08 Şubat 2016 Pazartesi Saat 14:32
TC devleti yıllardır Kürt halkına karşı, kuralsız ve
pervasız bir savaş yürütüyor. AKP devleti kurulduktan sonra Ordu yeniden
modernize edilip, silah teknolojisiyle
donatıldı. Böylece Kürdistan’ın her karış toprağına, ordu güçleri ve askeri
birimleri konuşlandırılıp Kürdistan’ın hiçbir yerini, askeri karargâh ve
kalekol ile polis birimi ve karakollarından yoksun bırakılmadı. Kürdistan’ın
her yeri kışlaya döndü.
AKP devleti Kürdistan’ın her karışını, yeniden işgal altına alıp, rejim inşalarına
son hızda devam etti. AKP faşist rejiminin Kürt toplumunun öz değerlerine
ilişkin ne varsa ya yok ediyor ya da başkalaştırıyor, bunu yaparken de bütün
gücünü, imkânlarını kullanmaktan geri kalmıyor. Sadece katletmiyor aynı zamanda
uyguladığı insanlık dışı yöntemler ile onursuzlaştırıp, ruhsal bir kırım
gerçekleştirmek istiyor. Kürt kültürünün köklerini dahi yok etmek istiyor.
Kendisi dışındaki her düşünceyi, halkı yok sayan bir imha planı uyguluyor.
AKP devleti ahlaki ve politik toplum bilincinin ve yaşamının
açığa çıkmasını önlemeyi amaçlayıp maddi ve manevi kültürel değerlerin,
toplumlar arası akışını ortadan kaldırmak gayretini gösteriyor. Halkların irade
ve karar gücü haline gelip, kendilerini yönetme istemlerini engellemeyi, temel
hedeflerden biri olarak esas alıyor.
AKP Devletinin Savaş
Ekonomisi
Türk Devleti 2023 yıllına kadar, var olan Faşist
yapılanmasını daha da güçlendirip amaç ve stratejiler doğrultusunda emellerine
ulaşmak istiyor. Ayrıca Büyük Ortadoğu Projesi doğrultusunda, Türkiye’ye
verilen taşeronluk rolünü de oynama çabası içindedir. Bu eksende Devlet
-Hükümet-Ordu ve AKP dörtlüsünü savaşa ve işgallere göre yapılandırma sürecine
dâhil ettiği anlaşılmaktadır. Kendisini savaş liderliğine, hükümetini savaş
hükümetine ve partisini de savaş partisine hazırlarken politikalarını ve
ekonomisini de savaşa göre düzenlemektedir.
Bu politikalar ekseninde birçok devlet, ülke gelirinin
önemli bir kısmını silahlanma yarışına harcamaktadır. Bir kaç örnek verirsek
eğer ABD Silah alım giderleri, dünya devletlerinin harcamaları toplamının %
40’ını kapsıyor. Çin 126 Milyar Dolar, Rusya ise 76, 6 Milyar Dolar harcıyor.
Türkiye ise askeri harcamalarını 2014 yılı itibarıyla %9. 4
artırarak 18. 2 milyar dolara çıkarmıştır. 2015’te ise %4 .4 artırarak, mili
bütçenin %6.3’ne tekabül edecek şekilde oluşturmuştur. Böylelikle uluslararası
silahlanma ile yeni sömürü ve işgal alanlarını elde etme yarışına dâhil
olmuştur. Ayrıca Türkiye dış ülkelerden silah satın almamak için
İzmit/Gölcük’te Askeri Tersaneler, Ankara-Kırıkkale ve Çankırı da silah ve
mühimmat fabrikaları, vb. birçok silah sanayisi ve fabrikaları kurup ölüm
makinaları icat etmeye başladı. Bunu yaparken de hesabının bile yapılamadığı
miktarda milyarlarca doları aşan harcamalar yapıyor.
AKP Devletinin Savaş
Politikası
Demokrasiye evirilemeyen ve özgürlüklere kapıyı açamayan AKP
Devleti, büyük bir yalan dünyası oluşturup, rüyalar âleminde dolaşmaktır. AKP
ideolojik ve siyasal yapılanmanın yaşam bulması için eğitim, güvenlik, askeri,
ekonomik, diplomatik, kültürel ve sanatsal faaliyetleri başta olmak üzere,
devletin tüm politikaları, plan ve programları bu amaca göre şekillendirildi.
13 yıllık AKP iktidarı boyunca, polis ve faşist yapılar
eliyle çeşitli bahanelerle meydan ve sokaklarda insanlar infaz edildi. Yüzlerce
çocuk ve bebek öldürülüp, katledildi. Yüzlerce kadın cinayeti işlendi.
Binlercesi şiddet gördü. On binlerce insan gözaltına alınıp tutuklandı. Sayısız
insan alanlarda ve karakollarda saldırı ve işkence gördü. Başta düşünce yasağı
olmak üzere, temel insan hakları ve özgürlükler alanına, mevcut ihlaller,
engeller ve yasaklar artırılarak, yeni düzenlemeler getirildi. Her türden
muhalefet bastırıldı.
AKP hükümetinin bu
gün kirli politikalarla Kürt halkı üzerinde uyguladığı kirli, psikolojik savaş
onun gerçek yüzünü ortaya koymaktadır. Kürt halkına ‘’ya benim faşist rejimime
köle olursun ya da ölürsün’’ dayatması kendisini her yönlü gösteriyor. AKP
devleti Kuzey Kürdistan’da halka karşı tanklarıyla, toplarıyla tüm güçlerini
seferber edip kirli kuralsız bir savaş uygulayarak Kürt toplumunun gerçeğine
dair ne varsa hepsini kırımdan geçirip yok etmek için elinden geleni yapıp
faşizm uyguluyor.
AKP Devletinin
Korkulu Rüyası
AKP hükümeti Kürtlerin başarısını gördükçe korkuları ve
endişeleri de arttı. Bu gün Kürt halkına uyguladığı imha girişimlerinin başlıca
3 sebebi var. 1- Ortadoğu’daki Kürt halkının direnişi Güney Kürdistan’da
başlayıp başarıya ulaşması oldu. Aynı direniş Suriye’de de başarılı olunca R.T.
Erdoğan Türkiye’de de aynı direnişin olmasından korktu. 2- Kürt güçlerinin
Rojava ve Güney Kürdistan’da DAİŞ gibi vahşi bir örgüte karşı savaşıp başarılı
olması. 3- 7 Haziranda HDP’nin çok yüksek bir oyla barajı aşıp milletvekili
sayısını arttırması.
AKP hükümeti Kürt halkının bu başarılarını kendi tahtına
karşı büyük bir tehdit olarak gördü.
Başta düşünce yasağı olmak üzere, temel insan hakları ve özgürlükler
alanına, mevcut ihlaller, engeller ve yasaklar artırılarak, yeni düzenlemeler
getirildi. Her türden muhalefet bastırıldı. Çeşitli entrika ve komplolar meşru
görülüp, hayatın rutinleri haline geldi.
Ayrıca AKP hükümeti
Ortadoğu’nun yeniden yapılandırılmasında söz sahibi olup, sömürü kaynaklarından
pay almak için çabalıyor. Bütün bu amaçlarına ulaşmak için de her türlü yol ve
yöntemi, ilişki ve ittifakı mubah görüyor. İçte ve dışta çeşitli terör
örgütleriyle buluşup desteğini sunarak, birliktelikler oluşturarak, ortak
hareket ediyor. Kürtlere dönük büyük bir nefret ile yürüttüğü düşmanlığı tüm
Ortadoğu’ya yaymak istiyor. AKP hükümeti amaçlarına ulaşabilmek için Kürt halkı
üzerinde katliamlar gerçekleştirip güç gösterisi yapıyor.
Kürt Halkının Büyük
Direnişi
AKP rejimi ürettiği ve satın aldığı silahlarla ‘PKK’ye karşı
savaşıyorum’ adı altında Kürdistan’da sivil insanlara karşı kirli bir savaş
yürütüp, insanları katletmektedir.
Kürdistan halkının direnişi karşısında zorlanan AKP sömürgeciliği her geçen gün
daha çok sivillere saldırıp bu büyük direnişi kırmaya çalışıyor. Uyguladığı güç
karşısında devasa bir direniş ve mücadeleyle karşı karşıya kalan Erdoğan rejimi
yaşadığı şokun etkisiyle daha çok saldırganlaşıyor ve faşist bir yaklaşımla bu
savaşı aşabileceğini zannederek bataklıkta çırpınıyor. Artık sona geldiğini
bildiği için içindeki bütün kinini, öfkesini kusuyor. AKP’nin faşist rejimi
şunu iyi bilmelidir ki yaşattığı bu zulüm ve şiddetle başarılı bir sonuç
alamayacak. Nasıl ki Rojava ve Güney Kürdistan’da onca savaşa onca katliama
rağmen Kürtler yok edilemedi, Kuzey Kürdistan’da siviller hedef alınarak ne
Kürt nede Kürdistan yok edilemeyecek.
Zenan Baran
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com –
www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info – www.navendalekolin.com