• Latest

Cizre’de Yapmaya Utanmadığını Görmeye de Utanma

5 Mayıs 2020

Ortadoğu’da Hegemonya Savaşı Ve Kürt Halkının Stratejik Konumu

4 Temmuz 2025

Şam İktidarının Savunma Bakanlığı Kontra Bir Gücün Hazırlığını Yapıyor- ÖZEL HABER

3 Temmuz 2025

Zihniyetin Aşamaları Ve Bilincin Taşıyıcıları

3 Temmuz 2025

TC ve HTŞ Dünyanın Gözü Önünde Alevileri Katletmeye Devam Ediyor-HABER ANALİZ

2 Temmuz 2025

Demokratik Toplum Sosyalizmi ve Öz Savunma

1 Temmuz 2025

Zilan’ın Fedailiği: Özgürlük Aşkının Manifestosu

30 Haziran 2025

Önder Apo’nun Manifestosu Ve Yaşanan Gelişmelere Etkisi

30 Haziran 2025

MİT ve HTŞ, Uyuşturucu Kaçakçılığında Baas Rejiminin İzinden Gidiyor!- HABER ANALİZ

28 Haziran 2025

Küresel ve Bölgesel Hegemonik Rekabetin Bir Yansıması

27 Haziran 2025

Emperyalist Savaşlar Ve Devrim İmkânları

26 Haziran 2025

Efrin’de El Emşat Çeteleri Yeniden Aktifleşiyor- ÖZEL HABER

25 Haziran 2025

‘Niyeti İyi Olan Bir Devlet, Kongre Sonrası İkinci Gün Komisyon Kurardı’

25 Haziran 2025
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Politik Analiz
  • Makaleler
  • Haberler
  • Dizi Yazı
  • Araştırmalar
  • Kadın
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Kim Kimdir?
5 Temmuz
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Politik Analiz
  • Makaleler
  • Haberler
  • Dizi Yazı
  • Araştırmalar
  • Kadın
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Kim Kimdir?

Cizre’de Yapmaya Utanmadığını Görmeye de Utanma

5 Mayıs 2020
in Basından Seçmeler
A A
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

08 Eylül 2015 Salı Saat 12:05

Onlar kefenle poz verenlerdi, hepimiz Bilal’iz derken. Haklıydılar! Hepsi birer Bilal aday adayıydı…Nihayet yine ve yine seçim zamanıydı… Onlar keyifli yaşamak için kefenlemeleriyle pozlar verirken, hayattan bahseden bir çocuk 13’ündeki Cemile kefensiz bekliyordu evinde… Her gün altına serdiği nevresim bu sefer üstündeydi… O üstündeki nevresimiyle mezarını beklerken Başbakan Davutoğlu uluslararası şeysine Bodrum sahillerine cansız bedeni

Onlar kefenle poz verenlerdi, hepimiz Bilal’iz derken. Haklıydılar!
Hepsi birer Bilal aday adayıydı…Nihayet yine ve yine seçim zamanıydı…

Onlar keyifli yaşamak için kefenlemeleriyle pozlar verirken, hayattan
bahseden bir çocuk 13’ündeki Cemile kefensiz bekliyordu evinde…

Her gün altına serdiği nevresim bu sefer üstündeydi…

O üstündeki nevresimiyle mezarını beklerken Başbakan Davutoğlu
uluslararası şeysine Bodrum sahillerine cansız bedeni vuran küçük
Alan’ı anlatıyordu. Ne çok hisleniyordu ama…Öyle hisliydi ki unutuyordu
Alan Kobane’den niye yollara düşmüştü…O ağır hislenmenin etkisini ancak
Hollanda’ya atılan 3 golle unutuyordu ve yüzünden gülücükler
saçılıveriyordu…

His, dediğin gol atılana kadardı!

Alan’a dertlenen Cemile’ye bunu yapar mıydı? Ki Cemilenin evinde ışık bile yoktu…

Başbakan Davutoğlu gülücüklenmezden az önce kadınların mutlu
olmasından da bahsediyordu. Cemile’nin annesi mutlu muydu? Uğur’un,
Medeni’nin, ya devletin ablukaya alıp ambulansın geçmesine izin
vermediği için ölen 35 günlük Muhammed bebeğin annesi?

Ülkemde o kadar çok yağma ve katliam vardı ki biz hiç unutmuyorduk AKP, Demokrat partinin devamıydı.

6-7 Eylül 1955 buluşuveriyordu Eylül 2015’te Cizre’yle…

Malları yağmalayanlar hayatlarımızı da yağmalıyordu…

Tam bu esnada insanlar bir bir düşerken o 400 vekil olsaydı adlı cümlelemesini yapıyordu tevelerde.

Haklıydılar bize gülmekte ve hayatlarımızı rakamlamakta! biz birer
bilançoyduk ülke tarihinde…Ve nihayet hayatlarımız onlar için bir
oyundu…

Onlar oyunlarını oynarken eski oyuncu arkadaşları ve Türkiye
Türklerindir logolu , Ahmet Kaya Şerefsizdir manşetlemesini yapan
gazeteye vayyy diye saldırıyorlardı gecenin derinliğinde. Ve o
gazeteleme kendinden dahi haber vermiyordu.

Kapısının önünde olanı haberleştiremeyen Cizre’yi yapar mıydı, Taksim’i yapar mıydı?

Ne kolay zannediyordunuz değil mi Picasso Faşist Subaya Guernica
tablosunu gösterirken hayır bunu ben değil siz yaptınız derken?
Sanatçı olmak, yazar olmak sözünde  durmakmış aynı zamanda değil mi?

Onlar maçlarda golleri ve acaba vekillerimiz 400 oluyor mu diye
sayarken, devlet sınır içine yine sınır çiziyordu ve bir halkı
saymıyordu. Cizre günlerdir ablukadaydı ve HDP’li vekiller ilçe sınırına
çekilen dikenli tellerden öteye geçemiyorlardı. Onurlu bir şekilde
beraber yaşamak için özyönetim diyen halka, hayır diyen devlet
bölüyordu memleketi…

Aynı Kobanê gibi ablukada olduğunu hissettiğim Cizre için de düştü düşecek derler miydi?

Onlar evlatlarını sahiplenen babaları karaktersiz ilan etse de tüm evlatları savunmak karakterimizdir bilinsin…

Ve ben bir kez daha anlıyordum ki 19’undaki Sait ile aynı teneşiri
paylaşan Muhammed bebek bir Kürt çocuğuydu. Yoksa bu derin sessizliğin
başka ne anlamı olabilirdi ki…

O gözleri açık giderken bir ülke gözlerini kapatıyordu zalimliğe…

Kemal Bozkurt / www.ozgurbloggundem.com

0

21

TR

:” ”

:””

” “,” ”

:” ”

Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info – www.navendalekolin.com


Tags: araştırmaCizredeGormeyekurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiyeUTANMAUtanmadiginiYAPMAYA
Share216Tweet135
Previous Post

İBRAHİM BIRO’YA BİR MESAJ VAR

Next Post

Öcalan: Hizbullahçıların Bırakılması Tesadüf Değildir

Lekolin

Lekolin

RelatedPosts

Basından Seçmeler

Cizre belediyesi AKP’liler tarafından talan ediliyor

by Lekolin
5 Mayıs 2020
0
1.5k

Cizre Belediyesi’ne kayyum atandıktan sonra bütün yatırımlar “güvenlik” temelli yapılıyor....

Read more

NCT: PKK İsveç’in güvenliği için tehdit oluşturmuyor

5 Mayıs 2020
1.5k

Başkanlık Rejimi ve Ekonomi

5 Mayıs 2020
1.5k

Astana öncesi Bab ateşi

5 Mayıs 2020
1.4k

Mesele dolar değil

5 Mayıs 2020
1.4k
Next Post

Öcalan: Hizbullahçıların Bırakılması Tesadüf Değildir

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Yorum İlkesi
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2025 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi