08 Eylül 2015 Salı Saat 12:05
Onlar kefenle poz verenlerdi, hepimiz Bilal’iz derken. Haklıydılar!
Hepsi birer Bilal aday adayıydı…Nihayet yine ve yine seçim zamanıydı…
Onlar keyifli yaşamak için kefenlemeleriyle pozlar verirken, hayattan
bahseden bir çocuk 13’ündeki Cemile kefensiz bekliyordu evinde…
Her gün altına serdiği nevresim bu sefer üstündeydi…
O üstündeki nevresimiyle mezarını beklerken Başbakan Davutoğlu
uluslararası şeysine Bodrum sahillerine cansız bedeni vuran küçük
Alan’ı anlatıyordu. Ne çok hisleniyordu ama…Öyle hisliydi ki unutuyordu
Alan Kobane’den niye yollara düşmüştü…O ağır hislenmenin etkisini ancak
Hollanda’ya atılan 3 golle unutuyordu ve yüzünden gülücükler
saçılıveriyordu…
His, dediğin gol atılana kadardı!
Alan’a dertlenen Cemile’ye bunu yapar mıydı? Ki Cemilenin evinde ışık bile yoktu…
Başbakan Davutoğlu gülücüklenmezden az önce kadınların mutlu
olmasından da bahsediyordu. Cemile’nin annesi mutlu muydu? Uğur’un,
Medeni’nin, ya devletin ablukaya alıp ambulansın geçmesine izin
vermediği için ölen 35 günlük Muhammed bebeğin annesi?
Ülkemde o kadar çok yağma ve katliam vardı ki biz hiç unutmuyorduk AKP, Demokrat partinin devamıydı.
6-7 Eylül 1955 buluşuveriyordu Eylül 2015’te Cizre’yle…
Malları yağmalayanlar hayatlarımızı da yağmalıyordu…
Tam bu esnada insanlar bir bir düşerken o 400 vekil olsaydı adlı cümlelemesini yapıyordu tevelerde.
Haklıydılar bize gülmekte ve hayatlarımızı rakamlamakta! biz birer
bilançoyduk ülke tarihinde…Ve nihayet hayatlarımız onlar için bir
oyundu…
Onlar oyunlarını oynarken eski oyuncu arkadaşları ve Türkiye
Türklerindir logolu , Ahmet Kaya Şerefsizdir manşetlemesini yapan
gazeteye vayyy diye saldırıyorlardı gecenin derinliğinde. Ve o
gazeteleme kendinden dahi haber vermiyordu.
Kapısının önünde olanı haberleştiremeyen Cizre’yi yapar mıydı, Taksim’i yapar mıydı?
Ne kolay zannediyordunuz değil mi Picasso Faşist Subaya Guernica
tablosunu gösterirken hayır bunu ben değil siz yaptınız derken?
Sanatçı olmak, yazar olmak sözünde durmakmış aynı zamanda değil mi?
Onlar maçlarda golleri ve acaba vekillerimiz 400 oluyor mu diye
sayarken, devlet sınır içine yine sınır çiziyordu ve bir halkı
saymıyordu. Cizre günlerdir ablukadaydı ve HDP’li vekiller ilçe sınırına
çekilen dikenli tellerden öteye geçemiyorlardı. Onurlu bir şekilde
beraber yaşamak için özyönetim diyen halka, hayır diyen devlet
bölüyordu memleketi…
Aynı Kobanê gibi ablukada olduğunu hissettiğim Cizre için de düştü düşecek derler miydi?
Onlar evlatlarını sahiplenen babaları karaktersiz ilan etse de tüm evlatları savunmak karakterimizdir bilinsin…
Ve ben bir kez daha anlıyordum ki 19’undaki Sait ile aynı teneşiri
paylaşan Muhammed bebek bir Kürt çocuğuydu. Yoksa bu derin sessizliğin
başka ne anlamı olabilirdi ki…
O gözleri açık giderken bir ülke gözlerini kapatıyordu zalimliğe…
Kemal Bozkurt / www.ozgurbloggundem.com
0
21
TR
:” ”
:””
” “,” ”
:” ”
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info – www.navendalekolin.com