31 Temmuz 2013 Çarşamba Saat 06:45
23 Temmuz’da Güney Kürdistan’ın Hewlêr kentinde ’Kürt Ulusal Kongresine’ ön hazırlık toplantısına başta Kürdistan’ın dört parçasından olmak üzere, dünyanın birçok yerinden çok sayıda Kürt katılmıştı. Toplantı Kürtler arasında heyecan verdiği kadar, bölünmüş ve dağıtılmış Kürtlerin birliğini korunmaya yönelik umutların, tekrardan doğmasına vesile oldu.
Toplantı, geçmişte de olduğu gibi Kürtlerin birlik ve beraberliğine yönelik engellemelerin halen var olduğunu ortaya koydu. Rudaw televizyonuna demeç veren Türk Başbakanı Erdoğan’ın yardımcısı Bülent Arınç ‘Kürtlerin hakkı için çok çalıştım çok çabaladım’. Arkasından ise ‘temennim odur ki, inşallah Kongre’nin başkanı Sayın Mesut Barzani olur’ diye açıklamalarda bulundu. Ulusal birlik ruhunu ve kongrenin amaç ve önemini anlamayanlar ne yazık ki ‘Kürtçe medeniyet dili değil’ diyen Arınç’ın bu söylemlerini iyi niyetli görebilirler.
İradesiz kılma!
Lozan’la Kürdistan dört parçaya bölünerek, Şark Islahat planıyla ise Kürtler hem fiziki hem de kültürel soykırımdan geçirilmek istenerek iradesiz bırakılmak istenilmiştir.Ancak Kürtlerin, her ne kadar dört parçada ayrı ayrı olarak işgalcilere karşı savaşmışlarsa da hiçbir zaman birleşerek ulusal nitelikte işgalcilere karşı savaşamamışlardır.Bu nedenle tek irade olarak direnememişlerdir. Yapılacak kongrede amaç, parçalarda oluşan parçalı iradeleri ortak bir iradeye haline getirmektir.
Yapılacak kongre ile Kürtler ortak iradelerini kendileri oluşturacak.İradelerini belirleyecek kurum, sistem veya şahsı kendileri belirleyecektir. Bunun dışında buna müdahale edecek olan, bunun önüne engel koyan ya da kongrenin belirleyeceği kurum sistem veya şahsı kabul görmeyen her düşünce Kürtlerin ortak hedefi haline gelecektir. Çünkü kongrenin iradesini kabul etmeyen, aynı zamanda Kürtlerin varlığını kabul etmemiş olacaktır.
Bülent Arınç‘ın’ inşallah kongrenin Başkanı Sayın Barzani olur ’söylemi sinsi bir şekilde Türk devletinin, Kürtlerin iradesine müdahale olup kendi denetimdeki kurmak istedikleri bir Kürt oluşumu için, halen umutları olduğunun açık bir göstergesidir.
Arınç, Mesut Barzani’nin toplantı sırasında ‘Sayın Öcalan’ın aramızda olmasını isterdim’ söylemini anlamamış ki halen Lozan da Kürtleri temsil ( iradesini olduğunu) ettiğini iddia eden İsmet Paşa edasıyla kongreye ilişkin düşünce ve önerilerini dile getirmektedir.
Kongre ile başta dağıtılmış Kürtleri, parçalı Kürt iradesini, dörde bolünmüş Kürdistan’ı birleştirerek Kürtlere gereken statü belirlenecektir. Kongre başkanı konusuna ilişkin ise, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık son noktayı koymuştur. Bayık Kongre’nin demokratik olması ve ortak iradeyi temsil etmesi açısından ’Her partinin bir süre Ulusal Kongre’nin Başkanlığını yapması gerekir.’Açıklamasında bulunmuştu.
Munzur Botan
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.navendalekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info