20 Haziran 2019 Perşembe Saat 08:06
Seçim öncesi alalacelen 27 Mayıs
günü başlatılan Xakurkê işgal operasyonunda yaşanan çatışmalarda onlarca asker
ölürken iktidar rejimi bunu kamoyuna yansıtmayarak psikolojik savaş
taktikleriyle gövde gösteri yapmaya çalışmaktadır. Aslında itidarın kendi askerine bile ne kadar değer
vermediğini, onları bir piyon taşı gibi kullanıp öldüğünde de hiç yokmuş gibi
bir kenara attığının en somut göstergesidir.
Çatışmlarda ölen asker
gösterilmemekle birlikte son zamanlarda kışlalarda kaza veya intihar süsü
verilerek ölen askerlerin arttığını görmekteyiz. Bir diğeri ise sözleşmeli
uzman istifa dilekçelerinin 10 bini geçtiği yönünde bilgilerdir.
Kışlalarda Yaşanan Darp Olayları
Kışlalarda yaşanan şiddet ve ölüm
haberleri her ne kadar basına yansıltılmasa da yıllardan beri kışlalardaki
şiddet ve öldürme olaylarının varolduğunu kanıtlayan yaşanmışlıklar var.
TSK askerlerini ezilecek,
değersiz, kendi işlerini yaptırmak için birer köle olarak gören askerlerini
her fırsatta azarlayan,aşağılayan hatta döven bir sisteme sahiptir. Her türlü
hakerete maruz kalan ve kendisini değersiz hisseden TSK askeri nevroz hatta
psikonevroz gibi psikolojik hastalıkları yaşamaktadır.
2012’de Asker hakları diye bir
rapor hazılanmıştı. Türkiye’de ilk defa rastlanan bu rapor askerliğini er olarak yaparken
karşılaştıkları kötü muameleleri yazıya döken yüzlerce tanıklık içeriyordu.
Tanıklıkların sayısı tabii ki gerçeği yansıtmıyordu. Askerlikte sistematik
olarak nitelenebilecek “dayak ve “kötü muamele yazıya dökülecek olsa ortaya
kim bilir ne hacimde bir rapor çıkacaktı.
Yaşanan asker ölümlerine farklı
kılıflar giydirilmesi oldukça şüphe çekici, özellikle de son zamanlarda “zırhlı
araç devrildi öldü, kışlada bunalıma
giren asker intihar etti, yanlışlıkla arkadaşının silahından çıkan mermiyle
öldü gibisinden haberleri çok duyar olduk. Kaza süsü verilerek ölen asker
sayısındaki bu artış akıllara devletin asker kurumları adı altında toplumda
ötekileştirdiği ya da suçlu bulduğu kişileri infaz etme yoluna gittiğini
getiriyor. Yaşanılanları örneklendirecek olursak:
Geçtiğimiz günlerde Balıkesir İl
Jandarma Komutanlığı’nda er askerlik yapan Muhammet Süleyman Karakuş (23),
şiddet gördüğü iddiasıyla hastaneden darp raporu alıp, emniyette şikayetçi
oldu. Kışlaya gittiği günden beri üst devreleri ile komutanlarının kendisine
kötü davrandığını savunan Karakuş, en son yemekhanede dövüldüğünü söyledi. Göz
çukurunda 3 kırık belirlenmişti. Şikayet etmesi durumunda kendisinin
boğacaklarını söyleyen Muhammet Süleyman ağır psikolojik bunalım içerisine
girdiğini söyledi.
Hakkari Çukurca 2. Hudut Tugay
Komutanlığı Gazitepe Üs Bölgesi’nde askerlik yapan Murat İsi’nin çok sayıda er
ve uzman çavuş tarafından feci şekilde darp edilmişti.
Feci şekilde dövülen askerin daha
önce de ‘Sana tezkere aldırmayacağız’ diye tehdit edildiğini ileri sürdü. Darp
sonucunda kafasına 50 dikiş atılan asker yaşadıkları karşında ağır psikolojik
tramvadan geçmişti.
Tahir Y. isimli vatandaş, KKTC’de
askerlik yapan 20 yaşındaki oğlunun bölük komutanı tarafından öldüresiye
dövüldüğünü ileri sürerek Milli Savunma Bakanlığı’na sözlü şikayette
bulunduklarını söyledi. Yaşanan psikolojik tramvadan dolayı oğlunun 3 kez
intihara teşebbüs ettiğini dile getirdi.
Askerlikte Şaibeli Ölümlerin Sayısı Artıyor
Çok sayıda şaibeli ölümün
gerçekleştiği Türkiye’de, devlet ölümleri farklı kılıflara büründürerek
perdeleme çalışmaktadır. Her hafta neredeyse bir asker intihar etti süsü
verilerek öldürmektedir.
Bursa Gemlik’te görev yapan er
Gökhan Kılıç, nöbette annesiyle cep telefonuyla konuşurken Başçavuş Osman
Hancı’ya yakalandı. Hancı’nın başına miğferle vurduğu Kılıç, beyin kanaması
geçirerek hayatını kaybetti.
Antep’te zorunlu askerlik
yaparken intihar ettiği açıklanan
Ö.F.D.’nin annesi F.D. oğlunun intihar etmediğini, öldürüldüğünü söyledi.
Isparta’nın Yenişarbademli
ilçesinde Uzman Çavuş Mustafa K., tartıştığı jandarma er 20 yaşındaki Birkay
Çetinkaya’yı beylik tabancasıyla vurdu.
Bir diğer kılıf da teknik hatalar
sonucu hayatını kaybeden askerler şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Aynı 2018’de
Yüksekova’da bir askerin tank silahından çıkan mermi sonucu ölmesi gibi.
Son olarak Amed’de Özel harekat
polisi olan Mustafa İlhan, zırhlı araç içerisinde başından vurulmuş halde
bulundu. İntihar ettiği üzerinde durulduğu söylense de, bunun böyle olmadığı
açıktır.
Yaşanan şaibeli ölümleri
değerlendiren bir baba şunları dile getirdi: Süsleyerek gönderdiğimiz
evladımıza devlet kefen sararak bize teslim etti. Kefene sarılı çocuklarımızı
bize teslim ederlerken timsah gözyaşlarını döktüklerini, bizimle ağlaştıklarını
gördük. Bunların birer yalan olduğunu sonradan öğrendik.
“Kimimizin evladını öldürdüler
‘teröristler’ öldürdü dediler, kimimizin evladını öldürdüler ‘intihar etti’
dediler. Gerçekte ise ölen oğlumuzu oğlumuzu devlet öldürdü. Akabinde 3 kuruş 5
kuruş tazminat veya maaş verilmesin diye de oğlumuza olmadık iftira attılar ve
tertemiz anısını kirlettiler.
Öldürülen asker ailelerinden yer
yer tepkiler gelse de şaibeli asker ölümleri devlet tarafından gizlenmeye
çalışılmaktadır. Açılan davalar da ya takipsizlik ile sonuçlanmış ya da dava
daha açılmadan kapatılmıştır.
Militan
RÊHAT
0
21
TR
KO
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html
0
21
TR
:” ”
:””
” “,
:” ”
Militan
RÊHATKürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.htmlKürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html