• Latest
  • All
  • Haberler
  • Editörden
  • Araştırmalar
  • Makaleler
  • Politik Analiz
  • Dizi Yazı

Yeşil Boyalı JİTEM Döktüğü Kanda Boğulacaktır

15 Mart 2020

Demokratik Toplum Sosyalizmi ve Öz Savunma

1 Temmuz 2025

Zilan’ın Fedailiği: Özgürlük Aşkının Manifestosu

30 Haziran 2025

Önder Apo’nun Manifestosu Ve Yaşanan Gelişmelere Etkisi

30 Haziran 2025

MİT ve HTŞ, Uyuşturucu Kaçakçılığında Baas Rejiminin İzinden Gidiyor!- HABER ANALİZ

28 Haziran 2025

Küresel ve Bölgesel Hegemonik Rekabetin Bir Yansıması

27 Haziran 2025

Emperyalist Savaşlar Ve Devrim İmkânları

26 Haziran 2025

Efrin’de El Emşat Çeteleri Yeniden Aktifleşiyor- ÖZEL HABER

25 Haziran 2025

‘Niyeti İyi Olan Bir Devlet, Kongre Sonrası İkinci Gün Komisyon Kurardı’

25 Haziran 2025

‘Doğu Kürdistan’da Alternatifi Olan Tek Güç PJAK’tır’

24 Haziran 2025

Şam’daki Kiliseye Yapılan Saldırı HTŞ Üyeleri Tarafından Yapıldı-ÖZEL HABER

23 Haziran 2025

Demokratik Ulusta Demokratik Komün Yaşamı

23 Haziran 2025

Yeni Ortadoğu’nun Kalıcı Kaos Düzeni ve Stratejinin Temel Ayakları

21 Haziran 2025
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
  • Yorum İlkesi
  • Anasayfa
No Result
View All Result
Home Bölümler Serbest Yazılar

Yeşil Boyalı JİTEM Döktüğü Kanda Boğulacaktır

Lekolin by Lekolin
15 Mart 2020
in Serbest Yazılar
Reading Time: 3 mins read
A A

08 Ekim 2014 Çarşamba Saat 06:36

Türk devleti, IŞİD faşistlerini Kobanê’de saldırttığı gibi,
Kuzey Kürdistan’da kontra güçleri harekete geçirmiş durumdadır. İçeride ve
dışarıda Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı maşalarını kullanmaktadır. 1990’lı
yıllarda nasıl ki JİTEM ve JİTEM’le ilişkili kontra güçlerini Kürt Özgürlük
Hareketi’ne saldırtmışsa, şimdi de demokratik eylem yapan halka saldırtmıştır.
Bu saldırıların kesinlikle Türk özel savaş güçleriyle bağlantıları vardır.
Önceden hazırlanmış ve planlanmış bir saldırıdır.

Hizbullah ve Hüda-Par’lılar önce de halka saldırmış, bazı
yurtseverler katledilmişti. Ancak Türk devleti Kürt Özgürlük Hareketi’yle bu
güçler arasında çatışma çıkarmak için bu güçleri provoke edip halka saldırtma
politikası izlediğinden bu saldırılar karşısında sabırlı davranılmıştır. Türk
özel savaşının Kürt Özgürlük Hareketi’ni her zaman bazı güçlerle uğraştırma
politikası bilindiğinden bu tür saldırılar karşısında bazı tedbirler alma
dışında bir tutum gösterilmemiştir. Ancak son olaylar göstermiştir ki, bu
güçler 1990’lı yıllarda olduğu gibi özel savaşın yönlendirmesinde hareket
etmektedirler.

Kobanê’de yüzlerce köy işgal edilmişken, on binlerce insan
yurtlarından göç ettirilmişken, Kobanê’de ağır saldırılar sürerken Kürt halkı
Kobanê’ye destek için ayağa kalkmıştır. Kobanê’ye destek için ayağa kalkan
halka saldırmak, açıkça DAİŞ saldırılarına destek vermektir. DAİŞ adına halka
saldırılmıştır. Bu saldırılar 1990’lı yıllarda olduğu gibi polislerin gözü
önünde gerçekleşmiştir. Bu saldırılar, Türk devletinin zihniyetinde hiçbir
değişiklik olmadığını, Kürt halkının Özgürlük Mücadelesi’ni bastırmak için her
türlü kirli yönteme başvuracağını bir daha göstermiştir. Bunun için de Kürt
halkına karşı din maskesi takmış bazı güçleri kullanmayı temel bir  politika haline getirmiştir.

Bu tür saldırılar Hüda-Par yayın organı olduğu belli olan
bir televizyon ve bir gazetenin sürekli Kürt Özgürlük Hareketi aleyhine yayın
yapmasının sonucudur. Bu kadar saldırgan bir dil bu tür olayların habercisi
olmuştur.

Özgür ve alternatif Kürt basını bu güçlerle ilgili hiçbir
yayın yapmamışken ya da sadece bazı saldırılar sonrası bu saldırıların
bırakılması için bir iki değerlendirme yapılırken, bu çevrelerin gece gündüz
Kürt Özgürlük Hareketi’ni ve demokratik güçleri hedef alması bir provokasyonun
olduğunu açıkça gösteriyordu. Bu provokasyonun arkasında da kesinlikle Türk
devleti ve AKP hükümeti vardır. Bu provokasyonların Kobanê direnişinin sürdüğü
ortamda katletmelerle sonuçlanan saldırganlıklara dönüşmesi dikkat çekicidir.
Kürt Halk Önderi’nin IŞİD’in JİTEM’in ad değiştirmiş halidir belirlemesi, bu
olayların arka planını da ortaya koymaktadır. 1990’lı yıllardaki JİTEM yeniden
harekete geçirilmiştir. Bu JİTEM AKP hükümeti zamanında  yenilenmiş ve yeşil renge bürünen JİTEM’dir.

Bu olayları şu ya da şekilde izah etmek mümkün değildir.
Birkaç gencin ya da toplum içine sızmış bir iki provokatörün bazı yerlerde bir
iki taş atmasıyla izah edilemez. Özgürlük Hareketi şimdiye kadar hep sabırlı
davranmıştır. Bazı öldürmeleri ve yaralamaları bile bir provokasyon olarak
görüp sağduyulu yaklaşmıştır. Ancak son cinayetler bu saldırıların ne kadar
örgütlü ve planlı olduğunu ortaya koymuştur. Türk devletinin bazı yapılar
içinde hala ne kadar etkili ve yönlendirici olduğu bir daha görülmüştür.

AKP hükümeti ve yeşil renkli JİTEM devrededir. Kürt halkının
Kobanê’ye desteğinin önünü kesmek için bu saldırılar yapılmıştır. Bu
saldırıların bir nedeni de Kürt Özgürlük Hareketi’nin çatışmasızlık bitmiştir
açıklamasına verilen bir cevaptır. Kürt Özgürlük Hareketi’ne ve halkına “benim
politikalarıma boyun eğmezseniz bu tür saldırılarla karşılaşırsınız tehdidi
yapılmaktadır. Zaten Efkan Ala’nın tehdidi bu tür saldırıların yapılacağının
açıkça ilanı olmuştur.

AKP ve derin devletin kullandığı ve yönlendirdiği güçler
bilmeli ki, Kürt halkının Özgürlük Mücadelesi durdurulamayacaktır. Türk devleti
ve AKP hükümeti dışarıda ve içeride bazı maşaları kullanarak Özgürlük
Mücadelesi’ni tasfiye edip Kürt sorununun çözümünden kurtulmak istiyor. Bunu
başaramayacaktır. Bu kirli savaşı yürütenler döktükleri kanlar içinde
boğulacak, Kürdistan halkı yakın zamanda özgür ve demokratik yaşamına
kavuşacaktır.  

Cemil Bayık

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info

 

Tags: araştırmaBogulacaktirBoyaliDoktuguJITEMKandakurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiyeYesil
Share218Tweet137
Previous Post

COLDHACKER, KOMPLOYU KINAMAK İÇİN SANALDA EYLEM YAPTI

Next Post

Guardian: Erdoğan, diktatörlüğe doğru yol alıyor

Lekolin

Lekolin

Next Post

Guardian: Erdoğan, diktatörlüğe doğru yol alıyor

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
  • Yorum İlkesi
  • Anasayfa
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2025 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi