• kurdî
  • العربية
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Haber
  • Makale
  • Araştırma
  • Politik Analiz
  • MİT Gerçekleri
  • Tüm Bölümler
    • Anketler
    • Duyurular
    • Röportaj
    • Editörden
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kadın
    • Gençlik
    • Dış Basından
    • Kürdistan Tarihi ve Dili
    • Kim Kimdir?
    • Basın Bültenleri
    • Basından Seçmeler
    • Kronoloji
    • Belge
    • Dizi Yazı
    • Okuyucudan
    • Özgürlük Perspektifleri
    • Serbest Yazılar
    • Teknoloji
    • MİT Gerçekleri
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa Bölümler Makaleler

Hasankeyf Gerçekliğinde Kültürel Soykırım

Yayınlayan Lekolin
15 Mart 2020
Kategori: Makaleler
254 6
A A
Hasankeyf Gerçekliğinde Kültürel Soykırım
Facebook İle PaylaşınTwitter İle Paylaşın

10 Eylül 2019 Salı Saat 09:47

Bir opluma renk ve şekil kazandıran temel özellik kültürdür.

0

21

TR

:” ”

:””

” “,serif

Kültür toplum kimliğini oluşturan en başat olgudur. Toplumun binlerce yıllık maddi ve manevi
birikimleri sonucu oluşmuş, bir anlamda doğal karakteridir. Yaşamın bütün
renklerini adeta bir tuvale nakşetmesi gibidir. Bu yüzden kültürel değerlere
yaklaşım, kendini bilme, geçmişe saygı ve insanlık değerlerini koruma
hassasiyeti ile yaklaşmasını zorunlu kılmaktadır. Çünkü bir toplumun kültür
dokusu yok edildiğinde salt maddi ve manevi bir varlığı yok etmiş olmuyoruz
aynı zamanda toplumu belleksiz, geçmişsiz
bırakmakla birlikte kimliksiz bir toplum oluşturmuş
oluyoruz.

Bu gerçeklikle ulus devletler, egemen ve sömürgüci anlayışların ilk
hedefinde saldırdıkları nokta kültür olmuştur. Bugün dünya’da birçok kültürel
değer bu yüzden yok edilmiş, toplumlar belleksiz, kimliksiz bırakılmıştır.
Büyük çoğunluğu yasak ve yıkımla yok edilmiş, sonuç almadıkları noktada ise
kültürel değerlerin içi boşaltılıp anlamsız hale getirilerek adeta ondan
utanacak bir ucubeye dönüştürülmüştür. Bu dönüştürme “ince elleme sık dokuma
mantığıyla yapılarak toplum algısını değiştirerek, hayata geçirilmeye
çalışılmıştır.

Kültürel soykırım,
fiziki soykırımdan çok daha örtülü, hileli ve tehlikelidir. Kendisini açıktan
göstermeyerek karşıdakini aldatır, yaşatıyor gibi görünür, ama kendisi olmaktan
çıkma temelinde yaşamaya imkan verir. Adı üstünde, “kültürel soykırım rejimi
deniliyor. Bir toplumu yok etmenin en etkili uygulamaları oluyor.
Aynı şekilde Kültürel ele geçirme en tehlikeli
sömürgecilik biçimidir. Kültürel sömürgecilik, sömürgeciye meşruluk ve yasallık
sağlar. Bu ele ge
çirilmiş bir toplumu
veya halkı madden ve manen işgale hazır hale getirmektir.

Bu gün Kürdistan’da yaşanan Kültürel soykırıma baktığımızda toplumun
nasıl bir yolla işgal edilmeye çalışıldığını
12 bin yıllık tarihe sahip olan Hasankeyf’te, yaşam tanıklığında binlerce kadim halkın
hikâyeleri, kültürleri ve tarihleri, canlı yaşamı için zengin çeşitliliği
devletlerin ve iktidarların başlattıkları savaşın kültürel
soykırım boyutuyla karşımıza çıkmaktadır. Bu kültürel soykırım gerçeğini ülkemizde
yapılan onlarca baraj
ve termik santral
projesinde de görebiliyoruz.

Kültürel soykırımın gerçeğini 12 bin yıllık tarihe sahip olan Hasankeyf’in
egemen ve sömürgeci iktidar ve devletler tarafından yürütülen tarihi yerleri
yok etmekte görüyoruz.

Devletler ve
iktidarlar savaşla kurdukları tahakkümü güçlendirmek için doğa ve bir başka
öteki kimlik üzerinde uygulamaya ve bunu meşrulaştıracak söylemler üretmeye
devam ediyorlar. Yine devletler ve İktidarlar savaşın ve iktidarlarının devamı
için “güvenlik gerekçeleriyle yaptıkları barajların “kalkınma ve su sorununu
ortadan kaldırmak için yapıldığı yalanını her defasında söyleyerek fiziki
savaşla gerçekleştirmedikleri soykırımı farklı kimlik, kültür ve halkların
aidiyetini ortadan kaldırarak, Türk İslam sentesiyle asimile etmeye çalışarak
topyekûn tüm canlı yaşamına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyorlar.

Bunun özü de
tarihi kökünden koparma, tarih bilincinden yoksun bırakmadır. Bir toplumu, bir
insanı tarihsiz, tarih bilincinden yoksun kılarsan bugününü doğru yaşayamaz,
yarınını doğru öngöremez. Böylece onu istediğin gibi işe koşabilir, üzerinden
istediğin gibi çalışabilirsin. Böyle olunca canlı bir insan, bir toplum
olmaktan çıkarsın. İşte Kürtlere dayatılan saldırı budur. “Tarihi olmayanın
geleceği de olmaz denir. Bir toplumu gelecekten yoksun kılmak istiyorsan onu
tarihten yoksun kılacaksın.

 O yüzden yeni
yapılan ve TOKİ eliyle bizlere “Yeni Hasankeyf diye sunulan konutların da
sadece kültürel bir anlamı taşımamakla birlikte farklı kimliklerin aidiyetini
içerisinde barındıracak bir gelenekselliğin ürünü olmayan beton yığını ve
TOKİ’nin de devletin bir yıkım ve talan aygıtı olduğunu da unutmamak lazım.

Unutulmaması
gereken başka bir nokta da Dicle Nehri sadece Hasankeyf demek değildir.
Halkların, dillerin ve 12 bin yıllık bir yaşamın çığlığıdır ve bu çığlığın yok
edilmesi asla kabul edilmemelidir.

 

Sara GULAN

Sara GULAN

Etiketler: araştırmaHasankeyfkurdiKurdishkurdistanLekolinTurkishTürkiye
Önceki yazı

Feleknas Uca’ya Clara Zetkin Onursal Kadın Ödülü

Sonraki Haber

Irak Türkmen Cephesi-ITC

Benzer Haberler

PKK Kürdistan’da Bütün Devrimci Sosyalist Demokratik Değerlere Sahip Çıkıyor
Makaleler

PKK Kürdistan’da Bütün Devrimci Sosyalist Demokratik Değerlere Sahip Çıkıyor

27 Ocak 2023
Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek
Makaleler

Cinayet ve Katliam Çetesi MİT’in Unuttuğu Gerçek

8 Ocak 2023
Yeni Gündem Algılarıyla Yenilgilerin Kamufule Edilmesi
Makaleler

Yeni Gündem Algılarıyla Yenilgilerin Kamufule Edilmesi

4 Ocak 2023
Sonraki Haber
Irak Türkmen Cephesi-ITC

Irak Türkmen Cephesi-ITC

Öne Çıkan Yazılar

  • Özel Savaş Politikalarında Çewlig: Kentin Sosyolojik Yapısı Bozuldu

    Özel Savaş Politikalarında Çewlig: Kentin Sosyolojik Yapısı Bozuldu

    502 Paylaşım
    Paylaş 201 Paylaş 126
  • Önderliğin Bilgi’ye Dair Çözümlemeleri

    546 Paylaşım
    Paylaş 218 Paylaş 137
  • İşgalci TC ve Rejimin Görüşmelerinde Çıkan Senaryolar!- HABER

    517 Paylaşım
    Paylaş 207 Paylaş 129
  • Özel Savaş Politikalarında Êlih: Kentin Tüm Değerleri Hedefte

    553 Paylaşım
    Paylaş 221 Paylaş 138
  • Michel Rubin Barzani İçin Neden Korkak Dedi?

    559 Paylaşım
    Paylaş 224 Paylaş 140

Önerilenler

Özel Savaş Politikalarında Çewlig: Kentin Sosyolojik Yapısı Bozuldu

İşgalci TC ve Rejimin Görüşmelerinde Çıkan Senaryolar!- HABER

Önderliğin Bilgi’ye Dair Çözümlemeleri

Söz Konusu Faşist AKP-MHP İktidarını Korumak İse Gerisi Teferruattır!

Özel Savaş Politikalarında Êlih: Kentin Tüm Değerleri Hedefte

  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Tüm Yazılar
KÜRDİSTAN ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

© 2020 Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Araştırmalar
  • Basın Bültenleri
  • Basından Seçmeler
  • Belgeler
  • Dizi Yazı
  • Dış Basından
  • Duyurular
  • Ekoloji
  • Ekonomi
  • Gençlik
  • Haberler
  • Kadın
  • Kim Kimdir?
  • Kronoloji
  • Kürdistan Tarihi ve Dili
  • Makaleler
  • Okuyucudan
  • Özgürlük Perspektifleri
  • Politik Analiz
  • Röportajlar
  • Serbest Yazılar
  • Teknoloji

Tekrar hoşgeldiniz!

Hesaba giriş

Şifrenizimi unuttunuz?

Tüm alanlar zorunludur

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum aç