• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

12 Eylül Faşizmi AKP-MHP Eliyle Katmerlenerek Devam Ediyor

Yayınlayan Lekolin
12 Eylül 2020
Kategori: Makaleler
265 3
A A
12 Eylül Faşizmi AKP-MHP Eliyle Katmerlenerek Devam Ediyor
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

Aradan kırk yıl geçmesine rağmen, 12 Eylül rejimi AKP-MHP faşizmiyle katmerleşerek devam etmektedir. Hükümetler geldi geçti, başbakanlar değişti, cumhurbaşkanları değişti, meclisteki vekiller defalarca değişti, bakanlar kurulu kaç defa değişti, ama 12 rejimi değişmedi, çoğalarak ve daha da şiddetlenerek devam ediyor. 12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbeyi sadece bir askeri bir darbe olarak görmek yanlış olur. 12 Eylül, Türkiye’de bir sistem yarattı. Darbenin amacı sadece gelişen toplumsal mücadeleyi bitirmek, ezmek değil, mücadele edemeyen, direnmeye cesaret edemeyen,  korkak, edilgen ve pasif bir toplum yaratmayı hedefledi. 12 Eylül’ü, 12 Mart’ın bir devamı olarak ta değerlendirebiliriz. Toplum karşıtı ilk darbe 12 Mart 1971’de oldu, sol ve demokratik kesimler hedeflenerek, toplumsal mücadelenin önüne geçilmek, bitirilmek istendi.

12 Mart ve 12 Eylül askeri darbelerinin arkasında NATO ve Batı emperyalist güçlerle onların Türkiye’deki yerel ayakları olan komprador işbirlikçi burjuvazi var. Türkiye’de olası bir devrim, sermayenin sonunu getirebilirdi, bütün servetlerini kaybedebilirlerdi. Bundan korkan bir Tüsiad ve global sermaye güçleri, hem bu toplumsal mücadeleyi bitirmek ve hemde Türkiye üzerinde siyasi ve ekonomik olarak daha çok hakimiyet kurmak için, 12 Eylül askeri darbesini yaptırdılar, bütün sol, sosyalist, yurtsever, devrimci güçleri  hedefleyerek bitirmek istediler. Sadece belli bir devrimci kesim üzerinde değil, aslında bütün toplum hedeflendi, devrimcilere sempati duyan sol ve devrimci güçlerin örgütlü olabilecekleri bütün şehirler, köyler ve mahalleler günlerce hatta aylarca asker ablukasına alındı. 12 Eylül bütün Türkiye’yi açık bir hapishaneye çevirmişti, binlerce, onbinlerce devrimci demokrat ve yurtsever insan tutuklanarak zindanlara konuldu, bir o kadarıda yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Sadece 2 yılda 200 devrimci işkenceyle ve asılarak öldürüldü. 12 Eylül, zindan içinde zindan yaratmak demektir. Darbe sadece devrimcileri zindana koymakla kalmadı, devrimcileri siyasi amaçlarından vazgeçirmek için insanlık dışı ne varsa hepsini denediler ve sonuç almak istediler. Zindanda devrimciler siyasi hedeflerinden vazgeçirilip, esir alınırsa, dışarıdaki mücadele daha kolay bastırılır ve toplum ürkütülür, müdaceleye destek olmaz hesabını yapıyorlardı, darbeci güçler.

12 Eylül’ü çok yönlü olarak değerlendirmek mümkündür. Hem bir baskıcı darbe, hem Türkiye’yi dışarıya daha çok bağımlı hale getiren bir rejim, hem anayasayı değiştirip işçi haklarını ve ücretlerini dondurma, hem serbest piyasa ekonomisini daha çok yaygın hale getirme, kamu mülkiyetlerini özelleştirme ve herşeyi özel holdinglere satma ve hemde korkak ve pasif bir toplum yaratmayı hedefledi, 12 Eylül. Dikkat edilirse 1980 lerde Türkiye’de korkunç bir zam dönemine girildi, her şeyi özelleştirme kampanyaları başlatıldı, her hafta zam üstüne zam yapılıyordu, ülkenin kapıları ardına kadar açılmıştı global sermaye güçlerine . Özallı yıllar, global sermayenin Türkiye’yi hem siyasi ve hemde ekonomik olarak kuşatma altına aldığı yıllardı ve bu kuşatma hala devam etmektedir. En son AKP eliyle onlarca kamu mülkiyeti özelleştirildi, satıldı. Özellikle 12 Eylül sonrası oluşan hükümetlerin hepsi global sermayenin ve onun ülke içindeki uzantısı ve temsilcisi olan Tüsiad’ın direk temsilciliğini ve hizmetçiliğini yapmışlardır. 12 Eylül sonrası kurulan hükümetlerin hepsi ekonomide neoliberal politikalar uyguladılar ve bu politikalar AKP-MHP’yle dahada korkunç bir boyut kazanmış durumda. Türkiye hiçbir dönemle kıyaslanmayacak ölçüde her bakımdan bir kırılma, dağılma ve iflas yaşıyor.

Özalla sivil olarak yoluna devam eden 12 Eylül rejimi Türkiye’de mafyavari ve çetevari bir hırsızlar hükümetleri yarattılar. Her tarafta hırsız, mafya ve çeteler türedi, devletin içi çetelerle doldu, yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet ve devletin parasını yan cebe koymak bir kültüre dönüştü, iktidara gelen partiler zenginleşerek gittiler. Sadece bu kadarla kalınmadı, toplumsal bir yozlaşma ve çürüme başladı. Kürdistan sürekli özel olarak cunta rejimiyle yönetildi. Özellikle son yıllarda Kürdistan harap edildi ve bu saldırılar devam ediyor. Yasal zeminde de Kürtlerin kazanımları hedefleniyor, iradeleri kabul edilmiyor. HDP belediyelerine kayyum atanmaları ve HDP’ye, işçilere, köylülere, öğrencilere, avukatlara, sistemden zarar gören bütün devrimci, demokrat ve hak arayan her kesime saldırılar artarak devam etmektedir. Tabi Kürtler için bu rejimin yaklaşımı yüz yıldır daha özel savaş şeklinde olmuş, devlet terörüdür.

AKP hükümeti, 12 Eylül rejimini temsil ediyor. Zaten siyasal İslamcı güçler, 12 Eylül’ün bir ürünü olarak peydalandılar. Şu an, Türkiye’nin hiçbir döneminde olmadığı kadarıyla dinci cemaat ve tarikat ülkenin başına bela edildi. 12 Eylül en çok kendisini Amed zindanlarında sonuca ulaştırmak istemiştir, ama en çokta Amed zindan direnişlerinde ve dışarıda gelişen büyük direnişlerle gereken dersi almıştır. Kürdistan Ulusal Devrimci Mücadelesi, 12 Eylül’ün hasaplarını ters yüz etmiş, 12 Eylül’ün en azından Kürdistan’da deflerini dürmüştür. 12 Eylül rejimi ve geleneksel inkarcı sistem, Kürdistan’da siyaseten iflas etmiştir. 12 Eylül, Türkiye’ye her yönden çok kan kaybettirdi ve toplum hala bunun enkazı altındadır. Kürdistan Ulusal Devrimci Hareketi. 12 Eylül rejiminin yarattığı ve toplumu esir ettiği baskıcı sistemi bütün Türkiye ve Kürdistan’da ortadan kaldıracak, yeni bir yaşamın temellerini inşa edecektir. Türkiye ve Kürdistan’da yeni ve özgür bir yaşamın kurulacağına olan inanıcımız tamdır…

Kemal SÖBE

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Önceki yazı

12 Eylül Faşizme Karşı: Birlik, Örgütlenme ve Direniş

Sonraki Haber

AKP-MHP Özel-Psikolojik Savaş Merkezi MİT’e Doğru

Benzer Haberler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor
Makaleler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

22 Mart 2023
Olası Bir Seçim, AKP-MHP Faşizminin Sonunu Getirecek
Makaleler

Olası Bir Seçim, AKP-MHP Faşizminin Sonunu Getirecek

2 Mart 2023
Kayyum Siyaseti, Diktatörlük ve Yerel Yönetimler-Demokrasi
Makaleler

Kayyum Siyaseti, Diktatörlük ve Yerel Yönetimler-Demokrasi

20 Şubat 2023
Sonraki Haber
AKP-MHP Özel-Psikolojik Savaş Merkezi MİT’e Doğru

AKP-MHP Özel-Psikolojik Savaş Merkezi MİT’e Doğru

Öne Çıkan Yazılar

  • Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

    519 Paylaşım
    Paylaş 208 Paylaş 130
  • HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

    545 Paylaşım
    Paylaş 218 Paylaş 136
  • JİTEM ve Hizbulkontra’nın Sahneye Sürülmesi

    534 Paylaşım
    Paylaş 214 Paylaş 134
  • Önder APO, Hizbulkontracıların Serbest Bırakılmalarına Ne Demişti?

    541 Paylaşım
    Paylaş 216 Paylaş 135
  • Asena Meral’in Seçim Oyunu

    558 Paylaşım
    Paylaş 223 Paylaş 140

Önerilenler

Apoculuk, Sosyalizmi Eylem Ve Pratik Yaşam Düzeyinde Ele Alıyor

HÜDA PAR’ın Resmi Sitesi Hacklendi

JİTEM ve Hizbulkontra’nın Sahneye Sürülmesi

Çökertme Politikasının Maşası: Üniformalı Kadın Ve Çocuk Katilleri

Önder APO, Hizbulkontracıların Serbest Bırakılmalarına Ne Demişti?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Araştırmalar
  • Basın Bültenleri
  • Basından Seçmeler
  • Belgeler
  • Dizi Yazı
  • Dış Basından
  • Duyurular
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
  • Haberler
  • Kadın
  • Kim Kimdir?
  • Kronoloji
  • Kürdistan Tarihi ve Dili
  • Makaleler
  • Okuyucudan
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Politik Analiz
  • Röportajlar
  • Serbest Yazılar
  • Teknoloji

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç