17 Haziran 2014 Salı Saat 08:29
Tirbespiyê’ye yönelik saldırıların halklar arası kardeşliği bozarak halkı göçe zorlamak olduğunu söyleyen Tirbespiyê Şehir Yönetiminden Kemal Hesen, “Saldırganlar bu emellerine asla ulaşamayacaklar dedi. Tirbespiyê Asayişinden Zana Rüstem ise, kent içinde gizli örgütlenmelere dikkat çekerek, güvenlik önlemlerini arttırdıklarını söyledi.
Son dönemlerde Cizire Kantonunda yer alan Tirbespiyê şehrine yönelik saldırılar arttı. 14 Haziran günü düzenlenen bombalı saldırıda 14 sivil yaşamını yitirirken, çoğu ağır olmak üzere onlarca kişi de yaralandı. Kente yönelik artan saldırılar, saldırıların neden ve amacı ile kent güvenliğine yönelik tedbirleri Tirbespiyê Şehir Yönetiminden Kemal Hesen ile Asayişi Genel Yönetiminden Zana Rüstem’e sorduk.
‘SALDIRILARIN AMACI HALKARI BİR BİRİNE DÜŞÜREREK GÖÇ ETTİRMEKTİR’
Tirbespiyê kentine yönelik saldırıların arkasında kirli oyunlar olduğunu, amacın halkları bir birine düşürerek göç ettirmek olduğunu belirten Tirbespiyê Şehir Yönetiminden Kemal Hesen, “Tirbespiyê kenti yapı itibariyle kozmopolit bir yapıya sahip. Kentte Kürtler, Araplar, Süryaniler, Ermeniler bulunuyor. Özellikle Demokratik Özerk sistem ile beraber halklar arasında geliştirilen bağ, ortak yaşama bazı güçler tahammül etmiyor. Gerçekleştirilen patlamalarda halklar arasındaki bu bağı bozmaya dönük kirli bir oyundur dedi.
Son dönemde Rakka’dan, Halep’ten, Suriye’nin değişik bölgelerinden göç eden Araplarla beraber kentte önemli ölçüde Arap nüfusunun oluştuğuna dikkat çeken Hesen bu durumun kentin nüfus yapısında değişikliklere neden olduğunu belirtti.
Hesen, Tirbespiyê’nin bölge olarak hem yerüstü hem de yeraltı olarak zengin kaynaklara sahip olduğunu kaydederek, saldırıların arkasındaki en önemli sebebin halkı kentten göç ettirerek kenti ele geçirmek olduğunu belirtti.
‘DEMOKRATİK ÖZERK YÖNETİMLERİN İLANI SALDIRGANLARIN HESABINI BOZDU’
Tirbespiyê kenti geçen yıllarda en az savaşın yaşandığı fakat her kesimin üzerinde farklı oyunlar oynadığı bölgelerden biri olduğuna dikkat çeken Hesen şunları söyledi:
“Tirbespiyê’ye yönelik özel politikalar geliştirildi. Özellikle Kürtlerle Araplar arasındaki ilişki, bağ bazı güçleri rahatsız ediyor. Ve buna karşı farklı politikalara gidiliyor. Halklar arasındaki kardeşlik gün geçtikçe büyürken buna yönelik saldırılar da elbette artacaktır. Özellikle de Demokratik Özerk yönetimlerin ilan edilmesinden sonra bu birliği bozmak için her yöntemi denediler. Çünkü bu hesaplarına ters bir durumdu. Bir ikinci sebep de halkları Tirbespiyê’den göç ettirmektir. Bunun için hem köylere hem de kent merkezine saldırılar arttırıldı. Bu nedenle terörist güçler insanlık dışı saldırılarla yok etme politikası yürütüyorlar. Bu şekilde halkı korkutmak, psikolojileri üzerinde etkide bulunmak ve bu şekilde onların göç etmesini sağlamak için bu saldırılara başvuruyorlar. Yine bir amaç da Tirbespiyê’yi alıp Cizre kantonu arasındaki iletişimi koparmaktır. Ayrıca Tirbespiyê bölgesi ekonomik olarak da zengin bir bölgedir. Yani bu bölge üzerindeki saldırı politikalarının birçok nedeni var. Ancak hem Araplar arasında hem Kürtler ve diğer milletler arasında yaratılan güçlü bağ bu politikaları boşa çıkartıyor.
‘KENT İÇİNDE GİZLİ ÖRGÜTLEMELER VAR’
Tirbespiyê Asayişi Genel Yönetiminden Zana Rüstem de kentte karışıklık çıkartmak isteyen birçok gücün olduğuna söyledi. “Tirbespiyê’ye yönelik toplumsal, kültürel, askeri, siyasal anlamda bu saldırılar geliştirilmek isteniyor diyen Rüstem Asayiş tarafından eylem hazırlığı içindeyken yakalananların itiraflarına dikkat çekti.
“Kent içinde gizli örgütlenmeler var. Daha önce de patlama gerçekleştirme planları olan kişiler vardı. Bunlardan birçoğu Asayiş tarafından yakalandı. Yine bu konuda olay yaratmak isteyen güçler üzerinde araştırmalar var. IŞİD tarafından özel olarak eğitilmiş kentte karışıklık çıkartmak isteyen kişiler var. Bunlar üzerinde de öz savunma güçleri harekettedir. Genel itibariyle kent üzerinde bir hakimiyet gerçekleştirilmiş. Geliştirilen patlamalar bir tek güç tarafından yapılıyor diye bir tespit yapılamaz. Birçok güç var. Daha önce de ortaya çıktı. Daha önce asayiş tarafından yakalanan ve olay yapmak isteyen kişilerin itirafları olmuştu. Yine rejim yanlıları da Araplar arasında bir etki yaratmak istiyor.
‘ŞEHİTLERİMİZİN YARISINDAN FAZLASI ARAP HALKINDAN’
Rüstem gerçekleştirilen saldırılarda halkın hedef alındığını bunun patlamaların gerçekleştiği noktalara bakıldığında çok rahat görüldüğünü belirtti.
“Patlamaların gerçekleştirildiği yerler genelde geliş geçişlerin yoğun olduğu ve bütün halkların bulunduğu bir yerdir. Bu durumda ortaya çıkıyor ki saldırılarda hedef alınan halkların birliğidir. Saldırılarda şehit olanların hepsi halktan kesimlerdi. Yani patlamalar sadece Kürtlere ya da sadece Araplara yönelik yapılıyor diye bir tespit yapılamaz. Patlamanın olduğu yer sadece Kürtlerin ya da kurumların olduğu bir yer değil. 13 şehidimiz oldu. Bunlardan yarısından fazlası da Arap idi. Bu da gösteriyor ki asıl amaç Kürtler ya da Araplar değil. Genel Tirbespiyê halkını korkutmak ve göç etmelerini sağlamaya dönük bir saldırı idi.
‘GÜVENLİK TEDBİRLERİ ARTTIRILDI’
Güvenlik tedbirlerine de değinen Rüstem şöyle devam etti: “Asayiş olarak en üst düzeyde güvenlik tedbirlerimiz var. Bütün kent üzerinde hâkimiyetimiz var. Halkın da güçlü bir desteği var. Halklar arasında herhangi bir çelişki yok. Yine YPG güçleri ve halkın öz savunma birlikleri güvenlik konusunda sıkı tedbirleri alınmış durumda. Birçok patlama ihbarı üzerine gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla engellendi. Bundan sonra halkın güvenliği için güvenlik tedbirlerimiz daha da sıkılaşacaktır.
‘HALKARIN BİRLİĞİNİ BOZAMAYACAKLAR’
Tirbespiyê Şehir Yönetiminden Kemal Hesen, hiçbir saldırının halkların birliğini bozamayacağını vurgulayarak şöyle dedi:
“Bütün gerçekleştirilen saldırılar, Arap olsun Kürt olsun Süryani olsun birbirini güçlü sahiplenme sonucu ortaya çıkıyor. Şehitlere her kesim tarafından büyük bir sahiplenme oluşuyor. Saldırılar halkın daha çok birbirine bağlanmasını sağlıyor. Bu güçler halkların güçlü birlik ve beraberliği sonucunda amaçlarına ulaşamayacaktır. Halkta şu anda büyük bir direniş ruhu ve sahiplenme oluşmuş. Bu durumları gerçekleştiren güçlere karşı büyük bir kin ve nefret var. Kentteki meclisler, komünler çalışmalarını devam ettiriyor. Şu anda kentte normal yaşam devam ediyor.
TİRBESPİYE
Cizire Kantonuna bağlı Tirbespiyê 1880 yılında kurulmuş 30 bin nüfuslu bir şehirdir. Tirbespiyê kentine bağlı 130 köy bulunuyor. İki önemli bölgeden oluşuyor Sancak ve Aliya hattı. Sonradan getirilenlerden oluşan birkaç Arap köyü dışında Aliya hattının geneli Kürt köylerinden oluşuyor. Sancak hattında ise Araplar ve Kürtler iç içe yaşıyor. Rojava Devrimi ile beraber iç ve dış göçler nedeniyle şehir merkezi demografisinde önemli değişiklikler yaşandı. Kozmopolit bir yapıya sahip şehirde Kürt, Arap, Süryani, Ermeni topluluklar yaşıyor.
Nergis Botan / ANF
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.org – www.navendalekolin.com – www.lekolin.net – www.lekolin.info