02 Ağustos 2018 Perşembe Saat 12:43
Göç olayı, ekonomik, toplumsal ve siyasal nedenlerle insanların
bireysel ve kitlesel olarak yer değiştirme eylemi ya da yaşanılan yerin
değiştirilmesi eylemi olarak ifade edilebilir. İster kısa süreli,
ister uzun süreli olsun bu yer değiştirme hareketleri çoğu kez aynı toplumsal
sistem içinde “iç göç biçiminde gerçekleşir. Bazen de kendine özgü koşulları
nedeniyle toplumsal sistemler arasında “dış göç biçiminde ortaya
çıkarlar. Emperyalist güçlerin tarihten
günümüze yürüttüğü Ortadoğu’yu kaosa ve savaş alanına çevirme politikaları
sonucundan dış göçler gün geçtikçe artmakta ve gittikçe derinleşmekte.
Özellikle Ortadoğu’da yaşanan savaştan insanlar daha güvenli bir yaşam sürmek
için gözünü Avrupa’ya çevirmektedir. Bu savaşı ortaya çıkartan Batı devletleri
göçmen ölümleri ve sorunları karşısında üç maymunu oynamaktadır. Çünkü göçmen
politikası üzerinde kendi politikalarını hayata geçirme yarışına girdiklerini
görebiliyoruz. Göçmen sorunlarının
başında ölüme terk edilme, yaşam kapıları yerine ölüm kapılarının açılması,
başka ülkelerde yaşayan göçmenleri asimile etme politikaları yürütülmektedir.
Genç Göçmenler
Devletler Tarafından Asimile Edilmekte
Göçmenlikte en çok genç kesim üzerinde durulmaktadır. Nedeni ise
genç kesimi entegre edip kendi sistemi içinde eritme, gençleri kendi çıkarları
ve politikaları doğrultusunda şekillendirme politikası ön plandadır. Her yıl,
sonunda bir Avrupa ülkesine ulaşabilmek için Türkiye sınırlarından giren kaçak
göçmenlerin önemlice bir bölümünü gençler ve çocuklar oluşturmaktadır. Bu
insanlar, başta güneybatı Asya ve Doğu Afrika olmak üzere çeşitli ülkeleri
yoksulluktan, baskılardan veya çatışmalardan kurtulmak için terk edenlerdir. Bu
gençler ve çocuklar özellikle güç durumdadırlar. Sosyal yardımlara, eğitim ve
sağlık hizmetlerine ulaşamamaktadır ve korunma ve toplum yaşamına katılma gibi
olanaklardan da yoksun bırakılmaktadır. Yaşadıkları koşullar ve yolculuk
biçimleri nedeniyle aralarından bir bölümü denizde veya karayolu kazaları
sonucunda yaşamını yitirmektedir. Örneğin 2012 yılı Eylül ayındaki bir olayda
aralarında 31 çocuğun da bulunduğu 61 düzensiz göçmen, İzmir’in Menderes
ilçesindeki Ahmetbeyli’den Yunanistan’a gitmek üzere denize açıldıktan sonra
teknelerinin alabora olması sonucunda yaşamını yitirmiştir. Türkiye’de 14-30 yaş aralığında bir milyonun
üzerinde Suriyeli genç yaşıyor. Zorla yerinden edilmiş gençler Türkiye’de
eğitim hayatına devam edemiyor. Gençler göçle geldikleri Türkiye’de, anadilde
eğitim imkânı bulamıyor ve kendilerini güvende hissedemiyor. Eğitim hayatına devem eden çok az bir kesim
ise Türkiye’nin mevcut eğitim sistemine uyum sağlamamaktadır. Bu gibi nedenler
sebebiyle eğitime katılım oranı oldukça sınırlı kalıyor. Eğitim hayatına devam
edebilen sınırlı sayıdaki genç ise etkin ve verimli bir hayatı sürdüremiyor. Bunun sonucunda genç kadınlar fuhuşa genç
erkekler ise çeteleştirilerek savaşmaya gönderilmektedir.
Genç
Göçmenlerin Ucuz Ve Güvencesiz İş Gücü
Mülteci gençlere yüklenen sorumluluklar, gençlerin kendi
hayatlarına şekil vermesini imkânsızlaştırıyor. Ailenin geri kalanına bakma işi
genelde gençler tarafından üstleniliyor. Gençler, mesleklerini icra
edebilecekleri yasal çerçeveyle uyumlu adil bir hayat süremiyor. Ailelerin hayatlarına devam edebilmesi
veya daha iyi ekonomik koşullara sahip olabilmesi için, gençler ucuz iş gücü
piyasasında görünmez ve güvencesiz bir şekilde çalışmak zorunda bırakılıyor. Bitmeyen mesai saatleri, verilmeyen
maaşlar ve üstüne ayrımcılığın her türlü biçimi, gençlerin maruz kaldığı hak
ihlallerinin başında geliyor. Bu durum gençlerin içe kapanma ve yalnızlaşma
gibi kötü sonuçları beraberinde getiriyor.
Göçmen gençlerin büyük bir kısmı yaşadıkları ayrımcılıklarından kaynaklı
intihar etmektedir. Özellikle genç
göçmen kadınların fuhuşa sürüklendiği ve para karşılığı evlendirdiği ortaya
çıkmıştır. Göçmen genç kadınlar ve
erkekler yaşadıkları ülkelerin sistemi içinde eritilmektedir. Özellikle genç göçmenlere yönelik özel bir
politika uygulanmaktadır. Bu politikanın
amacı genç göçmen kesimini asimile edip kendi sistemleri doğrultusunda bireyler
yetiştirmek ve amaçları doğrultusunda kullanmak.
Türk Devleti Genç
Göçmenleri İntihara Sürüklüyor
Türkiye genç göçmenlerin en çok olduğu ülkelerin başında
gelmektedir. Türkiye’de 14-30 yaş
aralığında 1 milyon genç göçmen bulunmakta. Göçmenler AFAD’a bağlı kamplara
yerleştirilmekte. Kamplara yerleştirilen
göçmenler açlık, susuzluk, işsizlik, cinsel istismar, tecavüz, intihar ve
ölümle karşı karşıya kalmaktadır.
Binlerce genç kadın bu kamplarda para karşılığı evlendirilmekte, fuhuşa
zorlanmakta, cinsel istismara uğramaktadır. AFAD bünyesinde yaşanan bu vahşete
rağmen AFAD yetkilileri sesiz kalmakta. Daha doğrusu AFAD yetkilileri bunu
yapmaktadır. Genç kadınlar AFAD
yetkilileri tarafından hamile bırakılmakta ve bunun sonucunda intihara sürüklenmektedir.
AFAD bünyesinde olan Islahiye göçmen kampında 26
yaşındaki Suriyeli Ezidi bir kadına, kamp şoförü tecavüz etti. Epilepsi hastası
olan kadının bu olay sonrasında ilaçlarını içerek intihar ettiği ortaya çıktı.
Yine Nizip kampında AFAD yetkilileri tarafından genç kadınlar para karşılığında
fuhuşa zorlandığı ortaya çıkmıştı.
Verilen bu örnekler doğrultusunda baktığımızda çok korkunç bir tablonun
ortaya çıkmaktadır.
Genç Mülteci
Raporu
Genç Mültecileri Destekleme Projesi’nin yayınladığı raporda mülteci
gençlerin sorunları ve yaşadıkları hak ihlallerine dikkat çekildi.
Mülteci gençlerin eğitime erişiminin sınırlı olduğunun anlatıldığı raporda,
Türkiye’de yaşayan 14-30 yaş aralığındaki bir milyonun üzerindeki Suriyelinin
anadilinde eğitim imkanı bulamadığının, bu yüzden de eğitimine devam
edemediğinin altı çizildi. Raporda gençlerin mesleklerini icra edebilecekleri
yasal çerçeveyle uyumlu adil bir hayat süremedikleri ve ucuz iş gücü
piyasasında görünmez ve güvencesiz bir şekilde çalışmak zorunda bırakıldıkları
ortaya konulurken kamplarda veya 3-5 ailenin bir arada yaşadığı evlerde barınmak
zorunda kalan mültecilerin kimseyle iletişim kuramadığı ve sosyal açıdan
yalnızlaştıkları ifade edildi. Yedi yıldır geçici koruma statüsünde bulunan
gençlerin seyahat özgürlüğünün olmadığına da dikkat çeken raporda, genç
mültecilerin hastalık gibi acil durumlarda bile ilgili kurumlardan izin almak
zorunda kaldığı vurgulandı.
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html
Genç Göçmenler
Devletler Tarafından Asimile EdilmekteGenç
Göçmenlerin Ucuz Ve Güvencesiz İş Gücü Türk Devleti Genç
Göçmenleri İntihara SürüklüyorGenç Mülteci
Raporu