İşgalci TC ve ona bağlı çeteler Efrin’i işgal ettikleri günden bu yana insanlık dışı tüm uygulamalarla beraber, Kuveyt, ihvancı Katar ve Filistin’nin sözde derneklerinin finansı ve desteğiyle Efrin demografyasının tümden değiştirilmesi için yeni kirli planlar devreye koyduğu öğrenildi.
İşgalci TC, 2018 ve 2019’da Suriye’nin kuzeyindeki bölgeleri, özellikle Efrin, Serêkaniyê ve Girê Sipî’yî işgal etmesinden bu yana, bölgenin asıl sakinleri Kürtleri yerinden ederek ve onların yerine yüzbinlerce çete ve ailelerini yerleştirerek bölgede Türkleştirme ve Araplaştırma politikasını uygulamaya başladı.
Elde ettiğimiz son verilere göre Efrin’de bölgenin asıl sakinlerinden 400 binden fazla Kürt yerinden göçertildi. İşgalci TC, yerlerine başta Libya, Karabağ, İdlib ve Yemen’de kendileri için savaşan çete ve ailelerini yerleştirdi.
Faşist şef Erdoğan, Eylül 2021 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun önünde TSK ve kendilerine bağlı çetelerin denetimi altındaki kuzey Suriye’nin özellikle de Efrin kentine yönelik açıkladığı demografik yapıyı değiştirme planını 2023 yılınının başında aktif bir şekilde pratiğe koymaya başladı. Efrin özelinde Kuzey doğu Suriye yönelik işgal ve akabinde gerçekleştirilen demografya değiştirme planının asıl adımları 2016 yılında Suriye’nin kuzeyine doğrudan girmesiyle atıldı.
Edinilen bilgilere göre, İşgalci TC devleti Haziran ayında sözde Uluslararası Yardım Kurumu olan Onsur’un desteği ve finansmanıyla Efrin’nin güneydoğusundaki Cebel el-Ahlam bölgesinde 500 konuttan oluşan iki yeni yerleşim yeri kurdu. Yine Saha derneği desteği ve Kuveytin finansmanıyla Efrin’in Şera ilçesinde, ağır iş makinelerle zeytin ve orman ağaçları kökünden sökülerek planlanan konut inşası için hazırlık yapıldığı bildirildi. İşgalci TC devleti Kürt halkının soykırımında her türlü işbirliği içinde olan bu devletlerle bugüne kadar demografik yapıyı değiştiren 68 bin yerleşim biriminin inşaatını tamamladı.
Ayrıca işgalci TC, Katar ve Kuveyt tarafından finanse edilen Living with Dignity Derneği, White Hands (Beyaz Eller), Rahma International Society gibi kuruluşlar ve diğer kuruluşlar aracılığıyla da İdlib’ten getirtilen çete ve aileleri için 19’dan fazla yerleşim yeri inşa etti.
İnsan hakları aktivistleri, bölgedeki işgalci TC’nin “etnik mühendislik” politikasının parçası olduklarını söylüyorlar. Çoğu, Müslüman Kardeşler ile bağlantılı Türk, Katar, Kuveyt veya Filistinli kuruluşlar tarafından finanse ediliyor. Suriye’de yaşayan en az bin 535 Filistinli aile Afrin’e yerleştirildi.
GUTA’DAN 41 BİN ÖSO VE AİLESİ TAŞINDI
Efrin’i terk etmeyen yurttaşlar 18 Mart’la birlikte işkence, baskı, kaçırma, öldürme ile göçe zorlandı. Yaşam alanı bulamayıp göçe zorlanan Efrînlilerin yerine, Rusya ile varılan antlaşma gereği Guta’dan tasfiye edilip taşınan selefi ÖSO’cu ve ailelerinin sayısı 41 bini buldu. Bu sevkiyat halen devam ediyor. Guta’dan getirilen Feyleq El Rehman, Ceyş El İslam, Tahrir El Şam ve Ehrar el Şam grupları, Efrînlileri
zorla çıkartma, “Ganimet” adı altında tüm malları talan etme, karşı çıkanlara işkence, kaçırma, işkence etme, mezarlıklar, tarihi ve kutsal yerleri tahrip etme ve çalarak satma, Arapça ve Türkçe dillerini dayatma, Kürtçe dilini yasaklama, Erdoğan’ın posterleri ve Türk bayraklarını dağıtma ve her yere asma
mecburiyeti, Alevi ve Êzidi yerleşim yerlerini tamamen tahrip etme görevleri ile demorafyanın değişimi amaçlandı.
Efrin’deki Kürtler sistemli bir ayrımcılığa ve şiddete maruz kalıyor. Yalnızca 2022’de, resmi rakamlara göre çoğunluğu Kürt olan 633 kişi, işgalci TC ve çeteleri tarafından keyfi olarak tutuklandı. Bunun yanı sıra 2023 yılının sadece ilk altı ayında aralarında 35’ten fazla kadının yer aldığı 173 kişi asılsız iddialarla ve fidye almak amacıyla kaçırıldı.
SAVAŞ SUÇULUSU TC ÇETELERİ BM RAPORUN’DA
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 53. İnsan Hakları Oturumları İsviçre’nin Cenevre kentinde devam ederken oturumda bugün, Birleşmiş Milletler’in Suriye Arap Cumhuriyeti Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, Efrin başta olmak üzere işgalci TC denetimindeki bölgelerde işkence ve zalimane muamele, rehine alma, cinsel şiddet ve zorla kaybolma eylemleri dahil olmak üzere savaş suçları işlediğini belirtti. Bu tür ihlallerin 2020’den bu yana belgelendiği tesisler arasında Süleyman Şah Hamza, Sultan Murad, Ahrar al-Sham, Ahrar al-Sharqiyah, Faylaq al-Sham ve Muhammad al-Fatih dahil) tarafından işletilen hapishaneler ve geçici tesislerin bulunduğu ifade edildi. Ayrıca işgalci TC bağlı ÖSO çetelerini kontrol ettiği tesislerde cinsel şiddet vakalarının da yoğun olarak belgelendiği ifade edildi.
MİT, MUHTAR VE TÜRKMEN ÇETEBAŞLARINI TOPLADI
Lekolin.org olarak iki yıl önce yaptığımız özel haberde bölge kaynaklarınca teyit ettiğimiz bilgilere göre 13 Nisan 2021 tarihinde Efrin’in Şera ilçesinde MİT yetkililerinin muhtarla toplantı yaptığını belirtmiştik. Toplantıda Arapça konuşan MİT yetkilisinin, muhtarlardan köylerdeki arazilerin parsellerinin ve kime ait olduğuna ilişkin bir liste çıkarmalarını, Kürtlerin ve özellikle Êzidîlerin çoğunlukta olduğu bu bölgeleri satın alacaklarını söylediği ifade edilmişti.
Aynı yıl Efrin İnsan Hakları Örgütü, işgalci TC’ye bağlı çetelerin, Êzidî Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Bafelunê köyü sınırlarındaki arazilerin Arap ve Türkmenlere 200 dolar karşılığında verildiğini açıklamıştı.
Son zamanlarda işgalci TC devleti yine MİT’in eliyle bölgenin demografik yapısını değiştirme sürecini tamamlamak için bazı emlakçıları, komisyoncuları ve çete gruplarını bölgenin asıl sakinlerinin mülklerini satın almaları için görevlendirdi. Görevlendirilen emlakçı, komisyoncu ve çete grupları, zeytin ağacı dikili olduğu arazileri 50 dolar, evlerini metrekare başına 20 dolar karşılığında satın alıp çoğunluğu Kürt olan bölge halkını yerinden ettiği öğrenildi.
KDP KÜRT SOYKIRIMINA ORTAK
KDP güdümündeki ENKS, 2011 yılından itibaren Türk devleti güdümündeki ÖSO çeteleriyle birlikte hareket etti. 2013 yılında resmi olarak Türkiye güdümündeki Suriye Ulusal Koalisyonu çeteleri bünyesinde yer aldı. Halep’in Kürt mahalleleri Eşrefiye ve Şêx Maqsud’a 2012 yılında geliştirilen ilk saldırılarda Arap çete gruplarıyla birlikte ENKS’ye bağlı Azadi ve Selahaddin gibi çete grupları da yer aldı.
Aynı şekilde 2018 yılında işgalci TC ve çetelerinin Efrin’e yönelik işgal saldırılarında da KDP güdümlü ENKS aktif bir şekilde rol aldı. ENKS’ye bağlı 6 çete grubu “Semerkant Tugayı” adıyla ÖSO çeteleri bünyesinde resmi olarak Efrîn işgal harekâtına katıldı. ENKS yetkilileri de daha sonra 4 silahlı gruplarının Efrîn’de YPG-YPJ’ye karşı savaştığını aleni bir şekilde açıkladı.
Kürt halkının ve çocuklarının fiziki katliamında yer alan KDP ve ENKS 2023 dempreminden sonra Barzanî Yardım Vakfı adı altında TC ve çetelerinin işgali altındaki Efrin’e giriş yaparak Kürt halkına yönelik siyasi, toplumsal soykırım politikalarına dahil oldu.
Son minvalde İşgalci TC ve çetelerinin Efrin’de Kürt halkına yönelik asimilasyon ve kültürel soykırım politikalarının öncü rolünü üstlenen KDP güdümlü ENKS, işgalci TC’nin gölgesinde Efrin’de Kültür Merkezi açarak işgalin meşru zeminini daha da kalıcılaştırdı.
Militan RÊHAT
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi