Soykırımcı TC Devleti katliamlarına bir yenisini daha ekledi. Bu seferde Rojava Kürdistan’da, Kobané- Helince köyünde Kongré Star üyesi Zehra Berkel, Hebun Mala Halil ve Emine Veysi’yi SİHA’ları ile alçakça katletti. Daha önce de 9 Ocak 2013 yılında Paris’te üç Kürt kadın devrimciyi: Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez’i, 9 Ocak 2016 yılında Silopi’de: Sevé Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyan’ı katletmişti.
Soykırımcı TC Devleti; Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez, Sevé Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyan’ı olduğu gibi; Zehra Berkel, Hebun Mala Halil ve Emine Veysi’de planlayarak, sinsice katletti. Doğrudan Kogré Star’ın çalışmalarını yürüttüğü binayı bombaladı. Hedefinde de Paris ve Silopi’de olduğu gibi ülke ve halkının özgürlük mücadelesinde öncü, örgütlü, bilinçli Kürt kadını vardı. O nedenle de bir tesadüf değildi. Paris ve Silopi’de olduğu gibi, Kobané’de de kadınlar Kürt ve siyasi kimlikleri ve özünde bir kadın devrimim olan Kürdistan devriminin öncüleri olmaları nedeniyle hedef olarak seçildiler, katledildiler. Paris’te, Silopi’de olduğu gibi, Kobané’de kadınları katlederek Kürdistan devrimini öncüsüz bırakmak istediler.
Özgürleşen kadın, özgür Kürdistan demekti. Soykırımcı TC Devleti’de bu gerçekliği her kesten daha iyi bilmekteydi. Onun içindir ki, Kürdistan’da gerçekleştirdiği soykırım saldırılarının öncelikli hedefleri arasında hep kadın vardı. Tarihte de böyle olmuştu. Önce kadını vurmuş ve katletmişlerdi. Şimdi de bu kirli ve soykırımcı tarihlerine, işledikleri insanlık suçlarına yenilerini eklemeye/kaydetmeye devam etmektedirler.
Soykırımcı TC Devleti, öncelikli hedefleri arasında kadının yer aldığını gizlemeye gerek duymamakta ve her fırsatta bunu dile getirmekten geri kalmamaktadır. En son olarak ta TC Devleti’nin İç İşleri Bakanlığını yapan bir kontrgerilla şefi olan Süleyman Soylu’da bunu çok açık bir şekilde dile getirmişti. Yaptığı açıklamada kadınlara karşı saldırılarını yoğunlaştıracaklarını açık bir şekilde itiraf etmişti. Zaten yaptığı açıklamanın ardında da Bakuré Kürdistan’da Özgür Kadın hareketi TJA ve Rosa Kadın Derneği’ne saldırılmış, üye ve yöneticileri zindanlara alınmıştı. Ardından da Kobané Helince katliamı gerçekleştirildi.
Süleyman Soylu yapmış olduğu açıklama ile gerçekleştirdikleri saldırı ve katliamlara kendine göre uygun bir ortam yaratma ve gerekçe oluşturmaya çalışmıştı. “PKK’nin yöneticilerinin çoğunun kadın” olduğunu dile getirmiş olmasının nedeni de buydu. Bu anlaşılmaz değildi. Süleyman Soylu’nun yapmış olduğu bu açıklamanın ardından Kürt kadınına yönelik saldırıların giderek daha fazla yoğunlaşacağı beklenilmekteydi. TJA ve Rosa Kadın Derneğine yapılan saldırı ile de bunun startı verilmişti.
Soykırımcı TC Devleti Kürt kadınına yönelik saldırılarını bundan sonra daha da yoğunlaştırarak devam ettirecektir. Kadın Devrimi olan Kürdistan Devrimini kanla boğmak için tüm gücünü kullanacaktır. Bunu yaparken de toplumsal cinsiyetçiliği kışkırtarak, kendini iktidar olarak gören gerici erkekliği daha fazla kullanacaktır. Bunu yaparken de, kadının sadece Kürt, sosyal ve siyasal kimliğine bakmakla yetinmeyecektir. Biyolojik olarak kadın olmasını, saldırmak için yeterli görecektir. Kadın sadece kadın olduğu için horlanacak, şiddete uğrayacak, tecavüz edilecek ve katledilecektir. Zaten Türkiye’de her gün kadına yönelik yapılan bu türden saldırılarla, bilinçlerde, algıda bunun zemini yaratılmakta ve koşulları hazırlanmaktadır. Kadına karşı şiddeti, tecavüzü suç kapsamından çıkarak, kadın cinayetlerini sıradanlaştıran, olağanlaştıran yasal düzenlemelerin yapılmasının, TV’lerde değişik programlar adı altında ekranlara çıkarılan tiplerle, model haline getirilmek istenen sapkın ruhlu bir erkek oluşturulmaya çalışılmasının nedenini de bundan başkası değildir.
Soykırımcı TC Devleti, önüne koyduğu bu insanlık ve toplum düşmanı politikayı uygulamak ve sonuç elde etmek için önce kadın olduğu kadına ve topluma öncülük eden kadına saldırmaktadır. Paris’te; sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez, Silopi’de; Sevé Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyan, şimdide Kobané Helince’; Zehra Berkel, Hebun Mala Halil, Emine Veysi’nin katletmesinin nedeni de tamamen bu gerçekliktir.
Saldırı tüm Kürdistan kadınına ve Kürdistan toplumuna yapılmıştır. Helince’de katledilen de Kürdistan toplumu ve onun geleceğidir, öncüsüdür. İnsanlığın geleceğinin belirleneceği Kürdistan topraklarında yaşanan bu saldırılar tüm dünya insanlığına yapılan bir saldırıdır. Kobané- Helince’de katledilen: Zehra Berkel, Hebun Mala Halil ve Emine Veysi’de tüm Kürdistan toplumu ve dünya insanlığının şehididir.
Cemal Şerik
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi