de Kürt kadınını, onun şahsında da Kürt toplumunu asimile edemediği için bugün kadınlardan intikam almak istemektedir. Kürdistan ve Ortadoğu’da demokrasi mücadelesine öncülük eden kadınlardan intikam almak, onları sindirmek için “Şark Islahat Planı” uygulamalarını derinleştirerek Kürdistan’da kadın kırım politikalarını yoğun bir şekilde devreye koymuştur. Bu bağlamda da Kürdistan’da kadına dönük özel-kirli bir savaş biçiminde yürütülen katliam, tecavüz, taciz saldırılarını yoğunlaştırarak sürdürmektedir. Bundan dolayı da günümüzde Faşist AKP hükümetiyle birlikte sonuca götürülmek istenen Kürt soykırım politikalarında yine en çok hedeflenen Kürt kadınları olmaktadır. Bakuré Kürdistan’da en son Batman, Şırnak gibi yerlerde yaşanan tecavüz saldırıları da bu politikalardan bağımsız değildir.

Yukarıda da belirtmeye çalıştığımız gibi, faşist sistem Kürtleri tasfiye etmenin önünde en büyük engel olarak Kürt kadınını görmektedir. Bunun için de dün olduğu gibi, bugün de Kürt kadınlarına yönelmektedir. Katliam, taciz, tecavüzlerle, okul, yurt, kurs gibi sömürgeci kurumlarla Kürt kız çocuklarını, kadınlarını soykırım cenderesine alarak Kürt kadınının şahsında Kürtleri tasfiye etmek planından vazgeçmiş değildir. Tam tersine bu planını hayata geçirmek için her türden faşist yöntemlere başvurmaktadır. Tüm bu kadın kırım politikaları/saldırıları karşısında yapılması gereken; sömürgeci sistemin soykırım saldırılarına karşı örgütlü mücadeleyi yükseltmek gerekmektedir. T.C.nin Kürdistan’da “hizmet” adı altında yürüttüğü her faaliyetin Kürtlerin yararına değil, tam tersine Kürtleri kendi gerçekliğinden uzaklaştırmak, tasfiye etmeye dönük olduğunun bilincinde olmak lazım. Çünkü bu faşist sistem, Kürtlerin varlığını inkâr ve imha etme üzerinden inşa edilmiştir. Bundan ötürüdür de bu sömürgeci sistemin Kürtlere soykırımdan başka vereceği hiçbir şeyi yoktur. O halde yapılması gereken bilinçli, örgütlü mücadeleyi yükseltmek ve düşman bilincini sürekli canlı tutmak gerekir.

1. Bölüm İçin Tıklayınız

Firaz Garzan

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Share225Tweet141
Previous Post

Barzaniciler ve ENKS İşgalcilerden Direktif Alıyor-MAKALE

Next Post

Roj Peşmergeleri’ni SADAT Eğitti! (ÖZEL HABER 1)

Lekolin

Lekolin

RelatedPosts

Kadın

Zilan’ın Fedailiği: Özgürlük Aşkının Manifestosu

by Leyla Egid
30 Haziran 2025
0
1.5k

30 Haziran 1996, Kürt Özgürlük Hareketi için unutulmaz bir tarih...

Read more

Sosyalizm Odağında Jin Jiyan Azadî Felsefesi

31 Mayıs 2025
1.5k

Eril Zihniyetin Yozlaştırdığı Toplum

23 Ekim 2024
1.5k
fountain pen writing on paper

Toplumsal Sorunların Aşılmasında Çıkış Özgürlük Hareketidir

23 Kasım 2021
1.6k

Doğa ve Kadın’ Arasındaki Güçlü Bağa Saldırı

13 Ağustos 2021
1.8k
Next Post

Roj Peşmergeleri’ni SADAT Eğitti! (ÖZEL HABER 1)

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Yorum İlkesi
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2025 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi