18 Temmuz 2018 Çarşamba Saat 21:07
Türk devletinin 1992 yılında Kürt halkına karşı yürüttüğü
Kürt halkını tasfiye etme, katletme politikası sonucunda Şırnak başta olmak
üzere Botan’nın birçok köyleri TC tarafından zorla boşaltıldı. Köylerinde
kalmak isteyenler ise hunharca gözaltında katledildi. O dönemde failli meçhuller dönemiydi. Kürt
halkının direnişi karşısında TC başta kadınlar ve çocuklara yöneldi. İşte o dönemde
köylerini boşaltmak zorunda kalan Kürtler Güney Kürdisan’a göç etmek zorunda
kalan ve Güney Kürdistan’a sürgün edilen halk Başta Şeraniş kampı, Etruş kampı,
Ninova, Nexdara ve en son olarak Mahmur kampına sürgün edildi. KDP ise buralara
sürgün edilen Kürt halkını TC politikasının aynısı uygulayarak resmen bir
işkence politikası uyguluyordu. Buradaki halkın Mahmur kampına gönderilmesinin
asıl amacı ise ölümdü. Mahmur kampına
gelen Kürtler birçok zorluklarla karşı karşıya kaldı. Çünkü Mahmur çöl bir
alandı içinde ot bile yeşermiyordu. Bütün alan Akrep, yılan ve böceklerle
doluydu. Buradaki en önemli sorun ise Su sorunuydu. Su bu alanda hiç
bulunmuyordu. Onlarca çocuk susuzluktan hayatını kaybetti. Birçok kişi Akrep ve
yılan sokmasından kaynaklı hayatını kaybetti. Yaşlı insanlar ise çölün verdiği
sıcaklık ve susuzluk yüzünden kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. KDP’nin
zoruyla buralara sürgün edilen bu halk kendi dişiyle tırnağıyla kendine yeni
bir yaşam kurmaya çalışıyordu. Buna rağmen KDP bu halkı susuz ve aç bırakmak
için bütün politikalarını seferber ediyordu. Buraya sürgün edilen insanlar
sıcaktan korunmak için beyaz naylondan çadırlar yaptı. Ancak buradaki açlık,
susuzluk ve çaresizlik buradaki kadınları yeni bir yaşamı yaratmaya
yöneltiyordu. Buna rağmen başta kadınlar olmak üzere yeni bir yaşamın
nüvelerini atmaya başlamışlardı. Buradaki zorluk ve imkânsızlıklara rağmen
kadınlar her gün 2 km yolu yürüyerek aşağı Mahmur’a bir vidon su götürmek için
gidiyorlardı. Aylarca belki yıllarca bu böyle devam etti. Ama her şeye rağmen
bu halk yeni bir yaşam kurmayı başardı. İlk başta kadınlar topraktan
sığınacakları evleri kendi elleriyle yapmaya başladılar. Çocuklarını ve
ailelerini bir parça ekmek getirmek için Hewler merkeze giderek çalışıyorlardı.
Kampa geldiklerinde ise yine kendi elleriyle yapmaya başladıkları toprak evleri
bitirmek için çalışıyorlardı. Günlerce aç kalan çocuklarını eşlerini ve aile
bireylerini ayakta çalışan kadınlar kendi öz güçlerine dayanarak cehennemde
cenneti yaratmayı başardılar. Kadın bir yandan yeni bir yaşam kurmaya
çalışırken bir yandan da kendini yeniden bulmaya başlıyordu. Kardelen çiçeği
soğuk ve karlı alanlarda yeşeren bir çiçek türüdür. Kardelen özellikle Karın
yağmasıyla birlikte toprak altında filizlenmeye başlar ve Karın olduğu
alanlarda yeşerir. Karda nasıl bir kardelen filizleniyorsa Mahmur’da Kadınlar
imkansızı gerçekleştirerek çölde Kardelen olmayı başardılar ve bütün zorluklara
ve imkansızlıklara rağmen köklerini yeni alanlara saldılar. Bu kökler her
alanda filizlenmeye başladı ve yeni yaşamların müjdecisi oldular. Bu gün
Mahmur’da binlerce kadın yarattıkları bu cenneti korumak için bütün öz
güçleriyle mücadele ediyor. TC ve KDP’nin bütün saldırılarına rağmen kadınlar
bir kere olsun bu alanları bırakmayı düşünmediler. Binlerce genç kadın bu gün Mahmur’da
özgürlük mücadelesini en yüksek seviyede, kendi özgür topraklarında, zorla
koparıldıkları Botan topraklarında sürdürmektedir.
Sara Gulan
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html