16 Aralık 2018 Pazar Saat 19:07
31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler yaklaşırken Erdoğan’dan yine bir
operasyon açıklaması geldi. Her seçimde olduğu gibi Erdoğan yine milliyetçi
duygulardan gem vurarak Fırat’ın doğusuna operasyon yapılacağını açıkladı. Erdoğan
her sıkıştığında ve seçimlerde milliyetçi kesimin oyunu almak ve ırkçılığı
tırmandırmak için bir operasyon açıklaması yapar. 24 Haziran seçimleri öncesinde,
“Menbiç’e girdik”, “Kandil’e bayrak diktik” açıklamasına
şahitlik ettik. Seçimler bittikten sonra
Erdoğan “Menbiç’te ABD bizi oyalıyor. Verilen sözler tutulmuyor.
Aldatıldık” açıklaması yapmıştı. Bu açıklamanın ardından ABD ile Türkiye
arasında başalayan ortak devriye açıklaması girdi.
Şimdi de Erdoğan Fırat’ın Doğusuna operasyon açıklaması yapıyor. Erdoğan bu açıklaması iki ayak üzerinde
değerlendirebiliriz.
1) Erdoğan yaklaşan yerel seçimlerde başta Milliyetçi kesimin oyunu almak
ve bu doğrultuda Beka sorunu olarak gördüğü YPG’nin bulunduğu bölgelere operasyon
yaparak bütün kesimi etkilemeye çalışmaktadır. Türkiye’de yaşanan ekonomik
krizin etkisinin gittikçe artması Türk devleti başta olmak üzere AKP iktidarını
zora soktuğu aşikardır artık. Yapılan
Operasyon açıklaması ile yaşanan ekonomik krizin üstünü örtmek ve gündem
dışı bırakmaktır aslında. İktidar yetkilileri her ne kadar bu krizin üstünü örtmeye çalışsalarda krizin dış
mihraklar tarafından yaratıldığını her defasında dile getirmelerine rağmen yine
dış mihrakların kapılarına giderek sıcak para isteyecek düzeye gelmiş
durumdalar.
2) Bu açıklamanın diğer bir ayağı
ise ABD’nin bu operasyona kısmı olarak da olsa izin vermesidir. Peki ABD Türk
devletinin yapacağı kısmı operasyon karşılında ne aldı da operasyona izin verdi?
ABD yaptığı açıklamada, “Türk devletinin yapacağı böyle bir operasyona asla
izin vermeyiz. Bu operasyon kabul edilemez dedi. Bu açıklama ABD’nin Türk
devletinin yapacağı operasyona izin vermeyeceği anlamamında algılamamak
gerekir. Bir yandan bu açıklama yapılırken bir yandan da Türk devleti saldırı
hazırlıkları yapmakta. ABD’nin bu açıklamalarını Türk devletinin Efrin
işgalinde de duyduk ve sonucunda yine Türk devletini her anlamda desteklemeye
gitti.
Erdoğan Piyonluğu Kürtleri Yok etme üzerine kuruludur
Türk devleti Kürtlerin bulunduğu bütün kazanımlarını yok etmeye
odaklanmışken ve bunun üzerinden kendini yaşatma ve ömrünü uzatma siyaseti
yürütürken, ABD kendi kurduğu AKP ve Erdoğan İktidarının ömrünü uzatmaya
çalışmakta. Çünkü Erdoğan’ı istediği gibi kullanmakta ve onu elinde tutmaya
çalışmaktadır. ABD’nin bu yaklaşımını seçimde oya çevirmek için çabalayan bir
AKP Hükümeti var karşımızda. Piyon olarak kullanılmaya razı olan AKP
İktidarının tek derdi ise Kürtlerin yok edilmesidir.
Unutulmaması gereken en önemli husus ise Türk askerlerinin ABD’nin
izni olmadan Suriye’de bir adım dahi
atamayacağıdır. Suriye’de bulunan Türk askerleri ise ABD’nin denetimi altında
olan askerlerdır. AKP hükümetinin Fırat’ın doğusuna saldırısı ABD tarafından
onaylanmıştır.
ABD’nin Sağ gösterip sol vurma
politikası devrede
ABD Türkiye’ye karşı Kürt kozunu
kullanarak istediğini yaptırıyor ve Türk devletini bir piyon gibi kullanıyor.
ABD tarafından kısmı operasyona izin verilmesinin altında yatan mesaj aslında “Türk
devletini istediğim gibi kullanır ve istediğimi elde etmeye çalışırım. mesajıdır.
İkincisi ise YPG ile PKK arasında ayrıştırma yaratarak YPG’nin bulunduğu
bölgeleri hakimiyetine alma politikası ile Suriye’deki İran varlığına Kürtleri
kullanarak son vermek olduğu gibi, istediğim zaman istediğim yerde operasyona
izin verebilir operasyon yapabilirim izlenimi yaratarak istediğini elde etmeye
çalışmasıdır.
Daha önce de Türk devletinin Efrin işgalinde ABD aynı pozisyonu sergilemiş
ve Türk devletinin saldırılarına destek vermişti. Şu anda yapılmak istenen de
budur. ABD ve Türk devletinin ittifakı Kürtler üzerinde geliştiği için
istediklerini elde etmek o kadar kolay olamayacaktır.
Efrin her ne kadar ABD, Rusya ve Türk devletinin işbirliğiyle işgal edilmiş
olsa da Kürt halkı kendi direnişlerinden vazgeçmedi. Bu doğrultuda yapılacak saldırılara
karşı “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk
Yönetimi Yürütme Meclisi olarak, Erdoğan’ın bölgelerimize yönelik düşmanca
açıklamasını ve tehditlerini kınıyoruz. Erdoğan, Suriye krizinin başından beri
Misak-ı Milli sınırlarına dönebilmek için Suriye topraklarının bir kısmını
Türkiye topraklarına katma çabası içerisindedir. Erdoğan’ın hedefi yalnızca
Kuzey ve Doğu Suriye değil, Suriye toprak bütünlüğüdür açıklaması
Kürtlere yapılacak saldıralara karşı
büyük bir direnişle cevap verileceğinin cevabıdır. Bu güne kadar Kürtler,
yapılan bütün saldırıları boşa çıkartarak başta Türk devleti olmak üzere dış
güçlere cevap niteliğinde direnişler sergilemiştir.
Sara Gulan
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html