11 Şubat 2010 Perşembe Saat 08:20
12.00
0
21
TR
:” ”
:””
” “,” ”
” ”
PKK’nin ortaya çıkışı ile birlikte Kürdistan’ın sert ve
dağlık coğrafyasına dayanılarak geliştirilen gerillacılığın çok özgün,
incelemeye değer bir deneyim ortaya çıkardığı kesin. Türk ordusunun 20 yılı
aşkındır bu güç karşısında yaşadığı başarısızlık deneyimi daha çarpıcı kılıyor.
Bu gerillacılık örneğinin en özgün ve en çarpıcı bir yönü de
kadın gerillalar. Türkiye açısından bu husus gözden kaçırılmaya çalışılsa da
çeşitli Avrupa ülkelerinden burada mücadele yürüten diğer halk açısından
Kürdistan’da gelişen kadın gerillacılığının çok dikkat çekici olduğu her
fırsatta dillendirilen bir gerçeklik.
PKK saflarına kadının bu kadar yoğun katılımı ve bu
saflardaki etki düzeyi kimi çevrelerce politik bir yaklaşım olarak yorumlansa
da PKK lideri Abdulah Öcalan’ın da 30 yılı aşkın mücadele sürecinde kadına dair
yaptığı değerlendirmeler ve bugün kadının örgüt ve gerilla içindeki durumu
kadının yerinin tamamen ideolojik ve stratejik olduğunu gösteriyor.
Öcalan’ın son dönemde ardı ardına yayınlanan savunmalarında
da bu konu temel bir paradigma olarak oldukça sistemli ve tarihsel gerçeklik
içerisinde ortaya konulmuş. Kadın gerilla komutanlarıyla yaptığımız sohbetlerde
kadın gerillacılığı konusunda ilginç bilgiler öğrendik.
ALTERNATİF ARAYIŞI
YJA-Star Karargah Komutanı Zozan Çewlık ve YJA-Star Komuta
Konseyi Üyesi Zaxo Zağros ile görüşmemizde kadın ordulaşması ve kadın
gerillacılığın Kürt toplumunu demokratikleştirdiğine dikkat Çekiyorlar. İşte
onların anlatımları
– Zozan Çevlik: Kadın mücadelemizi iki boyutlu ele
almak gerekiyor. Birincisi PKK nasıl bir Önderlik hareketi ise bunun içinde
gelişen kadın hareketi var. Bunu da Önderlik gerçeğinden kopuk ele alamayız.
Kürdistan’da gelişen mücadele dünyada gelişen diğer mücadelelerden çok
farklıdır. PKK’nin 32 yıllık mücadelesi içerisinde Kürt kadının demokratik
siyasetin yaratılmasında oynadığı büyük bir rol var. Geçen zaman içerisinde
Önderliğimizin emekleri ve verilen büyük bedeller mücadele tarihimiz açısından
oldukça önemlidir. Geldiğimiz aşamada ideolojiye, kimliğe, örgütlülüğe ve eylem
gücüne sahibiz. Önderliğimizin geliştirdiği paradigma ekseninde, Kürt kadını ve
mücadelesi açısından hedeflenen bir toplum gerçeği var. Önder Apo ve PKK’nin
farkı da buradadır.
Bugün kadın sorunu en derin sorundur. Kapitalist
modernitenin kadın ile toplumu düşürdüğü gerçeklik göz önündedir. Sistem kadını
bir meta haline getirmiştir. Bu nokta da PKK ve kadın hareketi var olan sisteme
karşı alternatifini yaratmaktadır. Kadına irade kazandırarak, kadını
özgürleştirerek toplum özgürleştirilmektedir. Önderliğimiz bir toplumun
özgürleştirilmesi işini kadının irade kazanarak özgürleşerek bu işe öncülük
etmesi temelinde bir strateji izlemiştir.
‘KADINSIZ BİR TOPLUM YARATILMAYA ÇALIŞILDI’
Zaxo Zagros: Önderlik yeni paradigmasında kadını
toplumun dönüşümünde esas olarak ele alıyor. Bütün devrim hareketlerinde bu
nokta iyi tespit edilemedi. Hatta cinsiyetçiliğe karşı da ciddi bir mücadele
yürütülmedi. Toplumun dönüşümü için gerekli olan bu nokta ele alınmadı ve ihmal
edildi. Birçok hareket egemen sistemin uzantısı olmaktan bu yüzden kurtulamadı.
Ve kölelik devam etti. Hatta özgürlük iddiasıyla ortaya çıkan hareketlerin
içerisinde bile bu kölelik devam etti. Özgürlük için yola çıkan hareketler
kadın konusunda yetersiz kaldıkları için amaçlarına ulaşamadılar. Kadınsız yeni
bir toplum yaratılmaya çalışıldı. Başarısızlıklarında kadın özgürlük konusu
gibi birçok nokta var tabi.
Biz bu açıdan kadının özgürlüğü, cinsiyetçi toplumun
özgürlüğü açısında herkesten farklı bir gerçekliğe sahibiz. Bilindiği gibi
kadının düşürülmesi ile toplumun düşürüldüğü tarihi bir gerçektir. Önderliğimiz
de tarihte yaşanan bu durumu deşifre etti, çözümledi. Son savunmalarına bakın.
Tarihsel süreç çözümlenirken bu husus temel bir hattır. Bu bakımdan Önder
Apo’nun bugüne kadar geliştirdiği savunmalara görüşlere bakın toplum için
öngörülen özgürlüğün yol haritası diyebileceğimiz bu kaynaklar kesinlikle
kadının özgürlük manifestosu niteliğindedir. Her şeyden daha çok kadının
özgürlüğüne dolayısıyla kurtuluşa giden yolun aydınlatılmasıdır. Bu bakımdan
aslında Önderlik daha başından bu yana bir halkın bir toplumun kurtuluşunu
başta kadının kurtuluşu hususuna bağladı bunun ayrılmaz bir husus olduğuna
işaret etti.
KADIN ÖNCÜLÜK MİSYONUNA SAHİPTİR
Zozan Çewlik: Kürt kadını ve mücadelesi açısından iki
noktayı belirtmek gerekir. Çünkü PKK’nin karakteri budur. Birincisi dört parça
devletleri tarafından sömürülen bir ulus gerçeği var. Bu anlamda bir ulusal
sorunu var. Dili, kültürü ile bir baskı altında yaşamaktadır. Kürt halkının
vermekte olduğu böyle bir mücadele boyutu var. İkinci husus olarak da, kadın
olmanın getirdiği sömürülme ezilme köleleştirilme gerçeği var. İşte buna karşı
verilen bir mücadele de söz konusu. Bu 5000 yıldır var olan cinsiyetçi topluma
karşı verilen mücadeledir. Dünyada yürütülen kadın mücadeleleri var ama bu
nokta da ayrıştığı gibi bir gerçeklik de var.
Bugün bizim paradigmamız üçayak üzerinde kendini
örgütlemekte ve bir toplum modeli hedeflemektedir. Bu ayaklar demokratik,
ekolojik ve cins özgürlüğü olmaktadır. Her şeyden önce amacımızı kendi içimizde
başarmak ve amaca ulaşmak için aranan yol ve yöntem mücadelesi var. İşte bu
durumlar içerisinde kadının karşısına tabi ki bir değil ki değil birçok görev
çıkıyor. Çünkü kadın bir değil iki değil birçok yerden vuruluyor sömürülüyor
köleleştiriliyor. Biz buna karşı gücümüzü nereden alıyoruz. Sömürüldüğümüz
merkezler bu kadar çok ise buna karşı öfkemiz de o kadar çok oluyor,
nefretimizde ona göre büyük oluyor. Arayışımız ve özgürlük istemimizde bu
temelde katlanıyor. Büyük kahramanlıkların fedailiğin kadın içerisinde ortaya
çıkışı da bu kavganın büyüklüğünden ileri geliyor.
Kadın açısından gelinen mücadele düzeyi ise küçümsenmeyecek
düzeydedir. Kürdistan dağlarında PKK öncülüğünde gelişen kadın ordulaşması ve
kadının partileştiği bir düzey vardır. Ve KJB ile de ulaştığı konfederalizm
düzeyi vardır. Bu kazanımlar verilen mücadele ile elde edildi. Gerilla
öncülüğünde başlayan ve bugün itibarı ile toplumsallaşan bir mücadele
gerçeğimiz var. Mücadelemiz ulusal mücadelenin yanında kadın özgürlük
mücadelesi açısında da önemli olmaktadır. Bu anlamda kadın demokratik siyasette
öncülük misyonuna sahiptir. Dikkat edelim Kürdistan’da siyasette, eylemlerde ve
toplumsal gelişmelerde kadının rengi öndedir. Kadın 500 yıllık egemen erkek
sistemini değiştirme ve kendi köleliğini yenme anlamında belli bir düzey
kazanmıştır. Var olan gerçekliği tarihsel ve toplumsal boyutu ile çözüp
karşısında alternatif toplum yaratma iddiasındadır. Kürt kadını bu amaç için
birçok alanda kendini örgütleyen bir mücadele içerisindedir ve bunu da büyük
oranda başarmıştır. Türkiye siyasetine bakın kadın Kürdistan’daki kadar hiçbir
yerde siyasetin içerisinde yer almıyor. Bu noktada da Kürdistan’da yaratılanlar
tüm sistemlere alternatif bir sistemdir. Bugüne kolay gelinmedi, binlerce şehit
ve büyük bedeller ödenerek gelindi.
KADIN KENDİNİ ORDULAŞTIRARAK VAR ETTİ
Zaxo Zagros: Şimdi Kürdistan devriminde PKK ideolojik
ve felsefik yaklaşımından dolayı adım adım gelişmeler kat etti. Örgütsel,
ideolojik, felsefik yaklaşımın yanı sıra ordulaşarak da kendini var etti. Ordu
denilince insanın aklına savaş ve asker gelmekte ama kadının dağa çıkışı
öncelikle var olan sistemden fiziksel bir kopuşu gerçekleştirmektir. Bu açıdan
dağlar kadın için dört duvar arasına sıkıştırılmış evden ve zihniyetten ilk
kopuştur, ilk adımdır. Toplumda kadının savunmasız kalması için sistem birçok
yöntem geliştirmiştir. Düşünsel, duygusal, inançsal, toplumsal, fiziki olarak
her şeyi elinde alınmış. Eğer kadın yeniden özgürlüğüne kavuşmak istiyorsa
kaybettiklerini kazanmak zorunda. Bunun için dağa çıkışı ve kadın ordulaşmasını
sadece askeri olarak ele almak dar bir yaklaşım olur. Kadın kendi güvenini
kazanması ve toplumda kurtuluşu elde etmesi için kendini tanımalı. Yaşamsal ve
düşünsel ihtiyacını karşılaması için kendini iyi tanımalı.
Cesaret, kendine güven, kendini tanıma ve özgür düşünme gibi
kazanımlar kadında fiziki savunmayı da geliştirmektedir. Açığa çıkan bu güç
ulusal mücadelede önemli bir yere sahip. Bir insan kendini savunamazsa özgür
olarak da yaşayamaz. Kadın ordulaşması kendi varlığını ve saldırılara karşı
kendini savunmayı geliştiriyor. Kendini savunamazsan yaşayamazsın.
Kadın gerillalaşmasında öne çıkan esas olgunun fedailik
olduğu doğrudur. Zilan ve Beritan arkadaşlar da gerçekleşen kadının gizli olan
cesaretinin açığa çıkmasıdır. Yani sönük kalan cesaretin yeniden
alevlenmesidir. Öncülükte, yaşamda, ideolojide, felsefede, değişim-dönüşümde ve
kendini savunmada büyük bir kahramanlık, direniş ve cesaretin açığa çıkması
yaşanmaktadır. Bunların hepsi kadında çok güçlü yaşamsallaşmaktadır. Beritan
arkadaşın şahsında bu net açığa çıkmaktadır. Yaşamda kararlılık, özgür yaşam
arayışı, savaşta açıklık ve netlik düşmanın karşısında ortaya çıkıyor. Kürde
dayatılan ihanet ve iradesizliğe karşı kadın anlamlı bir duruş ortaya koydu.
Zilan, Rojbin, Bervar, Beritan gibi bir çok arkadaşın şahsında fedailik açığa
çıkmıştır. Dağda açığa çıkan bu güç toplumu da güçlü etkiledi. Bugün Kürt
toplumu direniyor ve teslim olmuyorsa bunda kadının çok güçlü bir etkisi
vardır. Eğer dağda kadın gücü ve cesareti bu kadar gelişmeseydi toplumda da bu
kadar değişim olmayacaktı. Kadın ile beraber Kürt toplumunun kendine olan
güveni gelişiyor.
Kadın ordulaşması hem Kürt toplumunu hem de Ortadoğu
toplumunu demokratikleştirmektedir. Şimdiye kadar zayıf görülen kadın
gerillalaşarak her koşulda mücadele edilebileceğini gösterdi. Ortadoğu da en
fazla Kürt kadını siyasetin içinde ve kendini ifade edebiliyor. Açığa çıkan bu
irade ile artık kadın olmak utanılacak bir durum olmaktan ziyade bir yücelik
olarak ele alınmaya başlandı. Bütün kadınlar da kendine güven, inanç ve
güzelliğin açığa çıkması yaşandı. Artık kadınlar sessiz kalmıyor ve her yerde
en yüksek sesle kendilerini ifade ediyorlar. Hem askeri hem de siyasi alanda belli
bir güç açığa çıkmıştır. Orta doğuda kadın siyasal alanda dikkate alınıyorsa bu
PKK sayesinde olmuştur. Bu anlamda Özgür Kadın Mücadelesi Ortadoğu’da
demokratikleşmeye öncülük etmektedir.
DAĞA GELİŞ SİSTEMDEN ÇIKIŞIN İLK ADIMIDIR
Tabi yaşanılan mekân ve yer yani dağlar çok önemlidir.
Sistem içinde yaşamak ile dışında yaşamak çok farklı. Bunun için kadının dağa
gelişi değişim ve dönüşüm de çok önemli olmaktadır. Egemen ve köleci sistemin
etkisinde çıkışın ilk adımıdır. Kadın dağda kendi gücünü tanıyor, yaşadığı
korkuları aşıyor. Sadece askeri olarak değil kadında yaratılmış olan her türlü
korkunun aşılması söz konusudur. Dağda yaşamak kadında cesareti ve kendine
inancı geliştiriyor. Özgür düşünceyi geliştiriyor. Artık Kürdistan kadını bir
eve mahkum değil. Arap, fars veya Avrupa kadını sisteme bağlı iken Kürt kadını
sistemden bağımsız yaşayabilir. Kürt kadını dağlarda alternatif bir yaşam
yaratmaktadır.
Dağda olmak var olan sisteme karşı kendini savunma açısında
avantajlar sağlamaktadır. Sistem içinde ayakların üzerinde durmak çok zordur.
Gerilla da bir öz güç ve felsefesini yaratıyorsun. Var olan pozisyonda toplum
için alternatif bir yaşam yaratıyorsun. Kadın açısında ilk olarak dağlarda
özgürlük alanları yaratıldı. Bu topraklarda tarihi intikam alınıyor. Kürt
kadını dağlarda diriliyor. Kadın özgürlüğünü bu topraklarda kaybetti tekrar bu
topraklar da kazanacak. Özgürlüğe en layık yerler dağlardır. Dışarıdan
bakıldığında dağlara kaba bir bakış açısı var ama bilinmelidir ki dağlar kadın
için akademi yerleridir. Özgürlük mekanıdır ve sadece dağlarda özgür irademizi
geliştirebiliriz. Kürt kadını dağlarda büyük kazanımlar yaratarak bütün
insanlığa öncülük etmektedir. Bize düşen görevde açığa çıkan bu kazanımlara
sahip çıkmaktır. Bu gerçekliğe göre yaşamaktır. Kadın açısından en büyük ahlaki
duruş bu olacaktır.
Her gerillanın dağdaki varlığı özgür yaşam arayışıdır. Kürt
halkına ve Önderliğimize yaklaşımı kabul etmeyen bir duruş ile insanlar
gerillaya geliyorlar. Sistemin Kürtleri yok sayan politikalarını reddeden bir
insan dağa geldiğinde gerilla felsefesine göre mücadelesini sürdürdü mü daha
anlamlı bir tablo karşımıza çıkıyor. Gerilla bir savunma gücü olmanın yanında
insana yeni bir bakış açısı oluşturuyor.
Bu nedenle halkımıza ve değerlerimize karşı gelişen saldırılara
karşı en duyarlı olan gerilladır. Yapılan her haksızlığa karşı tetikte
beklemektedir. Kendi bireysel kaygısına düşmeden canını da feda edecek şekilde
gelişebilecek her türlü saldırıya karşı hazırda beklemektedir. Gelen her
saldırıya karşı gerilla cevabını nasıl veririm arayışı içindedir. Bunun ortaya
çıkışında dağın rolü küçümsenemez. İşte şimdi yüzlerce arkadaş, Önderliğimize
ve Kürt halkının iradesine yönelik gelişen saldırılara karşı fedai eylemi için
öneride bulunmuştur. Bu düzeyde bir duyarlılık ve büyük bir hassasiyet var.
YJA-STAR gerillaları açısında da bu hassasiyet oldukça güçlüdür.
Son günlerde gelişen saldırılara karşıda hem HPG hem de
YJA-STAR olarak güçlü bir hazırlığımız var. Zihinsel, taktiksel, askeri olarak
ciddi hazırlık içerisindeyiz. Gelişecek her saldırıya karşı da fedai bir duruşa
sahip olacağız. Bu konuda kesinlikle hiçbir tereddüdümüz yok.- ANF
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.org – www.lekolin.net – www.lekolin.info