10 Haziran 2019 Pazartesi Saat 05:49
0
21
:” ”
:””
” “,
:” ”
Türk devletinin büyük bir çıkmazın içinde olduğu kesinlik kazanırken iç
siyasette seçim yenilgisi ve muhalif kesimin başta olmak üzere AKP
yandaşlarında iktidara karşı güvensizliğin dışa vurumunu yaşıyor. yine Kürt
hareketinin verdiği direnişler karşısında çıkmazın için giren TC. dış siyasette
de Rusya ve ABD arasında gidip gelmesi ve hangi yöne yönelirse kaybedeceğini
bilmesinden kaynaklı dış siyaseti çökmüş
vaziyettedır.
Dış siyasette ABD ve Rusya arasında sıkışan iktidar, iç siyasette
tükenmişlik sendromunun en çetin dönemini yaşıyor. 40 yıldır bütün ekonomisini
savaşa yatırıp bu doğrultuda politika yapan iktidarın kendini kurtarmak için
yapacağı ilk şey savaş ve ölümler üzerinde siyaset yaparak kendini yaşatmaya
çalışmasıdır.
AKP-MHP diktatörlüğü, Kürt Özgürlük Hareketine karşı 2015’ten beri
aralıksız sürdürdüğü hava operasyonlarına şimdi de Pençe adıyla Xaxurke’de yeni
bir işgal operasyonu başlattı. Elbette Pençe operasyonunun ilk hedefi yaşanan
siyasi ve ekonomik krizin gündeme düşmesini örtmeye yöneliktir.
Çünkü Erdoğan iktidarı bu operasyonu sadece dış politikada değil, iç
politikada da bir güç gösterisi olarak kullanmak ve dolayısıyla güç kaybını
durdurmak istiyor. Böylece muhalefeti iktidarın gücü karşısında boyun eğmeye, beka
söylemine yedeklemeye zorluyor.
31 Mart seçimleri döneminde tutmayan beka söylemini bu kez Kürt Özgürlük
Hareketine yönelik operasyon üzerinden yeniden üretmeye ve bu söylemin
karşısında duran muhalif kesimleri de ülkenin güvenliğini tehdit eden güçlerin
destekçisi olarak terörize etmeye çalışması, 23 Haziran’daki İstanbul seçimleri
öncesinde CHP ve Kürt seçmen arasındaki köprüyü olabildiğince tahrip etmeye
yönelik bir strateji olarak görülüyor.
Özetle ‘Pençe Harekatı’, askeri hedefler temelinde yapılan bir operasyondan
çok içeride ve dışarıda sıkışan Erdoğan iktidarının siyasi hesapları kapsamında
gündeme getirilmiş bir operasyon olarak duruyor.
Türk devleti ve iktidar açısından Xaxurke’de başlatılan operasyonun birden
çok sebebi bulunuyor,
Birincisi süreçle bağlantılı, Türk devleti Rojava’da yürüttüğü Kürtleri yok etme ve
yerinden etme politikası yerle bir oldu. İşte Fırat’ın doğusu, Menbic’te
istediği adımları atamadı ve bunun için bugün
Güney Kürdistan’a yöneldi. İktidar bitme aşamasındayken bu süreçte kendi iç
kamuoyuna dönük bir zafere, başarıya ihtiyacı olduğunu sezdiği için bu
operasyonu gündeme getirdi.
İkincisi Türk devleti geçmişte de bu bölgelere birçok operasyon yaptı.
1995’te gerçekleşen Çelik Operasyonunu, 2008’de Güneş Operasyonu yani Zap
Operasyonu ve bugün adına “Pençe dedikleri operasyona kadar aynı amaçla en az
30 benzer operasyon yapılmıştır. Hiç biri çözüm üretmemiş, Türk devletinin
ekonomik kaynaklarını tüketmekten ve operasyonlardan yenilgiyle çıkmaktan başka
bir şeye yaramamıştır. Yapılan bu operasyonların amacı da Kürt Özgürlük
Hareketinin kuzeye geçişini ve bu alanı bir geçiş koridoru olarak kullanmasını
engellemeyi amaçlıyarak tasfiyesini gerçekleştirmekti. Ancak Türk devleti geçmişte
amacına ulaşamadığı gibi büyük yenilgilerle operasyonlardan çıktı.
Zap operasyonu bunun en somut örneğidir aslında. Hatırlanacağı üzere
2008’de Türk ordusu Medya Savunma Alanları’nın kalbi olan Zap alanına bir
operasyon düzenledi ve gerillanın kahramanca direnişi üzerine büyük bir
yenilgiye uğradı. Tük ordusunun Zap alanındaki bu yenilgisi, TSK tarihinde ciddi
bir kırılmanın başlangıcı oldu ve bu kırılma her dönemde kendini tekrarladı ve
tekrarlamaya devam ediyor.
Üçüncüsü ABD ve İran arasında yaşanan savaş gerilimdir.Türk devleti
yaşanan bu gerginlikten faydalanarak güç gösterisi yapıyor. ABD ve İran
gerilimini kullanarak Ortadoğu’da istediği hedeflere odaklanmaya çalışan AKP
iktidarı ve çeteleri kendi sonlarını hazırlıyor. Çünkü ABD’nin İran’dan sonraki
hedefi Türk devleti olacağı da görülüyor.
Bu gün işgalci Türk ordusu ve iktidarın
başlattığı Pençe Operasyonunun akibeti de Zap operasyonu akibeti
olacaktır.
Çünkü bu operasyon iktidarın kendini kurtarmaya yönelik bir operasyon
olduğu gibi ekonomik ve siyasi krizin üstünü örterek ‘Vatan Millet Sakarya’
propogandasıyla Türkiye’deki halkın gözünü boyutmaya yönelik başlatılmış bir
işgal operasyonudur. Onun için iktidarın savaştaki ısrarı TC. ve İktadırın
sonunu hazırlayacaktır. Kürtleri bitirmeye çalışan iktidarın, kendini bitirme
arifesini yaşıyor.
Sara GULAN
0
21
TR
KO
:” ”
:””
” “,
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com – www.lekolin.org – www.lekolin.net –
www.lekolin.info -www.navendalekolin.com -http://kursam.org/index.html-
http://kursam.net/index.html
Sara GULAN