12 Temmuz 2019 Cuma Saat 10:08
0
21
TR
:” ”
:””
” “,
:” ”
Ulusal birlik, bir toplumun
ortak bir dil, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi değerler etrafında
toplumsallaşmasına ve bunun çok yönlü gelişimini ifade eder. Tabi ulusallık
daha saymakla bitiremeyeceğimiz bir dizi değeri ifade eder. Son 300 yıl ulus
devletlerin Avrupa merkezli olarak doğduğu yıllardır. Kürtler, Mezopotamya’nın
en eski halkı olarak Kürtler, Mezopotamya’da çeşitli devletler de ve
imparatorluklarda kurmuşlar. Ancak Kürtler devlet kurmaktan ziyade yerel
yönetimlere daha çok önem vermişler. Bundan dolayı Kürtlerin başka toplumların
toprağında gözü olmamış ve başka toplumlarla barış içerisinde yaşamasını
bilmişlerdir. Yerel yönetimlerle kendilerini yöneten toplumların devlet ve
imparatorluk kurma ve işgalcilik gibi bir hedefleri olmaz. Ama imparatorluklar
ve özellikle katı ulus devletlerin çıkışı ve oluşum dönemlerinde Kürtler devlet
olamamanın acısını ve bedelini çok ağır ödediler ve hala bu bedeli
ödemeye devam ediyorlar.
Kürtlerin başka toplumların
topraklarını işgal etmeme yönleri takdir edilecek bir durumdur, ama kendi
ulusal güç ve birliklerini geliştirememeleri, dar yerel kalmaları ulus
devletler çağında çok yanlış bir durumu ifade eder. Kürtler, değişen çağ,
zaman ve koşullara uygun ulusal bir siyaset geliştiremedikleri için başka
ulusların sömürgeci siyasetlerinin etkisine girmişlerdir. Ulusal birliğe ve
ulusal menfaatine uygun olarak çalışmayan Kürtler başka ulusların bir
nevi çıkarına hizmet eder hale gelmiş. Yani kendisine çalışmayan bir Kürt
başkasına çalışır hale geliyor. Kürtler, başkalarına çalışır hale geldikçe
kendi ulusal değerlerinden kopuyorlar ve git gide kendilerine yabancı
hale gelip başkalaşıma uğruyorlar. Ulusal birliğe gereken önem
verilmemiş, çok yerel ve aşiretsel kalınmıştır. Kürtlerde işbirlikçi tarzda
bile ulusal bir birliktelik olmamıştır. Dar aşiretsel ve geniş ailesel çıkarlar
öne alınarak ulusal değerler unutulmuş, gereken önem verilmemiştir. Kürtler,
ulusal birliğe gereken önemi vermemişler, dar aşiretsel çıkarlar peşinde
koşulmuştur. Bundan dolayı Kürtlerde ulusal bilinç oluşmadı, oluşamadı.
Kürtler, binlerce yıllık
tarihlerinin son Yüz yılını kan revan içinde geçirdiler. Son 300 yıllık Avrupa
merkezli ulus devletlerin ortaya çıkışı ve Avrupa’nın mimarlığını yaptığı
günümüz Ortadoğu kukla yönetimleri, ulus devletleri, Kürtlerin inkarı üzerine kuruldular.
1. dünya savaşı yıllarında Kürtlerin toprakları bölünmüş, Kürtler kendi
topraklarında misafirleşmişler, bu da yetmemiş, Kürtler fiziki katliam ve
kültürel soykırımla karşı karşıya kalmışlardı. Bütün bu acılar Kürtlerin ulusal
birliğe ve ulusal bilince sahip olmamalarının sonuçlarıydı. Kürtlerde ulusal
bilinç son 35-40 yılda gelişim gösterdi. Ulusal bilinç ve öz savunma gücü
geliştikçe, Kürtler başka ulusların yönetimlerinin kültürel soykırım
politikasının dışına çıkmışlar, kendi ulusal değerlerini savunur hale
gelmişlerdir. Türkiye, Kürtleri kültürel soykırıma uğratmak için Yüz yıldır
Kürtlere yapmadığını bırakmamıştır. Son 25 yılda Kürdistan’da binlerce
köy yakıldı, boşaltıldı, milyonlarca Kürt batıya sürgün edildi. Son yıllarda
şehirler ablukaya alınıp bombalanıyor, yine sayısız Kürt katledildi. Kürtler
hem nicel ve hemde nitel gelişim gösterince, devletin politikaları daha da
vahşice uygunlanmıştır. Yüz yıldır Kürtlerin ulusal varlığını kendileri için
tehlikeli bulan bir devlet anlayışı var.
Yüz yıldır uğraşmasına rağmen
devlet, Kürtleri asimile etmeyi başaramamıştır. Kürtler, yüz yıl önce bugünkü
gibi ulusal birlik ve öz savunma gücüne sahip olsalardı, Kürtlerin
toprakları üzerinde batı kuklası uyduruk katı ulus devletler kurulmazdı. Kürtlerin
dağınıklığı ve bilinçsizliğinden nemalanarak Kürtlerin toprakları parsellendi,
bölündü. Kürtlerin ulusal örgütlülüğüne ve öz savunma gücüne sahip olmaları
ilgili ülkeleri korkutmuş dehşete düşürmüştür. Her ülke kendi topraklarının
bölünmesinde korkuyor ama hiç kimse Kürtlerin topraklarını dikkate almıyor.
Kürtlerin toprak bütünlüğü ne olarak diye kaygılanan yok. Kürtlerin
toprakları üzerine Kürtlerin rızası dışında baskı ve katliamla, sindirmeye bazı
uyduruk devletler kurulmuş ve Kürtler kendi topraklarında mülteci olarak
görülüyorlar! Bu durumda Kürtlerin ulusal mücadele yürütmeleri Kürtlerin en
doğal haklarıdır ve meşru mücadeledir. Ama görüyoruz ki, 70 yıllık bir
parti ya da aile örgütü olmasına rağmen, Kürtlerin ulusal kurtuluşu için
gereken mücadeleyi yürütmeyen ve çevredeki Kürt düşmanı devletlerle ve
devlet yönetimleriyle her türlü haince işbirliğini yapan KDP, Kürtlere en büyük
zararı veriyor. Hiç bir dönemle kıyaslanmayacak derecede büyük
kazanma imkanları ortaya çıkmışken, hala Kürt düşmanı güçlerle Kürtlerin
aleyhine görüşmeler yapan Güney Kürdistan yönetimi (KDP) bir ur gibi
ortaya çıkmış durumdadır. Kürtlerin başına ne gibi felakatler geldiyse hep bu
gibi aşitersel çıkar ilişkilenmeleri sonucu gelmiştir.
Bugün ulusal birlik oluşumu
önünde KDP bir engel olarak durmaktadır. Barzani ailesi rant ve çıkar elde etme
peşindedir. Bu gibi aşiretsel ilişkilerin tarih boyunca Kürtlere zarar
verdiği ortadayken, KDP’nin hala bu gibi zarar verici ilişkiler peşinde koşması
anlaşılır değildir. KDP ulusal politikalar değil, yerel aşiretsel ve günü
birlik, günü kurtarma gibi ucuz siyaset peşindedir. Böyle devam ederse Güney
Kürdistan halkı KDP’ye kesin tavır alacaktır. KDP, ya aklını başına alır ya da
Türkiye’de, AKP gibi dünyaya rezil olur, bitme noktasına gelir ve gider.
Kürtler büyük bir ulusal kavga veriyorlar. Bu ulusal kavgada yerini alanlar ve bu
ulusal kavganın hakkını verenler Kürtlerin en büyük dostlarıdırlar. Bunun dışında
Kürtlerin ulusal kavgasını engellemeye çalışanlar, bu kavgaya köstek
olanlar Kürtlerin en büyük düşmanlarıdırlar. Mevcut durumda KDP destek değil,
köstek olmaktadır. Kuzey Kürdistan’da son yıllarda bir katliam var,
onlarca kasaba ve şehir bombalandı yerler bir edildi, sayısız Kürt öldürüldü, ama
KDP bu yapılan vahşete ses çıkarmadı, hiç bir şey söylemedi. Bu yaşanılan
vahşete ses çıkarmayan, seyirci kalanlar Kürtlerin dostları olamazlar hatta
Kürt bile olamazlar. Dönem kazanma ve ulusal birlik temelinde birlik olma
dönemidir. Bu dönemde ulusal politikalar geliştirmeyen ve tutarlı ulusal
politikalar etrafında mücedele etmeyen yapılar tarihin yakıcılığı karşısında
yanacak ve yok olacaklar. Kürt halkı tarihinin en büyük ulusal
bilinçlenmesini ve ulusal mücadelesini yürütüyor. Kürtler ulusal birliğe
hazırlar peki ya bütün Kürt örgüt ve partileri ulusal birliğe hazırlar mı?
Bütün Kürt parti ve örgütleri ulusal birliğe hazırlarsa Kürtler
büyük kazanırlar ve özgürleşirler. Kürtlerin kazanmaları için bütün Kürt
partilerini ulusal birliği sağlamaları gerekiyor. Ulusal birlik
olmadan ulusal bağımsızlık hatta en küçük bir ulusal özerk yönetim
bile kurulmaz. Bu bakımdan ulusal bağımsızlık için ulusal birlik ertelenemez
bir ihtiyaç ve bir zorunluluktur. Kürtler öncelikle kendi içindeki düşmanlardan
temizlenmeli. Mevcut durumda, KDP’nin Kürt halkının düşmanlarıyla kol kola
takılmaları en büyük düşmanlıktır. Kürt halkı kendi içindeki kanser
hücrelerinden kurtulursa ve ulusal birlik gerçekleşirse, ulusal kurtuluş
başarıyla taçlanır. Başarı ve zafer için ulusal birlik bir zorunluluktur…
Kemal Söbe
0
21
TR
KO
:” ”
:””
” “,
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html