Medya Savunma Alanlarında havadan ve karadan darbe üzerine darbe alan işgalci Türk devleti aynı zamanda Efrin başta olmak üzere Bab, Ezaz, Cerablus, Serêkaniye ve Girê Spî’de 27 Temmuz gününden bu yana devam eden gösteriler ve iç çatışmalara karşı çıkmazı yaşamaktadır.
İşgal bölgelerinde gösterilerin önünü alamayan ve denetimi sağlamayan işgalci Türk devleti, MİT’in planlarıyla sonuç almak için daha önce de birçok girişimde bulundu. Sitemiz Lekolin.org 18.07.2024 tarihinde Ankara’da MİT Başkanı İbrahim Kalın, MİT’in Suriye masası sorumlusu ve ÖSO çete liderleriyle toplantı gerçekleştirildiğini belirtmişti. Toplantıda MİT’in talimatına uymayan tüm çete grupları ve liderlerinin hapse atılacağı, Türk kimliklerinin ellerinden alınacağı, maddi desteklerinin kesileceği, Türkiye’deki banka hesaplarının dondurulacağı, tüm mal ve mülklerine el konulacağı kararı verildi.
İşgal bölgelerinde ve yine Zap, Metina ve Avaşin’deki durumu tam bir kördüğüm halini alan işgalci Türk devleti bu düğümü faşist MHP ve işbirlikçi KDP desteğiyle çözmeye çalışmakta. Alınan bilgilere göre, 2 Temmuz 2024 tarihinde MİT’in sahadaki yetkilileri ve TSK’da yer alan üst düzey bir komutan Hawar Kilis’te bulunan Ortak Harêkat Odasında çete başlarıyla toplantı gerçekleştirdi.
Son birkaç ay içerisinde Ankara’da, Efrin’de ve Urfa’da üst üste çetelerle yaptığı toplantılarda sonuç alamayan MİT bu kez tüm çetebaşlarını Hawar Kilis’te topladı. Toplantıya, Sultan Murat grubu çetebaşı Fehim İsa, El Hamzat grubu çetebaşı Seyf Polat Ebubekir, Suleyman Şah grubu çetebaşı Mihemmed Casim (Ebu Emşa), Fatih Sultan Mehmed grubu çetebaşı Doğan Silêman, Sultan Melîkşah gurubu çetebaşı Mahmûd El Baz, Siqûr Elşîmal grubu çetebaşı Hesen Xeyriye katıldı.
İlk defa bu düzeyde bir toplantının yapılması işgalci Türk devletinin sıkışmışlığının da somut kanıtıdır.
İŞGAL BÖLGELERİ ÇETEBAŞLARI ARASINDA PARSELLENDİ
Toplantıda işgal bölgeleri için yeni bir planlamaya giden MİT, planın zeminini geçtiğimiz süreçte faşist ırkçı MHP Başkanı Bahçeli ve KDP’nin Rojava uzantısı ENKS ve Barzani Yardım Vakfının desteğiyle oluşturmuştu. Bu dörtlü kirli ittifakın Başur Kürdistan’ın Medya Savunma Alanlarında Özgürlük gerillalarına karşı da hayata geçirlmiş olduğuna tanık oluyoruz.
Faşist, ırkçı MHP Başkanı Bahçeli ve mafyası Allattin Çakıcı’nın Süleyman Şah ve El Hamzat çete başlarıyla görüşmesinin ardından işgal bölgelerinde Kürtlerin yoğunlukta olduğu bölgelere yönelik yakma, yıkma, talan ve kaçırma gibi insanlık suçlarını perçinlerken ENKS ve Barzani sözde Yardım Vakfı da bu suçları Kürt ve dünya kamuoyunda meşrulaştırmak için elinden geleni yapmıştır.
Sitemizin 27 Temmuz’da yayınladığı özel haberinde bu ittifak ve planların ayrıntılarına yer verilmişti. Aldığımız bilgilere göre, yapılan son toplantıda şu kararlara varıldı;
1- Efrin bölgesinin tamamı müşterek çete grubuna (El Hamzat ve Süleyman Şah) devredilecek.
2- Siqûr El Şimal Tugayı adlı çete grubu Müşterek çete grubuna entegre edilecek. Siqur El Şimal çete grubunun Müşterek güce dahil olmaması durumunda tasfiye edilecek.
3- Fırat Kalkanı denilen bölgelerin tamamı Türkmen grupların egemenliği altına alınacak (Fatih Sultan Mehmed – Sultan Murad – Melikşah çete grupları).
4- Ehrar El Şarqiye (Tehrir ve El Bîna çete Grubu) adlı çete gruplarının tamamı Fırat’ın doğusuna gönderilecek.
5-MİT alınan bu kararların 10 gün içerisinde pratiğe konulması talimatını verdi. Taliamat ve kararlara uymayan çete gruplarının ise tasfiye edileceğini belirtti.
KARARLAR PRATİKLEŞMEYE BAŞLADI MI?
Yapılan toplantı ve alınan kararların pratiğe konulması için verilen zamanı ele aldığımızda bir takım hareketliliklerin olduğunu fakat tam olarak MİT’in planladığı gibi sonuç almadığını söylemek mümkün.
Edindiğimiz bilgilere göre, Temmuz ayının sonuna doğru başlayan protestolar ve sonrasında üst üste yapılan toplantılardan sonra işgalci Türk devletine göbekten bağlı çete grupları Şehba, Bab ve Efrin cephe hatlarına doğru kaydırıldı. Efrin merkezi başta olmak üzere Bab, Marê ve Cerablus’ta MİT’in talimatlarını kabul etmeyen çeteler ile MİT’e göbekten bağlı çete grupları arasında yoğun çatışmalar yaşandı.
Yine Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelere yönelik işgalci Türk devletine bağlı Sultan Murad ve Süleyman Şah çetelerinin saldırıları oldukça yoğunlaştı. Geçtiğimiz ayda 2’si kadın 6 sivil katledilirken 55’ten fazla sivil işgalci Türk devletine bağlı çeteler tarafından kaçırıldı. Efrin’in doğasına da düşman olan işgalci Türk devleti ve çeteleri Temmuz ayında Efrin’in Raco ilçesindeki Meydana ve Sêmalka köylerinde 372 hektar, Mabata ilçesinin Avraza köyünde 160, Raco’nun Hesen köyünde ise 40 hektarlık alanı yaktı. Meydana köyünden Sêmalka köyüne kadar yakılan zeytin ağaçların sayısı 3 bin 800’ü aştığı öğrenildi. Yine Efrîn’nin Raco ilçesine bağlı Bilîlko köyünde 2 bin 550 ağaç işgalci Türk devletinin çeteleri tarafından yakıldı.
Türk devletinin işgali altındaki bölgelerde çeteler arası çatışmalar, yine Türk devleti ve Rejimin yakınlaşmasını kabul etmeyen Arap kökenli çete gruplarının başlattığı protestolar devam ederken Efrin Kurtuluş Güçlerinin (HRE) son dönemlerde Bab, Ezaz ve Marê hattında işgalci Türk devleti ve çetelerine yönelik yaptığı etkili eylemler MİT’in planlarını tersyüz etmiştir.
Militan RÊHAT