• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Politik Analiz

FAŞİZMDE SONA DOĞRU; ADIM ADIM DEVRİME-Analiz

Yayınlayan Fırat Ali
25 Mart 2021
Kategori: Politik Analiz
277 3
A A
FAŞİZMDE SONA DOĞRU; ADIM ADIM DEVRİME-Analiz
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

2021 Newroz’u, direnen halk gücünü sindirmeyi amaç edinmiş başta AKP-MHP hükümetini daha sonra da bu uğurda hazırlanmış planlardan medet uman sözde muhalifinden uluslararası güçlerine kadar herkese cevap olma niteliğindeydi. Baskı ve saldırıların sonuç alıcılığı bu güçler bakımından Newroz’da belli olacaktı. Bu nedenle, herkesin gözüyle-kulağıyla halkın Baharın gelişini nasıl karşılayacağına odaklandığını gördük.

Newroz’a akın eden kitle, burada verilebilecek en yüce ve en kutsal cevabı verdi. Son 5 yıldır en yüksek düzeyde seyreden baskı ve sömürü politikalarının cevabını bulduğu, toplumu bir bütünen hapsetme adımlarına karşılığın verildiği 2021 Newroz’u Halkın öncüsüne ve partisine bağlılığını bu bağlamda da mücadelesini sürdürdüğünü gösterdi. Dahada ötesinde İmralı’ya kapatıldığı sanılan Önder Apo’yu Newroz alanlarına taşıdı.

Türk Devleti’nin MİT, ABD ve NATO desteği ile hazırladığı “Çöktürme Planına” yaptığı yatırım, harcadığı para ve rezervler tükenmeye yakın bir hale geldi. Bu planın başarıya ulaşması adına neredeyse tüm ekonomisini silaha ve istihbarata yatıran Türk Devleti’nin 5 yıl sonunda çizdiği tablo ise tarihsel bir ders niteliğindedir. Çöktürme Planı çerçevesinde izlenen politikalar sonuç alamıyor. Sonuç alamayan politikalar Türk Devleti’ne yatırım yapan para babalarına “kazanç güvenliği sağlanamıyor” gerekçesiyle geri adım attırıyor ve bunun sonucunda da Türk Devleti ağır krizler yaşıyor.

Ekonomik kriz, sürdürülen savaş politikaları ve sömürme politikalarının devamında geldi. Bunun aksi vaziyetini iddia etmek akıl kârı bile değil. Bu politikaların bu biçimde devam etmesi halinde işlerin dahada kötüye gideceği de öngörülüyor. Heves edilenin aksine toplumun boyun eğmeyeceğide her fırsatta gösteriliyor. Bu gerçekler ışığında politikaların hedeflendiği biçimde veya minimum düzeyde bir sonuç alacağı beklentisi olduğuda görülüyor.

Türkiye’deki muhalefet kesim, bu beklentide olmaktadır. Toplumun bu politikalara karşı boyun eğip bir süredir gündemde olan “Andımızı” canı gönülden okuması gerektiğinide çekinmeden dile getiriyor. Muhalefetin bu tür bir tutum içinde oluşu AKP-MHP rejimine daha fazla hareket alanı açmanın yanında, kutuplaşmayıda beraberinde getiriyor. AKP-MHP hükümetinin nihai hedefide toplum içinde kutuplaşmalar yaratmaktır. Başta CHP olmak üzere diğer muhalefet partilerinin “Andımız” özelinde genel olarak iktidarın politikaları ve yaklaşımlarına karşı takındığı tutum tehlikelidir. Bu tutum, bu partileri muhalefet olmaktan çıkarmanın yanında dağılmanın eşiğine gelmiş hükümete nefes aldırmaktır. “Eskiye dönüş çabası” ekseninde seyreden muhalefet çizgisi, yıllar önce yenilmiş bir çizgi olmaktadır. Bu çizgiyi cilalayıp boyayarak yeni bir sistemmişçesine sunmaya çalışmak da krize çözüm değil, yine baskı ve zulüm ile baskılama kapısına çıkıyor ve geleceği daha yıkıcı sonuçlara gebe bırakıyor.

Yıkılmanın eşiğinde bir hükümetin Türkiye’nin 3. büyük partisini kapatma gibi bir adıma cesaret etmesine de değnek olan muhalefet partisinin, kafasını kumdan çıkarıp alelacele tutarlı bir çizgiye geçiş yapması gelecek kaygısı olan herkese fayda sağlayacaktır. Yeni çizgiye geçiş, tarihsel bir sorumlulukturda aynı zamanda. Kapsayıcı olmayı başaramayan her parti ve hükümet nasılki tarihin çöp sepetine atıldıysa, bu dönemin muhalefet partileride bu sepeti tatmaktan uzak değil. Bu kürtler eliyle olur ya da iktidar eliyle olur, muhalefet partileri için sonuç iç açıcı olmayacaktır. CHP, Atatürk partisi oluşuna sırtını dayamış olsa bile mevcut iktidarın yıkıcı politikaları ne Atatürk’ü tanır ne de partisini.

Tüm şartların değişim sinyali verdiği bu dönemden kaçış, imkansızdır. Tekrardan 21 Mart günü gerçekleşen Newroz’a atfen, “doğru okunabilecekse eğer” önemli bir fırsattır. Türkiye halklarını “Andımız” çatısı altında toplamaya çabalamaktan uzak durup her kökenin ifadesini bulacağı Demokrasiye hizmet gerekir. Aksi halde çok net bir biçimde görünmektedir ki, hem CHP için hem de diğer baskıcı, sömüren politikalara bel bağlamış tüm parti ve güçler yıkıma sürükleniyor.

Newroz bunun mesajıydı, bu Newroz mevcut politikalar ve durumların sürüdürüleceği hayaliyle yaşayanlar tarafından böyle okunmalıdır. Faşizm, yıllara varan mücadele sonucunda çukura düşmüşken üzerine toprak atmak gerekir. Faşizmi düştüğü çukurdan çıkarmaya hizmet etmek, bu hizmetkârları da o çukura düşmekten alıkoyamaz. Zira vakit faşizm için sona işaret ediyorken, devrimi daha yüksek sesle yaklaştırıyor.

Firat ALİ

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Önceki yazı

TÜRK DEVLETİNİN TÜRKMEN HAMLESİ-Analiz

Sonraki Haber

NEWROZ KUTLAMALARINI SAPTIRAN, GÖRMEZDEN GELENDEN DAHA ONURSUZDUR

Benzer Haberler

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz
Politik Analiz

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

17 Haziran 2025
Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi
Politik Analiz

Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

14 Haziran 2025
Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?
Politik Analiz

Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?

13 Haziran 2025
Sonraki Haber
NEWROZ KUTLAMALARINI SAPTIRAN, GÖRMEZDEN GELENDEN DAHA ONURSUZDUR

NEWROZ KUTLAMALARINI SAPTIRAN, GÖRMEZDEN GELENDEN DAHA ONURSUZDUR

Öne Çıkan Yazılar

  • Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1

    Kürt Gerçekliğine Bir Kavramsal Müdahale: Judenrat Gerçeği Ve Sömürgeciliğin Ötesi – 1

    659 Paylaşım
    Paylaş 264 Paylaş 165
  • Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

    505 Paylaşım
    Paylaş 202 Paylaş 126
  • İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

    527 Paylaşım
    Paylaş 211 Paylaş 132
  • Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

    512 Paylaşım
    Paylaş 205 Paylaş 128
  • Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

    533 Paylaşım
    Paylaş 213 Paylaş 133

Önerilenler

Önderlik Gerçeğini Anlamadan Kürt Özgürlüğü Tartışılamaz

Halep Tümüyle MİT’in Kontrolüne Geçiliyor- ÖZEL HABER

İsrail-İran Çatışması Ve Demokratik Çözüm Perspektifi- ÖZEL DOSYA

Donmuş Çelişki Yumağı Olan Devleti Çözülme ve Tamamen Eritme Mücadelesi

Bağdat-Erbil ve Maxmur Üçgeni’nde neler oluyor?

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç