9 şubatı 10’a bağlayan gece 3 saat boyunca yoğun bombardıman sonrası alana 7 skorsky tipi helikopter ile bombardıman yapılan alana asker indirme yapan Türk Ordusu, Garê’de gerilla direnişi ile karşılaştı.
Alana asker indirmelerinin hemen ardından başlayan çatışmanın ilk anından bu vakte kadar da savaşın insiyatifi, gerillanın denetiminde sürüyor. Hêzên Parastina Gel (HPG) saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada hava saldırırlarının yoğun bir şekilde devam ettiği belirtiliyor. Ayrıca türk ordusunun hava saldırılarında esir kamplarınında hedeflendiği, HPG’nin kamuoyuna açıkladığı detaylarda bulunuyordu. Kısa biçimiyle bunun üzerinden gitmek istiyorum. Çünkü sıcak sahada bunlar yaşanıyorken soğuk sahada yaşananlar da ilgi çekici bir durumda.
Güney Kürdistan’ı işgal saldırılarının herbirine bir isim takan Türk Devleti, son saldırılarına Pençe-Kartal ismi takmıştı. Bu isim altında gelişen saldırıların tümüde taktik değil, stratejik amaç güden saldırılardır. Keza bir önceki Heftanin saldırısında, 2 temel amaçtan biri olan Kandil’i çevrelemek ve diğeri de yüzyıllık hayal olan Güney Kürdistan topraklarını ve Musul’u da içine alan Yeni Osmanlı hayali için sağlam konum alma amacı vardı. Heftanin’de üslere sıkışıp kalan Türk Ordusu’nun bölgedeki etkinliği hedeflediği düzeyde değil. Heftanin’e başlatılan saldırıdan 3 gün sonra saldırıların durdurulduğu açıklaması da hafızalarda yer tutan başka bir husustur. Saldırının başlangıcında düğün havası verdikleri tartışma programları ana haber bültenleri ve gazetelerin ilk sayfaları 3 gün sonra 2008’de Yaşar Büyükanıt’ın açıkça itiraf ettiğini el altından ifade ederek askerleri yine “tereyağından kıl çeker gibi çekip aldılar”. Bu bölgede karşı karşıya kaldıkları gerilla direnişini yoğun hava saldırıları ve keşif uçakları ile aralıksız bölgeyi gözlemlemlemelerine rağmen kıramadılar. Halk Savunma Merkezi kamuoyuna yaptığı açıklamada Türk Ordusu’nun Heftanin’de ciddi kayıplar verdiğini de somut rakamlar ile gözler önüne sermişti. Şüphesiz Heftanin’in bazı tepelerinde konumlandılar ancak alan hakimiyeti açısından değişkenlik gösteren bir durum yok.
Garê de hem Türk Ordusu hem de Medyası Pençe-Kartal 2 harekatı diye adlandırdıkları saldırıyı 9 Şubat gecesi başlattı. Garê’nin hedeflenmesi, Türk Özel Savaş elemanları tarafından sayfalara varan analizler ile değerlendirilmişti. Şengal’e varan lojistik hattının kesilmesinden tutalım İkinci Kandil olarak konumlandırmalara varan türlü türlü hususlara değinildi ve Türk Ordusu’nun bu alanda mutlaka alan tutma amaçlı saldırı gerçekleştirdiği mesajı verildi.
Verilen mesaj bununla sınırlı tutuldu ancak hem saldırı gerçekleştirilen Irak topraklarındaki Merkezi Hükümet hem de birlikte saldırıya kalkıştıkları KDP, bu alanın Musul’un sırtına denk gelen bir konumda olduğu bilgisine sahip. Bu bağlamda Türk Özel Savaş elemanlarının Şengal’in hedeflendiği şeklinde belirttikleri husus, esas olarak Musul’un hedeflendiği şeklinde ayyuka çıkıyor. Kelime kırma oyununa giriştikleri açıkça görüldü ve bu kelime kırma oyunu alanda tutmadı.
Garê’deki gerilla gücü karşısında kelimenin tam anlamıyla, sahaya indirdikleri askerlerde olduğu gibi parçalanan Türk Ordusu, Musul ve Kerkük’e yapacakları olası baskıya arka cephe olarak konumlanacakları alanda 30 askeri ile birlikte gömülü kaldı.
Esir Kampı’nın Bombalanması
Türk Ordusu alanda çıkan çatışmalarda 30’dan fazla askerini kaybedip, yine güya kurtarmak için operasyon başlattıklarını ifade ettikleri 13 esirden birkaçını bombalayarak öldürdü. Uğradıkları bu hezimeti de kıvırma dediğimiz Gerilla karşısında alışkanlık haline getirdikleri yenilgiyi gizleme taktiği ile savuşturma uğraşı görüldü. Bu denli stratejik bir amaç ile başlatılan saldırıların halihazırda PKK’nin elindeki esirleri kurtarma operasyonu şeklinde değişim göstermesi türk ordusu ve medyası açısından çekirdek çıtlatarak izlenecek bir durum geliştirdi. Kamuoyunu diledikleri biçimde yönlendireceklerine inandıkları için böylesi bariz kıvırmalar yaptıkları aşikâr.
Yıllardır PKK’nin elinde bulunan savaş esirlerinin bulunduğu kamp da, türk savaş uçakları tarafından saatlerce bombalandı. PKK’nin elindeki esir askerlerin ailelerini HDP binası önüne gönderip çocuklarını PKK’den isteme yüzsüzlüğü gösteren devlet, yine bu askerlerin bulunduğu kampı saatlerce bombalıyor. Ve sonrasında kurtarma operasyonu dedikleri ve ifade ettikleri biçimde kendi askerlerinin öldüğü saldırıyı, başarılı olarak lanse ediyor.
Saldırıyı Sonlandırdıklarını Söyledi
Özel Savaş Devleti’ne bağlı tüm medya kuruluşlarının bir ağızdan Şengal’e varan yolun 2. Adımı olarak gösterdikleri ve Garê alanını kapsayan Pençe-Kaplan 2 saldırısının, ellerinde olmayan insiyatife rağmen Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından sonlandırıldığı açıklamaları da bir bir basına düşüyor.
Salt hava saldırısı ile çemberde kalan 30’dan fazla cansız askerden ve hava saldırısı ile öldürdükleri kendi askerlerinden-polislerinden oluşan savaş esirleri ile savaş insiyatifinin kendi ellerindeymişcesine saldırıyı sonlandırdıklarını söylemeleri, hakikate değil ihtiyaca göre adım attıklarını gösteriyor.
Firat ALİ
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi