24 Aralık 2018 Pazartesi Saat 07:11
16 Ekim 2017 de Türk ordusunun
Irak ordusu ile Kerkük’ü işgal edip, Güney Kurdistan bayrağını Kerkük
kalesinden indirip yerine Türkçülük bayrağını asarken, Türk devleti batı
Kürdistanın Cerablus kentini işgalini beşyüz yıl önceki Mercidabık savaşının
yıldönümüne denk getirirken, Efrin işgalini Çanakkale savaşına denk getirmesi,
Kürt halk önderinin yakalanmasını Seyit Rıza idamı kararına aynı güne denk
getirmesi ve Şêx Seid’in idam edilişinin gününde ise Kürt halk önderinin idam
kararının alınması gibi tarihteki olayların yıldönümüne temel alındığı
bilinmektedir.
Barzaniler, Türk devletinin bunun
gibi tarihi arka plana dayanarak yapmış olduğu Kürt düşmanlıklarını hep
görmezlikten gelmelerini ve ulusal bir tepki göstermemelerinin izahını da
Barzanilere bırakalım.
Barzaniler tarihte hep ulusal
kimliklerinden çok, aşiret ya da aileci yaklaşımları ile biliniyor ve bu
yaklaşımlarından dolayı da bütün Kürt çevrelerince de sürekli eleştirilmiştir.
Peki ya şimdi neden sessizler?
Ulusal bi tepkisi olmayan Kürt partisinin, aşiret ya da aile olarak bir tepkinin
ortaya çıkmasını nasıl oldu da gösteremdiler? Peki bu sefer Türk devleti hangi
tarihi arka planı olan bir saldırı gerçekelştirmişti de Barzaniler bu
düşmanlığı görmek istemediler?
Tarihler 15 Aralık 2018’i
gösterdiğinde, Türk devleti savunma bakanlığı 20 savaş uçağı ile Musula bağlı
Maxmur ve Şengal kentlerine saldırı
düzenlemişti. Her iki saldırıda sivil Kürtler katledildi. Peki bu tarih
Barzanilere birşeyleri hiç mi hatırlatmadı? Eğer ki unutmuşlarsa tarihlerini
hatırlatmakta fayda olabilir. Saldırı gününü hangi olaya denk getirdikleri
görülecektir. Değil ulusal kimliği, aile tarihini bile günlük şirket çıkarlarına
nasıl değiştiremediği görülecektir. AKP
için 17-25 Aralık hani o çok ses getiren ve hemen üzeri kapatılan AKP Genel
Başkanı Erdoğan ile oğlu Bilal ses kaydındaki “Ayakkabı kutularındaki
paracıklar yıldönümü. Peki Barzani ailesi için! Sakın Barzani’nin ilk defa
resmi olarak Ankara’ya “Ayak bastığı yıldönümü olmasın?
Bu hatırlatmanın pek fazla önemi
olmadığını, bir şeyi çağrıştırmadığı birilerini tatmin etmemiştir belki, ancak
bu tarihi bilgiyi verelim o zaman: 19. Yüzyılın başlarında Osmanlı devletinin
merkezleşme politikalarının gereği Kürt beyliklerini ortadan kaldırma sürecini
başlattığını çoğu tarihçi yazmakta ve tarih kaynaklarında rastlamaktayız. Ondan önceki süreçte Barzani
aşiretinin izlerine pek rastlanamamaktadır. Yani araştırıldığında görülecektir
ki 19. yüzyıl başlarında şeyhlik yoluyla Barzanilerin bölgede birden güçlendiği
görülmektedir. Elbette bunun tarihi bir
arka plan olduğunu da bilmekte yarar vardır, ancak konunun fazla dağılmaması
için bir dahaki yazı konusu haline getirebiliriz.
Barzanilerin bölgede
egemenliklerini güçlendirmesi, Kürt beyliklerini bastırmada epey yol almış olan
Osmanlı devletini rahatsız edecekti. Zaten öteden beri Türklerle aralarında
çeşitli anlaşmazlıklar vardı ve bunlara her geçen gün yenileri ekleniyordu.
Kürt milliyetçileri çeşitli cemiyetler kurmuş, dil ve kültürün gelişimine hız
vermişlerdi. Çok kısa olan bu süreç yerini baskı politikasına bırakmış, kurulan
cemiyetler fazla yaşama şansı bulamadan kapatılmışlardı. Bu da geleneksel
liderlerin öncülüğünde bir dizi isyana neden olmuştu. Barzanlı Şeyh Abdusselam
Berzani önderliğindeki isyan bu dönemde meydana gelmişti. 1914 yılında Doğu
Kürdistan sınırında yakalanan Şeyh Abdusselam Berzani 14 Aralık 1916 da Musul’da
Osmalılar tarafından idam edilir. Yaa! İşte…
Bu saldırıyı bugüne getirmesinin
nedenini Barzani ailesi ve KPD anlamamış olabilir, ya da “sıkı sık
ilişkileri nden kaynaklı anlamamazlıktan gelmiş olabilirler, fakat bilinsin ki
bu saldırının Musul kentinden ve aynı günde yapılmış olmasından kaynaklı Şeyh
Abdusselam Berzani’nin ruhu hissetmiş, hatta duymuştur.
Jîr Arjin
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html